Makale

Varsa yoksa Ilker Basbug

Dogrusu çok yadirgiyorum…

Ortada iki yüz küsur sanikli bir dava var. Bu saniklarin içinde hukuk hatasina kurban gitmis onlarcasinin olmasi mümkün…

Ama bakiyoruz, Cumhurbaskani Gül ve Basbakan Erdogan dahil agzini her açan Ilker Basbug’a yapilan haksizliktan söz ediyor.

Ben bunu, yanlis olmanin ötesinde ayip buluyorum.

Bu, her seyden önce diger saniklara ayiptir. Kendinizi, “kurunun yaninda yandigina” inanan ve Genelkurmay Baskanligi’na kadar yükselme sansi olmamis bir subay sanigin yerine koyup düsünün. Temyize giden bir davada herkes tek bir sanik hakkinda -mahkemeyi etkileyebilecek- olumlu beyanlarda bulunuyorsa ve kimse sizden söz etmiyorsa, bir kere daha kim vurduya gittiginizi hissetmez misiniz?

Darbecilik asil bir suç mu?

Aslinda bu ilk degil. Ayni hata tutuklama karari sirasinda da yapilmisti. O zamanlar da en yetkili agizlar dahil her agzini açan Basbug’un tutuklanmasina muhalefet serhi düsüyor ve ayni seyi söylüyordu: Tutuksuz yargilansa olmaz miydi? Ayrica eski bir Genelkurmay Baskani’ni teröristlikle suçlamak yakisik aliyor muydu?

Oysa kimse ne Basbug için ne de baska saniklar için tutuklu ya da tutuksuz yargilansin deme durumunda olamazdi. Bu mesele, böyle herkesin rahatlikla fikir beyan edebilecegi, taraf tutabilecegi bir mesele olmamaliydi. “Tutuklu yargilanmanin istisnai, tutuksuz yargilanmanin kural” oldugu ilkesi her somut durumda karar vermeye yetseydi, zaten mahkeme heyetlerine gerek kalmazdi.
Ikinci itiraz ise birinciden de vahimdi: Nasil olur da koca Genelkurmay Baskani’na terörist dersiniz?..

O zamanlar da yazmistim:

Bu itirazin arka planinda darbecilik suçlamasini teröristlik suçlamasindan daha hafif; daha az yüz kizartici; ya da daha “asil” bir suç olarak görme, darbeciligin yerine göre suç olmayabilecegi; “yüce amaçlarla” da darbe yapilabilecegi anlayisinin sürmesi yatiyor.

Oysa geldigimiz noktada artik darbeciligin de en az terörizm kadar agir ve yüz kizartici suç oldugunu idrak etmemiz gerekiyor.

Ortaya çikan kimi belgelere baktiktan ve darbe heveslilerinin bu heveslerine ortam hazirlamak için bazen en gaddar terör örgütlerin bile kalkismadigi kiyim planlari yapabildiklerini gördükten sonra hâlâ darbeciligin teröristlikten daha masum ve daha az utanilacak bir suç olarak algilanmasi, bu konuda köklü bir zihniyet dönüsümünün yasanmadigini ortaya koyuyor.

“PKK’yi da kapsayacak affi kabul etmem”

Nitekim Ilker Basbug da toplumdaki bu algiya uygun bir sekilde hem PKK’yi hem de Ergenekon saniklarini kapsayacak bir affi kabul etmeyecegini söylüyor. “Teröristlerle ayni affin kapsami içine alinip serbest kalmaktansa içeride yatarim daha iyi” diyor.

Yani kendisini o kadar farkli, o kadar “ulu” katlarda görüyor.

Basbug ve dava arkadaslari, teröristle darbeci arasinda özde hiçbir fark olmadigini, bir tanesi demokratik rejimi uyusturucu parasiyla silah alip daga çikarak yikmaya çalisirken, ötekinin de ayni seyi halkin kendisini korusun diye eline verdigi silahin gücüyle yaptigini; sonuçta her ikisinin de çogunlugun iradesini silah zoruyla bastirma noktasinda birlestigini belki hiçbir zaman anlayamayacaklar. Anlamalari da kolay degil.

Ama hiç degilse siyaset sinifinin bu benzerligi derinden kavramasi gerekmez mi?

——————————————————–

Bugün-10 Agustos

Gülay Göktürk

Back to top button