Makale

Dost görünenin intikami aci olur

Yasanan rüsvet ve kara para operasyonu degerlendiren hükümet sözcüleri ve vekilleri, gerçekten akil almaz bir sekilde israrla, cemaati bu komplonun disinda tutmaya çalisiyorlar. Nedeni bize tuhaf gelse de, sanirim gelecekde daha fazla tahrip olusmasin diye bir önlem olarak da degerlendirilebilir.

Yasananlar ise savasin zaten dershaneler üzerinden basladiginin göstergesidir. Hatta Fetullah hocanin ”nankörlük yapani bizler kiliçla terbiye etmesini biliriz”, diye bir beyanati var.

Oysa cemaatin tüm sözcüleri, ortaya çikan tabloyla iktidara ”haddinizi bileceksiniz” tehditleri yapiyorlar. Olayin boyutunun büyüklügü bize içeride cemaatin yardimi olmadan bu devasa darbenin yapilmasinin mümkün olamayacagini gösteriyor.

Çünkü hükümetin yumusak karnini bilen ve devletin bürokrasisinde örgütlü olan cemaattir. Yasadigimiz süreç bize bunu gösteriyor.

Biraz olayin geçmisine bakacak olursak. Güney Kürdistan’la iliskilerden hosnut olmayanlarin içerisinde cemaatin de oldugunu bilmeyen yoktur. Bunu da tarikat çatismasina dayandirdiklarini unutmayalim. Her firsatta bunu dile getiriyorlar.

Bu operasyon, Federal Kurdistan hükümeti ile yapilan petrol ve dogalgaz anlasmalarina karsi olan cephenin baslattigi bir operasyona benziyor.

Bunun öyle siradan bir yolsuzluk operasyonu olmadigi; dogalgaz ve petrol paralarinin yatirilacagi Halk Bankasi’nin da hedefde oldugu ve bu gelismelere karsi çikan büyük uluslararasi bir boyutunun oldugu ortaya çikiyor.

Ayrica bir yil öncesinden Iran’a yapilan ambargonun altin transferiyle delindigini söyleyen ve bu transferin Halk Bankasi yoluyla yapildigini isaret eden ABD parlamentosu karari da var.

Bu durum, olayin bir boyutu.

Diger yönüyle baris ortamini sekteye ugratmak adina, Hakan Fidan olayi dâhil iktidara yönelik bir operasyon oldugu çok açik. Gezide yasananlara dâhil edemedikleri Kürtler için yeni komplolar gerekliydi, Yüksekova’da yasatilmaya çalisilan komplo üzerinden. Lice’de kaçirilan 4 asker ve BDP’li milletvekillerinin tahliye edilmemeleri de hükümeti köseye sikistirmak için yapilan bir manevraydi.

Bu yöntemlerle Kürt tarafini hükümete karsi nasil ayaklandiririz arayislarina girisildi.

Bunlar yetersiz gelince, maalesef bu yöntem devreye sokuldu. Bu duruma ragmen hükümet sistem sorunu olan yolsuzluk, rüsvet ve kara para aklamalarin önüne geçecek, acil bir yöntemi de derhal devreye sokmasi gerekir. Bu iste parmagi olan her kim ya da kimler varsa siyasi kimliklerine bakmadan hukuken gereginin yapilmasi lazim.

Ülkeyi tekrar karanlik ve statükonun hâkim olacagi geçmise götürmeye çalisan bir kesimin halen varligini korudugu ortadadir. Bu durumda statükocu kesimin oyununu ancak demokrasi güçleri bozacaktir.

Hükümetin de sunu anlamasi gerekir. Seffaflikta ve ülkenin demokratiklesmesinde daha ileri adimlara ihtiyaç vardir. Bu yasananlara ragmen bunun önemini kavrayamiyorlarsa, geçmisde ki deneyimlere bakip bu karanlik yapilara boyun egenlerin akibetinin ne oldugunu anlamalari gerekir.

Bu yasananlari, ille de mevcut hükümet gitsin üzerinden degerlendirenlerin, kimlere hizmet ettigini ise bizler çok iyi biliyoruz.

Biz Kürtler, uluslararasi boyutu olan ve demokrasi karsitlarinin da içerisinde oldugu bu kutsal ittifakin oyununa gelmemeliyiz.

19.12.2013

Ilhan Çetin

Back to top button