AKP’nin Aralik Ayi Kronolojisindeki Çikis ve Inisleri
Türkiye çok ilginç bir ülkedir. Heran gündemi degistirebilecek sürprizlere açik, esi ve benzeri bulunmayan bir ülke olarak tanimlarsam abartmis olmam. Ülkeye en çok lazim olan sey demokrasi, baris ve güven ortamidir. Bir yil önce baslatilan müzakere süreci ve 30 Mart 2014’de yapilacak yerel seçimler, 17 Aralik 2013 tarihinde yapilan yolsuzluk ve rüsvet operasyonun gölgesinde kaldi. Basbakan Recep Tayyip Erdogan ve hükümeti bir agizdan ayni sarkiyi seslendiriyorlar. ‘Paralel devlet, santaj, Basbakanimiza ve hükümetimize yönelik yapilan siyasi bir darbedir’ 17 Aralik operasyonu. Ben, bu yazimda aklimda kaldigi kadariyla Aralik ayinin Erdogan ve partisinin bir kronolojisini yazmaya çalisacagim.
Recep Tayyip Erdogan, Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani oldugu dönemde 6 Aralik 1997 tarihinde Siirt’te halka hitaben yaptigi konusmada Ziya Gökalp’ten bir dörtlük okumustu. ‘Minareler süngü, kubbeler migfer, camiler kislamiz, müminler asker…’ Recep Tayyip Erdogan 312. maddeden yargilandi ve cezasi kesinlesince de Pinarhisar Ceza’evinde 4 ay’a kadar mahküm hayati yasadi. Bu mahkümiyet ona yeni bir siyasi misyon yükledi. Gerek Refah Partisi gerekse akabinde kurulan Fazilet Partisi içindeki muhaliflerin sesi yükselmeye basladi. Kendilerini ‘yenilikçi’ olarak tanimlayanlar, Erdogan’in etrafinda kenetlenmeye basladilar.
6 Aralik 1997 tarihi, Erdogan’in, kurulabilecek yeni partinin genel baskani olma yönünde ilk adim oldu.
Anayasa Mahkemesi 15 Aralik 2000 günü Fazilet Partisi’ni kapatma kararini verince, Erdogan ve arkadaslari için ideal firsatta dogmus oldu. Nitekim yeni parti çalismalarina hiz verildi. 14 Agustos 2001 tarihinde AKP ‘ Adalet ve kalkinma Partisi Kuruldu.
15 Aralik 2000’de Anayasa Mahkemesi’nin Fazilet Partisi hakkinda vermis oldugu kapatma karari, AKP’nin kurulusunu hizlandirdi.
17 Aralik 2004 tarihindeki Avrupa Birligi (AB) zirve toplantisinda müzakere tarihini alan Türkiye, basta Basbakan Erdogan olmak üzere heyet olarak bu zaferlerini havai fiseklerle kutladiklarini biliyoruz. Türkiye’ye umut ve heyecan veren bu tarih hem Türkiye için, hem de Erdogan hükümeti için bir dönüm noktasiydi. Demokratiklesme, hukukun üstünlügü, insan hak ve özgürlükleri alanlarinda yapilacak reformlar bir çok çevreden destek buldu. AKP’nin siyasi yildizi daha parlamaya basladi. Çünkü ülkenin gerçek bir demokrasiye, barisa ve huzura ivedilikle ihtiyaçi vardi. Ve sayin Erdogan’da bu yönde olumlu mesajlar veriyordu. Böylelikle 28 Mart 2004’te yapilan yerel seçimlerde % 41,67 oraninda oy almistir. Keza yine 22 Temmuz 2007’deki genel seçimlerinde oy orani % 46,58’lere ve 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde de bu oran % 49,95’lere kadar yükseldi. Her seçim zaferinden sonra birer balkon konusmasini yapan Sayin Erdogan, ülkenin sorunlarina parmak basiyordu. Herkese lazim olan
Demokrasi, hak, özgürlük ve esit adaletin altini özellikle çizerdi.
17 Aralik 2004 tarihi ise; Erdogan ve partisinin, hem ülke içinde hem de ülke disinda yükselme döneminin baslangici olmustur. Güven ve baris ortami yaratabilirligi algisi olustugu için kendi tabani disinda baska kesimler tarafindan da desteklendi. Kismen bu destek halen sürmektedir. Fakat verilen sözler yerine getirilmedi. Çikarilan demokratik paketler, mevcut sorunlarin çözümünde ya yetersiz ya da çözümden uzak kaldi. Tüm bu eksikliklere ragmen, AKP, 2011 yilina kadar bir yükselis dönemi yasadi.
Bana göre, AKP uçagi inise geçmistir. Bu uçak ne zaman inise geçmistir diye sorarsaniz, cevabini vereyim. Bu uçak, 28 Aralik 2011 günü aksam Türk Hava Kuvvetlerinin F-16 savas uçaklariyla Roboski’ye yapilan bombardiman sonucunda 34 Kürden katledilmesiyle inise geçmistir. Roboski katliaminda hayatini kaybedenlerin, sinir ticaretini yapan Kürtlerin oldugunu devlet bal gibi biliyordu. Iki yil geçmesine ragmen suçlular adalet önüne çikarilmadigi gibi Askeri Savci takipsizlik karari veriyor. Adalet anlayisiniz bu mudur? Yesinler sizin böyle adaletinizi! AKP’nin oy çitasi düsmeye baslamistir ve daha da düsecektir.
28 Aralik 2011 tarihi, AKP’nin oy çitasinin ibresi inise baslandigi tarih olmustur.
17 Aralik 2013’te yapilan yolsuzluk ve rüsvet operasyonu, bazi bakan ve bakan çocuklarinin rüsvet alma iddialari hükümeti zora soktugu kesin. Bakanlarin istifa etmesi hükümetin oy kaybini engellemeye yetmez. Tabii sayin Basbakan yine bir magduriyet yaratarak ve onun edebiyatina sarilmak istiyor. ‘Paralel devlet’. Peki, bu paralel devlet nasil ve kimin bilgisi dahilinde olustu? Adama sormazlar mi, 11 yil neredeydin? Simdiye kadar kardesce bölüstünüz, yönettiniz, yediniz. 12 Eylül 2010’da yapilan halk oylamasindan sonra Okyanus ötesine tesekkür eden siz degil midiniz? Üç yil içerisinde degisen ne oldu? Yolsuzluklarin üzerine gidersiniz – gitmezsiniz, savci ve polislerin görev yerlerini degistirirsiniz ‘ degistirmezsiniz bu sizin tasavvurunuzdadir. Ama bir gerçek ortaya konuldu ve oda sudur: legal koalisyonlar zamani geldiginde bozulacagi gibi, illegal olusan koalisyonlarda çikarlar dogrultusunda yeri ve zamani geldiginde bozulurlar.
17 Aralik 2013 yolsuzluk ve rüsvet operasyonu, hem az bir kesimin bildigi fakat çogu tarafindan bilinmeyen bir illegal koalisyonu desifre etti, hem de AKP’nin oy çitasinin inisini hizlandiran tarih oldugunu düsünüyorum.
24 Ocak 2014
Veli Yarar