Demokratik adimlar
Bu yazida bölgemizde son dönemlerde gelisen olaylari degisik bir açidan ele almaga çalisacagim.
Geçmisten bu güne kadar, gerek ulusal kurtulus hareketleri, gerekse ezilenlerin hak ve adelet arama hareketleri; kisacasi degisime yönelik butun mücadeler, genelikle örgütlü yapilar tarafindan yönetilir. Toplumsal degisimleri harekete geçiren güçlerin atacagi adimlar, genelikle yakin, orta ve uzun vadeli programlar yaparak, buna uygun adimlar atarlar. Sonuçta basariya ugrar yada ugramazlar. Ne yazik ki bizim gibi toplumlarda dünyadaki her degisime toptanci bir mantikla yaklasilmistir.
Örnegin 12 eylül öncesi var olan ilerici devrimci muhalefet, ayak seslerini dumalarina ragmen gelen ”12 Eylül”e karsi ortak harekette bulunamadilar. Hatta birbirlerine karsi önyargili ve düsmanca tavirlar içerisine girdikleri bir gerçektir.
Sömürü düzenine, ayak sesleri duyulan; gelmekte olan fasizme karsi ortak bir çalisma örgütlemek varken; kisir tartismalar ortaya konularak süreç tikanmaya çalisilirdi.
Malesef geçmisteki bu ve benzeri aliskanliklar bugün de devam etmektedir. Elbette geçmiste yasanan olumsuz gelismeler, hala ön yargilari beslemekte ve güvensizligi törpülemektedir.
Türkiye geçmiste olmadigi kadar büyük degisimler yasiyor. Biz ilericilere düsen en büyük görev, gelisen ve toplumun yararina olan degisimleri desteklemek, küçük demokratik admlarin bile yaninda yer almak olmalidir. Bunun yanisira görülen her yanlis adimi elestirmek de görev olarak devam etmelidir.
Ülkedeki gelismeler gözönüne alindiginda, kosullara en uygun ve gerçekçi çözümler öneren; her kesimin kendisini ifade edebilecegi bir programa sahip olan parti HAK-PAR’dir. Çözüm için esitlik temelinde federasyonu savunan HAK-PAR, çok yetersiz de olsa atilan demokratik adimlari elinin tersiyle itmiyor. Aksine temel konulardaki elestirilerini sürdürürken, yapilanlari yetersiz de olsa bir kazanim olarak degerlendiriyor.
Sêxo Burcak