Hadi gel de yazma
Hani derler ya ‘ Ates olmayan yerde , duman tütmez’. Burada derin gerçeklik ve bir ön sezi sözkonusudur. Bugüne kadar dilimin döndügü, kalemim tutugu ölçüde bizleri ilgilendiren, kimi konulari yazmaya çalistim. Bir çok okuyucu ya elektronik posta ile ya da bizat arayarak destek sundular.
‘Herkes kendi geçmisinin aynasidir ‘ diye bir yazi okumustum.. Ben kendi adima konustugumda, ya da kendime aynada baktigimda, yukarida geçen deyime yakin bir yerde durmaya çalismisim. Yakin durmaya çalistigim noktalarda ise, kendime özgü bir süzgecim olmus; iyi yönlerimi kendi imkanlarimla sürekli beslemis, ayakbagi olan yönlerime ise kimi zamanlar gem vurmus, kimi zamanlar ise bunlari elemisimdir. Kendimize insaniz diyorsak, karsidaki kisiyi de öyle görmek zorundayiz. Benim çikis felsefem budur. Bence sorunun özü ‘kisilik ve karekter’ sorunudur. Insan kisiligini bulamamis ise, sorunun ana kaynagi burada yatmaktadir. Duygu sahibi olmak, kisinin önemli özelliklerinden biridir. Duygusuz olan insanlara, insan demek mümkün müdür? Bu yüzden de kisilik insanlarin duygularini ve karekterini belirlerler. Kisisel özellikler malesef pazardan satin alinmiyor. Böyle olsaydi bunun için Bagdat, Istanbul, Tahran, Hewler, Sam ve Berlin pazarina kosusturan insanlar olur ve bizlere de bu yüzden zaten sira gelmezdi. Herseye ragmen pazarlara kosturup kisilik satin almak isteyen ve sirada bekleyenler kesinlikle olacaklar. Kisilik balçikla sivazlansa eyvallah, bu balçik, kisinin gerçek kimligini ne kadar saklar, o da ayri bir konu. Maddiyat, kazanç, san ve söhret söz konusu oldugunda, kisisel özellikler çogu zaman belirleyici olmaktadir. Geçmis tarihimiz bu anlamda çok olumsuz örneklerle doludur. Örnegin Idrisi Bitlisi, Diyap Aga, Kamuram Inan ve Apo´ya bakmak yeterlidir diye düsünüyorum. Insan eger kisilik sahibi ise, bunun pazarlik ebilebilmesi söz konusu olamaz.
Degerli okurlar,
Geçenlerde Özgür Politika gazetesinde ilginç bir haber vardi. Iran, YNK ve Goran iliskisiyle PKK’yi tekraradan kontrol ederek süreci dumura ugratmak istiyor. Adi geçen gazetede yayinlanan ‘YNK Amed´de BDP bulusmasi’ dikkat çekiciydi. Mesud Barzani gider de YNK ondan geri mi kalir! Onlar da bir çikarma yaparlar. Bugün YNK dolayli da olsa Rojava´da PKK ile ayni kulvarda boy gösteriyor. Barzani ise PYD de dahil geri kalan diger Kürt örgütleri ile iliskilerini sürdürmeden yana. PYD Hewler antlasmasina bagli kalabilseydi, bugünkü Cenevre görüsmelerinde en kazançli çikanlar Kürtler olur ve Esad da bu vesile ile gidici olurdu. Bugün Esad´in elini içeride güçlendiren önemli güçlerden birinin PKK oldugu bilinen bir gerçek. Rojava’yi daha da zor günler bekliyor. Buz daginin bu yaniyla, öteki yani ayni midir, bekleyip birlikte görecegiz. Bölge ve dis güçler bu gelismelerde motor güçtürler. Bunun içindir ki sorun bu güçlerin müdaheleleri ile gittikçe daha da karmasik bir durum almaya basladi ve bu durum kisa vadede çözilecek gibi de görünmüyor. Insanlarin Suriye’de ”bes kurusluk” bir degeri yoktur. Dökülen timsah göz yaslari ve kimi girisimler, sadece birer tefferruattir. Yüzbinlerce insan yasamini, malini mülkünü yitirmis, milyonlarcasi ülkesini terk etmistir. Gerçek anlamda Suriye’de bir insanlik suçu islenmektedir. Yaklasik bir buçuk yil evvel Rojava’yla ilgili söyle bir baslik kullanmistim ‘ Kürt bahari mi dediniz, nerde babam’ diye. O tarihlerde kaleme aldigim Rojava’yla ilgili yazimda kimi hizli kalemsörlerden de bahsetmis ve doldurusa geldiklerine deginmistim. Bunlar bir çok konuda oldugu gibi ”Rojava Devrimi”nde de duvara tosladilar.
Bir süre önce Selim Çürükkaya’nin Sakine Cansiz’la ilgili bir yazisini okudum ve bir daha kanim dondu. PKK’yi en iyi bilenlerden biri süphesiz Çürükkaya’dir. PKK’nin iç islerini, yapisini, iliski agini o daha iyi bilir. Yazisinda bir çok belge ve örnek sunarak Paris cinayetini PKK ve MIT ortakligi olarak iddia etmistir. Ömer Güney denen caninin, bizat PKK’nin kadro elemani oldugunu belgeleri ve iliski agiyla birlikte ortaya dökmüstür. Bugün Kandil, ülke ve Avrupa’da göz yasi döken timsahlarin akibetinin de Sakine Cansiz’lar gibi olmayacaginin garantisini kim verebilir ki? Bugün Sakine’lerin katli için 6 bin Evro verenler, açik artirmada daha da ucuza gidebilirler. Daha önceki yazilarimda Sakine Cansiz cinayeti ile ilgili olarak ‘hirsizi disarida degil içeride ara, kim ki Ömer Güney’i elleriyle PKK’ya getirmisse sir ondadir’ diye .
Evet Degerli okurlar,
Bu gelismeler karsisinda susmak, görmemek ve duymamak; üç maymunlari oynamak, yazmamak elbette kisilikli bir tutum olmaz. Kisilik sorunu yasiyanlar, kafalarini yastiga koyduklarinda, rahat uyuyamiyorlardir. Inanin, Ramazan Hoca, Hüseyin Ali Akagündüz, Vedat Aydin, Musa Anter, Mustafa Çamlibel, Kani Yilmaz, Ferit Uzun, Mehmet Sener, Semir ve binlerce ölümsüz kahramanlari katledenler, onlara çanak tutanlar kesinlikle rahat uyuyamiyorlardir..
Hüseyin Sahin