Makale

Atatürk istifa

Hemen ‘Hoppalaaaa bu da nerden çikti?’ demeyin lütfen. Önce derin bir nefes alin ve yaziyi sonuna kadar okuyun.

Eger seçilenler, bir ülkeyi, partiyi veya kurumu iyi yönetemiyorlarsa, toplumsal sorunlari çözemiyorlarsa, halki memnun edemiyorlarsa, durumdan sikayetçi olan toplumsal kesimler sokaga iner ve yöneticileri istifaya çagirirlar.

Yöneticilerin istifa etmesi durumunda, biriken sorunlarin çözülmesi, toplumdaki gerilimin düsürülmesi sansi yakalanir. Yöneticilerin koltuga yapismasi durumunda ise, toplumsal gerilimler daha da artar, çeliskiler sertlesir, kin ve nefret duygulari güçlenir. Böyle durumlarda toplum ya ciddi bir degisim ve dönüsüm sürecine girer, veya daha gerici kadrolar is basina gelir, mevcut sorunlar daha da agirlasarak devam eder.

Son günlerde Istanbul’dan baslayip ülkeye yayilan protestolar, hem iyiliklerin hem de kötülüklerin tohumlarini içinde barindiriyor. Herkes nefesini kesmis, yöneticilerin nasil bir tavir alacagini, toplumun ne yana gidecegini merakla bekler hale gelmis bulunuyor.

‘Iyi de, bu isin Atatürkle ne ilgisi var?’ dediginizi duyar gibiyim. Izin verin anlatayim.

Malum CHP’yi Atatürk kurdu ve 11 yil boyunca bu partiyi bizzat yönetti. Atatürk sifati verilen bu diktatör, raki sofrasinda demlenirken, kimin nereye mebusu olacagina karar veriyordu. Halk da emir komuta zinciri içinde, oylariyla diktatörün isaret ettigi kisileri mebus seçiyordu. Mebuslarin büyük çogunlugu, temsil ettikleri vilayeti bir kere olsun görmeyen insanlardan olusurdu.

Ulu önder ünvani verilen bu diktatör, 1938 yilinda öldü. Oglu olsaydi eger, bosalan koltuguna kesin o oturacakti. Oglu olmadigi için bosalan koltuga, en sadik bendesi olan Ismet Inönü oturdu. O da 12 yil boyunca ulu önderin izinde yürüdü, yani ülkeyi diktatörce yönetmeye devam etti.

Daha sonra CHP’sine genel baskan olan Ecevit, Baykal, Altan Öymen ve Kemal Kiliçtaroglu döneminde de bu durum degismedi. Aradan 86 yil geçmesine ragmen CHP, Atatürk’ün temelini attigi Türk resmi ideolojisinin kararli savunucusu olmaya inatla devam ediyor.

Dünyanda ve Türkiye’de yasanan bunca köklü degismelere karsin, CHP hala yasakçi, baskici, üniter, totaliter, jekoben ve irkçi yapisini inatla sürdürüyor. Ülkenin çagdas bir yapiya kavusmasina katki sunamiyor. Bu nedenle de iktidar olma sansini yakaliyamiyor.

Dünyanin her yerinde ana muhalefet partileri, insan haklari, demokrasi, adalet, esitlik, sosyal hukuk devleti savunuculuguyla genis halk kitlelerini örgütleyerek iktidari degisim ve dönüsüme zorluyorlar. Kurulu düzene karsi olan toplumsal gruplar, iktidarin ayak sürçmesi durumunda, onu iktidardan düsürüp, yerine daha özgürlükçü ana muhalefet partisini iktidara getiriyorlar. Yani ana muhalefet partileri toplumda var olan zayif kesimlerin kurtulus umudu haline geliyor.

Türkiye’de bu durum tam tersine dönmüs bulunuyor. Ana muhalefet partisi olan CHP, hala 86 yililk statükoyu savunuyor. Diger bir deyisle Atatürk, 86 yildan beridir CHP genel baskanligi koltugunda oturmaya devam ediyor.

Halkin, özgürlük, demokrasi, insan haklari, esitlik, hak ve hukuk istemleri yükseldiginde CHP yöneticileri, dilekleri olsun diye Türbelere akin eden zavali insanlar gibi, her basi sikistiklarinda Anit Kabire kosuyorlar. Atatürk’ün huzurunda el pence divan durup, ‘Atam, basini kaldirip ülkenin su haline bak. Vatan elden gidiyor atam. Bizi kurtar pasam…’ diye bagiriyorlar. Sorun çözmek için çaba gösterme yerine, sorunu ulu önderleri olan Atatürk’e havale etmekle yetiniyorlar.

CHP içinde zaman zaman alti oku güncelestirmek, geçmisiyle hesaplasmak, çagdas bir sosyal demokrat parti olmak için tüzük ve programinin revize edilmesini isteyenler çikiyorlar. Ama bu kisiler, gelenekçiler tarafindan aninda bastiriliyorlar. Ve parti bir türlü Atatürkçülük zirhini delip çagdas bir yapiya kavusturulamiyor.

Atatürk, CHP koltuguna yapismis durumdadir. Bu çagdisi kalmis kisi orada oturdugu sürece, CHP’nin çagdas sosyal demokrat bir parti olamasi, halka umut tasimasi, ve iktidar olamasi mümkün degildir. Bunlarin olabilmesi için, Atatürk’ü oturdugu koltuktan indirmek gerekiyor.

Iste ben bu nedenle ‘Atatürk istifa’ diye slogan atiyorum. Kaç kisi sesime ses katacak bilemiyorum. Ama ben inatla ‘Atatürk istifa, Atatürk istifa.’ diye bagirmaya devam edecegim. Insanlari el ele tutusmaya davet edecegim.

Davet benden, karar sizden…

Yilmaz Çamlibel

Back to top button