Makale

Bir realite ve kimi gerçekler

Dün, yani Pazar günü, 18.8.2013 tarihinde Berlin’de agirlikta Türk solunun düzenlemis oldugu „Irkçiliga karsi’ bir etkinlige bir kaç arkadasla birlikte istirak ettik. Gerçi bu etkinligi düzenleyen arkadaslardan biriyle bundan 3 ay önce de, düsünülen bu etkinlik hakkinda, fikir alis verisinde bulunmustuk. Gerekirse bu türden etkinlikleri birlikte düzenlemeyle ilgili. Bu etkinligi düzenleyen arkadas Malatya Kürdlerindendir. Bu kisi kendisini sürekli Türk soluna yakin hissetmistir. Bu türden yetenekli bir çok Kürd hala kimilerinin degirmenine su tasimaktadir. Kendi degirmenlerinden ziyade, daskalarinin degirmen taslarina su tasiyan kisiler, Kuzey Kurdistan cografyasinda oldukça çokturlar. Bu türden kisilere ister solda, ister ortada, hatta ve hatta, ta sagda bile rastlamak mümkündür. Bunlara burada tek tek deginecek yada irdeleyecek degilim. Fakat kimi isim ve sahsiyetlere de burada deginmeden geçemiyecegim. Örnegin bir Kamuran Inan, Kinyas Kartal, Hikmet Çetin, Necmettin Cevheri, Abdul Kadir Aksu, Kamer Genç, Kemal Kiliçdaroglu, Mehmet Mogultay, Sedat Bucak ve benzerleri. Baba her zaman oldugu gibi yine ogluna demiski „ Oglum sen hiç bir zaman adam olamazsin’ . Ogulda buna inat, okumus ve kendince adam olmus. Bir gün babasini ayagina çagirmis ve babasina demiski’ Baba sen bana dedinki, sen adam olamazsin, bak ben okudum ve vali oldum, ya buna nedersin?’. Buna cevaben baba demiski’ oglum ben sana vali olamazsin demedim ki, adam olamazsin dedim…’

Degerli okurlar,

Bu, biz Kürdlerin ciddi trajik ve sosyal bir sorunudur diye düsünüyorum. Burada karsimiza kullarin, efendi ve cellatlarina yaranma yada ezilenlerin, ezenlerine yalakalanmalarindan baska bir durum çikmamaktadir. Bu pisikoloji , sanirim çagimiz dünyasinin hiç bir yerinde yoktur ve mümkün gözükmüyor bile. Ezilenlerin, ezen ulus katmanlarinin saflarinda israr etmeleri, esyanin tabiatina aykiri gibi bir durumdur. Türkiye kosullarinda Kürdler 20 milyon baz alindiginda, bunun en az 15 milyonu dinci, sagci ve solcusuyla, efendilerine yakin durmaktadirlar. Yukarida bahsettigim konu bizim yalin gerçekligimizi yansitmaktadir. Kürdler bulunmus olduklari her yerde ve alanda, irkçiliga karsi mücadelenin ön saflarinda yerlerini almak zorundadirlar. Kürdlerin Almanya yada Türkiye genelinde, Türk solcularinin saflarinda irkçiliga karsi mücadele etmeleri büyük bir paradokstur. Futbolda oldugu gibi, Kürdlerin Türk sol hareketlerinde mücadele etmeleri, uzatmalari oynamaya, hatta ve hatta topu taca atmalarina benzer. Buna en iyi örnek yine, geçen mayis ayinda Kürd ve Türk örgütlerinin Berlin biriminde ortaklasa yaptiklari ‘Demokratik Güçbirligi Platformu’nun’ tanitim toplantisiydi. Bu toplantida yine en çok dikkatimi çeken bir husus, katilimci ve konusmacilarin agirlikta Kürdlerden olusmasiydi. Bunlara en iyi örnek PARTIZAN, TDKP, MLKP,DIDIF, TIKP, Demokratik Aleviler Federasyonu, v.b örgütlenmeleridir. Sahi bunda israr etmenin, sana bir Kürd olarak faydasi nedir?. Bir Kürd olarak, Türk sol hareketleri içerisinde yer almanin enternasyonallikle bir alakasi yoktur, varsin Türk solculari, Kürd hareketleri içerisinde yer alarak enternasyonalliklerini ispatlasinlar.

