Yilana sarilmak

Kimki sikintili zor anlar yasamissa çogu zaman yilana sarilmistir. Bugün AKP cenahinda yasananlar da tipki yilana sarilma hikayesi gibidir. AKP Cemaat evliliginin son bulmasi neticesinde yasananlari tüm Dünya izliyor. Kirli çamasirlar bir bir ortaya serildikçe, Dünya, hele hele ABD ve Avrupa bu gelismelere fazla seyirci kalmazlar. AKP’nin disleri simdiden çekilmeye baslandi. Lideri simarik bir çocuk gibi yeri geldiginde Dünyaya meydan okudu, boyundan büyük laflar etti. Müslüman kardeslere açik destek sunarken, Israil’e karsi cephe aldi. Bu politikanin uzun bir süre daha devam etmesi zaten beklenilemezdi. Dünya artik eski Dünya degil, Dünya oldukça küçüldü. Öyle küçüldü ki, birileri bazilarinin odalarina girecek kadar pervasizlastilar . Evlerde artik sesiz sinemalar oynanmaya baslandi . Kimse eskisi gibi her istedigini gönlünce yapamaz hale geldi, gerisini siz düsünün.

AKP’nin Ergenekon artiklariyla ayni yatagi paylasmalari, uzun sürmez. Kendince magdur durumda olan bir Ergenekon yeri geldikçe AKP’den hesap soracaktir. AKP yanlis ata oynuyor ve kendi kuyusunu kendisi kaziyor. Deyim yerindeyse yilana sariliyor. Bu durum karsisinda yilana sarilanlar sadece AKP ve yandaslari degildirler. CHP de Cemaat’le sarmas dolas. Apocular cephesinde geçmisten günümüze degin yasananlar da bundan pek farkli degil. AKP Ergenekonla yeniden nikah tazelerken, Imrali da bundan pek farkli davranmayacaktir. Imrali nikah sahitlerine yenilerin eklenmesi bekleniyor, en basta da Perinçek ve Yalçin Küçükler olacaklardir. Sorun, bizler bu filmi bir daha izlemek zorundamiyiz da dügümlenmektedir. Kürtler ve özellikle de aydinim diye geçinenler de bu mide oldukça cevabi malesef evet olacaktir. Balikçi lakaplilarin yerini bu sefer bol balik avlayan dinamitçiler alacaklardir. Eski ve yeni dinamitçiler yani kinlarindan ve borularindan çikanlar hizlarini, kinlerini, Güney Kürdistan, hatta Rojava’da alamiyarak Avrupa’ya kadar uzanacaklardir. Borucu ve kinlarinda çikanlar geçmiste yaptiklariyla ün salmislardi. Bugün de bunlardan merhamet beklemek, simdiden olmayacak duaya amin demektir. ‘It, iti isirmaz’ diye Türkçede bir deyim var, sanirim bu onlar için bulunmaz bir kaftandir.

Kürtler cephesinde ise Apocularin HAK-PAR taraftarlarina saldirmasi karsisinda herkes sus pus. Üç maymunlari oynamak bu olsa gerek. Bu durumlara malesef en basta da ”aydin” diye nitelendirilen kesimler seyirci kalmis, hatta taraf olmuslardir. Uzatmali ”aydin”lar bu vasiflariyla, karsi güçleri aratmayacak pozisyon içerisindedirler. Bu durum karsisinda insanin ‘düsmana ne hacet’ diyesi geliyor. Bizdeki ”aydinlarda” bu mide oldukça, saflarin belirlenmesi, taslarin yerli yerine oturmasi baska bir bahara kalacaktir.

Seçimlere surada on gün kaldi. AKP kimi büyük sehir belediyelerini hem batida özelliklede Kürdistan’da kaybedecek gibi. Bu yerel seçimler AKP’nin yola devam edip etmeyecegini de belirleyecektir, yani bu durum onlar için bir yol ayirimi demektir. Oylarin çogu kismi olarak diger partilere giderken; kisitli imkan ve her türden dezavantajina ragmen HAK-PAR’a da gidecektir. HAK-PAR ilk defa Türkiye genelinde bir çok il ve ilçede aday ve taraftarlariyla bir halka yakalamis gibidir. Bu iste Sayin Burkay’in katki ve çabalari yadsinamaz. HAK-PAR’in bu seçimlerden her türden dezavantaja ragmen, geçmise nazaran büyük bir moral ve basariyla çikacaktir. Özgüvenini kazanmis bir parti olarak HAK-PAR, meydanlara çikip dogrulari haykirdikça, korku duvarlari yikilacak, kisilere güven ve cesaret gelecek, utangaçlik perdesi yirtilacaktir. Bu vesile ile HAK-PAR önümüzdeki genel seçimlerde güçlü donanim ve morelle iyi bir ivme yakalamis olacak ve gelecege saglam adimlarla yürüyecektir. Gerçek ve dogrulari haykirmak için çekinmeye ve pisirikliga gerek yoktur. Er ya da geç yalancilarin maskeleri düsecek, yanlis ve sahtekar politikalar son bulacak, boru ve kinlarindan çikan cinler ise çöplügü boylayacaktir..

Hüseyin Sahin