Makale

Gezi’den teorisiz komplolar

CNN International’in, Taksim Meydani’ndan yaptigi, sekiz saatlik araliksiz canli yayini…

Basbakan Erdogan’in o hafta mecliste yaptigi grup konusmasindan kisa bir VTR izlettiriliyor. Ardindan stüdyoya dönüldügünde, spiker Piers Morgan’in yaptigi yorum:

‘Iki yil önce Hüsnü Mübarek de böyle konusuyordu…’

Yine Taksim Meydani’na baglanilmis, CNN’in gönderdigi savas muhabiri, basinda gaz maskesiyle olaylari anlatiyor. Molotof kokteyllerini sivil polisin attigi gibi yalanlar söyleyen eylemcilerle röportaj yapiyor. Stüdyoya dönüldügünde, spikerin yaptigi yorum:

‘Arkadasimiz Arwa’nin cani tehlikede, kendisi Suriye’de de böyle zor anlar geçirmisti…’

Wall Street Journal, dünyanin en prestijli yayin organlarindan birisi. Internet sitesini okumak için abone olmaniz yani ücret ödemeniz gerekiyor. Bir bakiyorsunuz, Gezi olaylariyla ilgili tüm haberlerden abonelik ücreti kaldirilmis…

Der Spiegel. Almanya’nin en çok okunan dergilerinden birisi. Bugüne kadar Türkiye’de, yaptigi Türk ve Islâm düsmani yayinlarla bilinen, klasik sagci, neokolonyalist ve Amerikali neoconlara çok benzer reflekslere sahip bu dergi, nasil olduysa Gezi’deki sol eylemlilikten dolayi çok heyecan yapiyor. Tarihinde ilk defa iki dilli bir kapakla, Almanca ve Türkçe ‘Boyun egme’ diyerek yayinlaniyor. Derginin sahibi Axel Springer, ayni zamanda Aydin Dogan’in ortagi oluyor.

BBC, Türkiye’de ‘sosyal medyanin yasaklanacagi’ üzerine bir ‘haber’ yapiyor. Sosyal medya, üstelik BBC referansli bu söylentiyle çalkalaniyor. Haberin asilsiz oldugu anlasiliyor ama düzeltme yapilmiyor.

SKYNews, doktor önlügüyle tutuklananlarin görüntülerini vererek ‘Eylemcileri tedavi eden doktor ve hemsireler tutuklaniyor’ seklinde haberlestiriyor. Görüntülerdeki beyaz önlüklülerden hiçbirinin doktor, hemsire ve tip ögrencisi bile olmadigi ortaya çikiyor. Haberin asilsiz oldugu anlasiliyor ama düzeltme yapilmiyor.

Guardian, Türkiye’den geçtigi bir haberinde, polis müdahalesi sebebiyle hamile bir kadinin çocugunu düsürdügü iddiasini sosyal medyadan aynen kopyalayip yapistiriyor. Haberin asilsiz oldugu anlasiliyor ama düzeltme yapilmiyor.

Türkiye’nin gittikçe ‘Islâmlastigi’ vurgusuyla baglantili olarak Basbakan Erdogan’in otoriter oldugu iddiasiyla bezeli haber-yorumlar da eksik edilmiyor elbette:

‘Protestoculara göre, on yildir iktidarda olan Erdogan, gittikçe otoriterlesiyor. Çogunluk onu, Islâmî bir gündeme sahip olmakla ve Türkiye’nin seküler siyasi gelenegini tehdit etmekle suçluyor.’ (Kaynak: http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-23017083)

Ve yine bir digeri… Yazar, Türkiye’de gittikçe daha çok basörtülü kadin görmeye baslandigindan hareketle analizini turizmci bir arkadasinin izlenimlerine dayandirarak sunu iddia ediyor:

‘Arkadasimin gördügü gibi, yavas yavas ama amansizca, Erdogan yönetimindeki Türkiye, adim adim daha da Islâmîlesiyordu. Bu, Atatürk, Osmanli Sultanlarini laik bir devletle alasagi ettiginden beri, ismen bile gerçeklesmemis bir seydi. (Kaynak: http://www.huffingtonpost.com/2013/06/11/turkey-thrive_n_3424221.html)

Türkiye’deki köse baslarini tutmus olan hiçbir tirnak içi demokrati da, uluslarasi medyaya sundugu onca yazida, ‘Basbakan Erdogan’in kizi istese bugün alt kademe bile memur olamaz’ ya da ‘Basbakan Erdogan, Kuzey Afrika’daki Islâm ülkelerine gidip laik düzeni tavsiye etmistir’ diye bir serh bile düsmüyor. Bilakis, ayni çizgide yazilar kâleme aliyorlar.

Gezi olaylari basladigindan bu yana, Erdogan’in ve dolayisiyla mesru hükümetin varligina destek verenleri, güce tapmaktan yandasliga kadar pek çok ithama maruz birakanlar, bunu yapanlarin aslinda ‘kaybetmesi muhtemel olan ata’ oynadiginin görülmesini istemiyorlar.

Neoconlarindan AB’sine, Amerikan medyasindan Avrupa medyasina, Istanbul sermayesinden ‘derin muktedirlere’ kadar tüm egemen güçler #direngezi derken, Türkiye’de sadece bir avuç yazar ve siyasetçi #direnerdogan demeye cesaret edebildi. Kimisi, olaylar yatisana kadar söz almaya bile korktu, kimisi 27 Nisan günlerinde oldugu gibi denge hesaplari yapmaya koyuldu. Erdogan’in en büyük destegiyse, havaalanindan Kazliçesme’ye kadar meydanlara akan milyonlardi. Onlar dik durmayip egilseydi, Erdogan’in da dik durmasi mümkün olmayacakti.

Hükümetin hatalari üzerinden ‘orantisiz manipülasyon’ yaparak ‘Erdogan kötü, çevresi iyi’ propagandasiyla suyu bulandirmaya, yeni Abdüllatif Sener’ler türetmeye çalisanlar için elbette alinacak çok ibretler vardir.

————————————–

Yeni Safak-19 Temmmuz

Hilal Kaplan

Back to top button