Degerli Okurlar,

Eylül 2013’te Almanya genelinde yine seçimler yapilacaktir. Türklere göre 50 yil, Kürdlere göre ise Almanya’ya gelisleri tam 40 yil olmus. Almanya’da Yahudilerden sonra en büyük Politik güç Türklerdir. Kürdler bu islerde sadece birer figürandirlar. Figüranliklari yine, agirlikta KUL ve EFENDI politikalariyla özdeslesmistir. Almanya genelinde en az 8 Kürd kökenli milletvekilinden söz etmek mümkündür. Her nekadar Kürd olduklarini idia etselerde, bu kisiler agirlikta, durus ve iliskileriyle çogunlukla bundan uzaktirlar ve Türk lobiciligine hizmet etmektedirler. Sahi her kusuru baskalarinda aramak ne kadar gerçekçidir, bu benim için eskidenberi bir soru isaretidir, hem de koskocaman. Almanya ve Avrupada 40 yilini geride birakmis KOMKAR gibi bir örgütün gelmis oldugu durum bence tartisilmasi ve hem de dersler çikarilmasi gereken bir durumdur. Yurt disinda KOMKAR gibi sayginligi olan bir Kürd örgütünün, ister Alman, Ingiliz, Fransiz,Isveç, Hollanda yada isviçre, Politikasinda kendince bir agirligi hep olmustur. Bu gücün farkinda, maalesef KOMKAR’in kendisi olmamistir. Avrupada bir Milletvekili bir Bakan, Kürd, Türk gelip senin kapini çaliyorsa oturup bin defa düsünmekte yarar var. Buna sen Örgüt olarak ‘Ser seran, Ser çavan’ dersin, fakat kendi hesap ve kontenjanlarini da ona göre yaparsin. Bremen gibi küçük bir birimde bile Almanlar oraya KOMKAR ve Kürdlerden dolayi yatirim yapip en az 2 Milletvekili çikarabiliyorlar. Berlinde 80 bine yakin koca bir Kürd kitlesi yasiyor. Baskent Berlin’de eskiden oldugu gibi, bu seçimlerde baskalari, Kürdler için hesap yapiyorlar, mesela Türk, Arab, Çerkez ve Almanlar gibi. Berlin ve Almanya’da KOMKAR gibi köklü bir örgüt bu isin neresinde, KOMKAR in destekledigi kaç aday var, KOMKAR in Pazarlik durumu ve kotasi nedir? Bu gibi durumlara cevap bulunmadigi ve kafa yorulmadigi müddetçede, ‘Ayni Tas, Ayni Hamam’ da dem vurmaya devam eder ve gittikçede bu vesileyle, KESECIYE ayak uydururuz. Almanya Genelinde su anda bile Iki Türk kökenli BAKAN var, ya Kürdlerin kaç tane?. Sahi Türk kökenli Alman Bakanlarinin bu mevkiye ulasmalarinda, hiç mi Kürdlerin payi yoktur? Böyle bir soruyu da, bu makalemle birlikte tartismaya açmak zorundayim.

Almanya ve Berlin seçimleri okadar renkli ve zevkli seçim dövizleriyle yapiliyor ki, sorma gitsin. Her sol, mufazakar, hür ve yesil partileri o kadar çok vaatlerde bulunurlar ki, zanneden derki, Almanya’ya MEHDI gelecek. Sagcilarin dövüzlerini okumadim desem, yalan olur. Bunlarda dikkat çeken iki sagci Alman partisi Cumhuriyetçiler ve Almanya Milliyetçi Sosyalist Partisi’dir. Bu iki partinin dövizlerini okuyup ve ayrica Avrupa’daki krizlere de (Yunanistan, Ispanya, Portekiz, Italya, Bulgaristan, Romanya) baktigimda, bu sagci partilerin Eylül ayinda yapilacak seçimlerde, oylarini en az ikiye katlayacaklarini gözlemlemekteyim. Türkiye’deki Gezi Parki Eylemlerinin Alman sol, Sosyal Demokrat ve Yesil Partileri üzerindeki yanlis hesap ve dayanismalari, kismi oy kayiplarina neden olacaktir. Bununla birlikte Alman sagci partilerinde bir yükselis yasanirken, sol demokrat partilerde bir gerileme söz konusu olacaktir.

Hüseyin Sahin

Back to top button