Makale

Rojava üzerinden siyasi rant devsirmek

Rojava’yla baslayan süreç ve sonuçlari üzerinde epeyce düsünülmesi gereken noktalar var.

Barzani’ye karsi olusturulan kirli ve karalayici oyunu iyi okumak gerekir. Güney ve Rojava arasindaki kapi açik olmasina ragmen, Güneyin kapilari kapattigi iddiasinda bulunarak Barzani’nin hainlik yaptigina dair yalan, yanlis, art niyetli ve kirli söylemlerle Kürt halkini Güney yönetimi ve olusumuna karsi adeta düsman haline getirme çabalari hizla devam ediyor. Kürdistan’in dört parçasinda ki Kürt partilerinin Kürdi duygularini kullanip bize yardim yapin diye yaygara koparirken, bir taraftan da zehirli bir dil kullanarak adeta birlik ve beraberlik parçalanmak isteniyor.

Barzani’nin emek verdigi, ev sahipligi yaptigi Kürt konferansi ve bu birlikteligin önemsenmesi konusundaki çabasi, bir anda yok edilmek istenmektedir. Kürt Konferansi ve birliktelik adina yaptiklarini düsündükçe, bazi yapilarin güney Kürtlerine olan düsmanligi ve husumetini de yan yana koyma geregi duyuyorum. Objektif bir gözle baktigimizda, ikiyüzlü politikanin kirliligini ve bu olaylarin hazirlanmis sekli, bir planin parçasi oldugu gerçegini gözler önüne seriyor.

Kirli ve bir o kadar çirkin bir propagandayla Barzani’yi Rojava’ya karsi duyarsiz kalmakla suçlayip Kürtlerin gözünden düsürülmek istenmesi affedilir bir durum degildir.

Peki ne oldu da Birden bire birileri dügmeye basip, birlik adana olusan bu zeminin altina dinamitler yerlestirmeye basladi? Bu durum hiçte yabancisi olmadigimiz yöntemdir. Hafizamizi yokladigimizda geçmiste de böylesi provokatif çabalarin oldugunu biliyoruz. Gerek baris görüsmeleri, gerekse gelisen iyi niyetli hava bir anda derin yapilarin ve çevrelerin provokatif oyunlarina sahne olmustur.

Rojava’da katliam çigliklariyla, dört parçadaki bütün Kürtlerin buna destek vermesini isteyip, Ceylanpinar’da da sadece bir partinin propagandasi yapmak, onun resim ve bayragini öne çikarip Rojava’daki toplumsal Kürdi dayanismayi baltalamak neyin nesidir? Burada bir parti disinda hiç bir Kuzey Kürt partilerinin temsiliyetini içine sindirmeyen ve bu eyleme Kuzey parti kurum ve kuruluslari katma geregi duymayan bir anlayisla karsi karsiyayiz. Bu durumu bilerek kisir siyasete alet edip Öcalanin propagandasina çevirmek ne kadar dogrudur?

Kürtlerin dört parçasinin destegi ve katkisi isteniyorsa, Kürdistan bayragi neden yok? Bunu da eminim bilerek yapiyorlar ki meydan sadece onlarin kontrolünde olsun. Böylesi bir durumdan Kürtlerin birligi nasil gelisecek; nasil büyüyecek?

Kuzey Kürdistan’da yaptiklari gibi, yarin çikip biz burada özerlik istemiyoruz diyecekleri kesinken, bu yaygaranin ne anlami var.

Bu duruma bir sürü Kürt parti ve kurulusu da alet oluyor. Bu gerçekleri görmeden bu yapinin siyasetine alet olmak akil kari degildir.

PYD nin arasi Esad’la iyiyse ki eminim öyledir. Bu durumu kendi beyanlari da dogruluyor. O zaman Esad Kürtleri düsünüyorsa Kürtlerin yasadigi bölgeyi onlar adina özerk duruma getirmesi hiç de zor olmasa gerek. Zaten Suriye’nin anayasasina girmedikten sonra bu ilanin çok da önemi olmadigi ortadadir. Özerklik ilaninin yasal karsiligi mutlaka olmalidir ki geçerliligi olsun. Esad hükümeti bunu istese bir günde bile ilan edebilir; ama nerede?

Bunun böyle olmadigini bizler biliyoruz; fakat buna ragmen PYD ve PKK buradaki çatismayi Esad’in yandasligi adina alevlendirme pesindedir.

