Erdogan’in üslubu ODTÜ’de ikinci bir ‘Gezi’ yaratir mi?
Türkiye siyaseten timarhaneyi andirir, sürekli sasirtir insani. Böyle bir ülkede neredeyse her Allah’in günü siyaset yaziyorsan, isin daha da zordur. Isini daha beter zorlastirmak istemiyorsan, siyaset yazilarina uzun süreli ara vermeyeceksin. Verdin mi, yandin demektir.
Balyoz davasi, çözüm süreci, MIT-Hakan Fidan olayi, ODTÜ-yol-orman, Genelkurmay Baskani’nin açiklamasi Tüm konulari siralayinca, Erdogan ve üslup öne çikti. Çünkü bu öyle bir mesele ki, Türkiye’de siyasal istikrar, diyalog, demokrasi ve hukuk gibi konularin özüne dokunuyor.
Türkiye öyle bir ülke.
Siyaseten timarhaneyi andirir.
Sürekli sasirtir insani.
Türkiye’nin geçis süreçleri hiç bitmedigi için öyledir.
Birçok alanda gecikmis ‘degisim’lerin yasattigi sancilar bu ülkenin pesini birakmadigi için öyledir.
Hele böyle bir ülkede neredeyse her Allah’in günü siyaset yaziyorsan, isin daha da zordur.
Bilmen gereken bir nokta daha vardir.
Isini daha beter zorlastirmak istemiyorsan, siyaset yazilarina uzun süreli ara vermeyeceksin.
Verdin mi, yandin demektir.
Zira bu ülkede konular çok çabuk birikir.
Siyaset penceresini fazla uzun kapali tuttun mu, hangisinden baslayacagini sasirabilirsin.
Konular, insanin üstüne kabus gibi gelmeye, abanmaya baslar.
Iki haftada birikenler
Siyah Afrika’da ‘turistik yazilar’la geçirdigimiz bayram tatili boyunca, siyasi yazilara iki haftaya yakin ara verince, bana da öyle oldu.
Konular fena halde birikmisti.
Internetten söyle bir göz attigim gazetelerin birinci sayfalari üstüme üstüme gelmeye basladi.
Tam bir kasvet ve kasavet hali…
Hangisinden baslayacaktim?
Balyoz davasi…
Çözüm süreci…
Ve Ankara, Imrali, Kandil…
ODTÜ, yol, orman…
CHP ve Sarigül…
Oylarin bölünmesi…
Genelkurmay Baskani’nin açiklamasi…
Ve Silivri’den tepkiler…
AB’den Türkiye raporu…
CHP’nin ‘andimiz’ ve basörtüsü tavirlari…
Çin füze ihalesi ve ABD…
AK Parti iktidari ve alternatif meselesi…
Erdogan’in üslubu…
Bunlari alt alta siralayinca, hangisinden baslayabilirim sorusunun yaniti bir bakima kolaylasti.
Erdogan ve üslup öne çikti.
Çünkü bu öylesine bir mesele ki, Türkiye’de siyasal istikrar, diyalog, demokrasi ve hukuk gibi konularin özüne dokunuyor.
Evet öyle.
Erdogan’in kibirli üslubunda özgüven sorunu var
Tayyip Erdogan’in bu dedigim dedikçi, buyurgan, tepeden bakan, her önüne gelene posta koyan kibirli üslubu degismedikçe, en azindan yumusamadikça, bu ülkenin siyasal gerilimden, kutuplasmadan kurtulmasi ve istikrar yolunda ilerlemesi hayaldir.
Erdogan böylesini seviyor.
‘Yedirmem!’
‘Bizde yol engel tanimaz!
‘Cami bile olsa yikariz!’
‘Imrali’ya ister gönderir, ister göndermem!’
‘Herkes haddini bilecek!’
‘AB kendine baksin!’
Basbakan Tayyip Erdogan’in üslup sorunuyla ilgili örnekleri birçok alanda çogaltmak mümkün.
Ama gerekmiyor.
Çünkü bilinmeyen bir sey degil.
Ama bu üslup meselesi bu ülkenin huzur ve istikrari açisindan önemli bir sorun.
Tayyip Erdogan’in önüne gelene posta koyan, haddini bildiren üslubu akla bir baska seyi daha getiriyor.
Bu üslupta kendine güvensizlik de var.
Bu üslupta bir özgüven sorunu var.
Bu üslupta ‘eski Türkiye’den ciddi esintiler var.
Çünkü, ‘eskiler’lerin neredeyse bildikleri tek siyaset tarzi buydu, yani bagirip çagirmak, haddini bildirmek vesaire
Erdogan’in devletçiligi ODTÜ’de tescillenecek mi?
Tayyip Erdogan bir zamanlar böyle degildi.
Negatif degil, pozitifti.
Asik degil, güler yüzlüydü.
Sorunun degil, çözümün yaninda dururdu.
Sorun degil, çözüm üretirdi.
Çoktandir degismis durumda Erdogan.
Özellikle de Gezi sonrasi…
‘Gezi’deki üslubuyla ben bilirimciligi, devletçiligi açiga çikti Erdogan’in. Simdi de ODTÜ’de tescillenecek mi bu?
Bilemiyorum.
Dilegim, Gezi’de yasananlarin tekrarlanmamasidir. Tersine Gezi’den ders çikarilmasi ve bu çerçevede ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar’in asagidaki sözlerine kulak verilmesidir:
‘ODTÜ’nün mülkiyetinde olan ve üniversitenin diktigi agaçlarin üniversiteden izin almadan kesilip yok edilmesi hem imar, hem de orman yasalarina aykiridir.
Ayrica iznimiz bile olsa, herhangi bir agacin kesilmesi için Orman Bakanligi’nin izni gerekmektedir. Bunun için, Bakanlik yetkililerinin gelip, agaçlari kesilecekler ve nakledilecekler olmak üzere damgalamalari gerekir.
Bu süreç tamamlanmadan agaçlarin kesilmesi Orman Yasasi’na da aykiridir.
Ankara Büyüksehir Belediyesi ekiplerinin, bayram tatilinin sürdügü 18 Ekim Cuma günü saat 21.15 civarinda bir gece baskiniyla çitlerimizi yikarak yerleskemize girmesi, onaylanan plana yasal itiraz süresi tamamlanmadan bir oldu bittiyle yol insaatina baslayarak, güzergahtaki 3 binden fazla agaci bir gecede yok etmesi art niyetli bir davranistir.
Ve bir hukuksuzluk örnegidir.
Üniversitemizin hak ve hukukunu hiçe sayarak yapilan bu tecavüz, koruma amaçli imar planinin kesinlesmesi sürecini ciddi sekilde sekteye ugratmis ve muhatap oldugumuz kurumlarin inandiriciliklarini zedelemistir.
Bu tutumu sergileyen bir kurumun bundan sonraki iliskilerimizde de iyi niyet ve hukuk kurallari içinde hareket edecegi konusundaki ümitlerimiz de ortadan kalkmistir.
Yerleskemizde bulunan bu fiziki siddeti kiniyoruz.’
Tekrar dilemek ve vurgulamakta yarar var:
Erdogan’in üslubu, insallah, yeni bir ‘Gezi olayi’ni bu sefer ODTÜ’de yasatmaz!
—————————————————–
T24-25 Ekim
Hasan Cemal