Kürtlerin mezhep ve din çatismalari içinde bogulmasi, Kürtlerin ulusal özgürlügünün ötelenmesi ve gündemden düsürülmesi amaçlidir. Kuzey Kürdistan’da da farkli planlar hayata geçirilmek isteniyor.

Bir baska tehlikeli oyun da, Kürtlerin siyasal yapilanmalari maalesef Öcalan telkinleriyle Ulusalci solun kontrolüne sokulmak istenmesidir. Bu önerilerin ne kadar tehlikeli oldugu görülüp, kimlerin güdümüne sokulmak istenmesi önemsenmelidir. BDP ‘nin HDK’ ya katilip kendisini feshetmesi yönünde talimatlari var. Amaç Kürdün ulusal bilincini Kemalist solcularla tarumar etmektir.

HDK adiyla marjinal ve Kemalist solun BDP içinde yuvalanmasi yeni bir olay degildir. Bunun alt yapisi Yalçin Küçük tarafindan yapilmistir. Bunu mahkemelerde ve yazdiklarinda açikça ifade ediyor. Bizlerin bu siyasi körlükten uzaklasip bu derin dehlizleri iyi görmesi gerekir.

Hal böyleyken Kürtlerin Suriye politikasi da ister istemez bu yapilar lehine degiskenlik gösteriyor. Esad’in diktatör tavrina, katliamci yanina ragmen, yaninda olmalari hayra alamet degildir. Çünkü Kürtler açisindan eski durumun devamindan yanalar. Rojava’ da olabilecek kazanimin siddeti Kuzey Kürtlerini de etkileyecektir. Kürtlerin esas düsmani onlara kimlik dahi vermeyen Esad’ tir. Bu durum çok iyi kavranmalidir.

Bununla birlikte Barzani ve güney kazanimini nasil bu çatismanin içine sokabiliriz. Bu sayede bu kazanimi nasil bogariz oyunlari pesindeler. Tabi ki bunu basara bileceklerini sanmiyorum; çünkü güney Kürtleri bu kumpaslari yasamlarinda bir hayli yasadilar. Yasam onlari bu konuda hayli tecrübe sahibi yapmistir.

Güney Kürtleri bu yapilara, bu yapinin oyunlarina ragmen Rojava halkini yalniz birakmaz. Geregini bir yasal devlet statüsünde yapacaktir. Barzani’nin bu hassasiyetini bilmeyen yoktur.

Rojava unutulmamalidir. PYD ‘nin, bütün olumsuzluklarina ragmen halkimizin yaninda olmaliyiz. Oradaki bütün Kürt partilerin birligini savunup bu önemli günlerinde yanlarinda olmaliyiz. Oradaki bu birliktelik Rojava’nin özgürlesmesini saglayacaktir; yoksa geçmisin aci tecrübesi olan, kardes kavgasi, Kürtlerin tamamina zarar verip özgürlesmelerini engelleyecektir. Umariz bu durumdan PYD ve PKK de bir ders çikarir.

Rojava’daki ilkel seriatçi kan emici gruplarin Kürtlere yönelmesi karsisinda Kürdistan halki ortak Kürdi degerlerle, Kürdistan bayragi altinda tavir takinmali ve karsi durmalidir. Burada sadece Kürtler degil Kürtlerle dostluk içinde yasayan bütün farkli halklarin selameti için mücadele edilmelidir. Bu halklar gerici unsurlara ve Esad’a karsi korunmalidir. Bunun disinda hareket etmek ayni Kuzey Kürdistan da yasanan aci deneyimler gibi Rojava halkinin da özgürlesmesini engelleyecektir.

Hükümetin Suriye’deki Esad’a karsi özgürlük adina mücadele edenlere karsi tavrini bir nebze anlamak mümkündür; ama burada yuvalanan Esad’dan sonraki bir Suriye’de seriatçi devlet kurma hevesi olanlara destegi varsa karsi durulmalidir ve lanetlenmelidir. TC. Katil ve katliamci ilkel gruplara verdigi destegini geri çekmesi gerekir.

Umarim akliselim Kürtler, bu durumdan iyi bir ders çikarir ve Kürtlerin birligi adina degerlerine sahip çikarlar.
05-8- 2013

Ilhan Çetin

Back to top button