Iktidar, Süleyman’a evladini bogdurttu!
Erdogan’in Çankaya’ya çikisi AKP içinde yeni bir dönemi baslatiyor. Türkiye’nin bugünkü toplumsal yapisi, iktidara alternatifin yine parti içinden çikacagini ortaya koydu. Seçim sonrasi ortaya çikan manzara AKP içinde iki kanadin mücadelesine tanik olacagimizi gösteriyor.
Birinci kanat, varlik sebebini Erdogan’in sahsinda bulan, siyaseti Erdogan’a dalkavukluk olarak algilayan, ciddi yolsuz iddialarina karismis bulunan ve Türkiye’yi Avrupa Birligi standarti yerineSangay 5’lisi standartlarina yönlendirmek isteyen grup.Erdogan’in tercihinin bu gruptan yana oldugu ve partiyi Çankaya’dan onlar vasitasiyla yönetmek istedigi ortada.
Demirel ve Özal örneklerinden farkli olarak Erdogan’in elinin sürekli AKP’nin içinde olacagi, teskilat yönetimlerinden milletvekili aday listelerine kadar tek belirleyici olmaya devam edecegi anlasiliyor.
Bu Türkiye ekonomideki istikrarin giderek bozuldugu, yolsuzluklarin alip basini gittigi, hukukun gücün elinde oyuncak oldugu, egitimin boslandigi bir ülke olacaktir. Evlerdeki paralar sifirlanmaya devam edecek, 700 bin liralik saatler rüsvet olarak alinacak, bu olaylarin üzerine giden kamu görevlileri ve yargi mensuplari dogduguna pisman edilecektir.
Diger grup ise muhafazakar-demokrat diyecegimiz isimlerden olusuyor ve liderligini Çankaya’dan inmeye hazirlanan Cumhurbaskani Abdullah Gül yapiyor. Ali Babacan ve MehmetSimsek bu grubun etkili iki ismi.
Bu ekip AKP’yi Batili Hristiyan-Demokrat partiler gibi yönetmeye, Türkiye’yi Avrupa Birligi standartlarina çikarmaya, hukukun yansiz ve bagimsiz islemesini saglamaya mücadele etmeye daha yakin duruyor. Çünkü, Abdullah Gül’ün cumhurbaskanligi süresince yaptigi tüm konusmalarda, verdigi tüm mesajlarda vurguladigi gibi, bu kosullar olmazsa yabanci yatirimci o ülkeye gelmiyor.
Bugün dönüp baktigimizda AKP döneminde Türkiye’ye ciddi bir sanayi yapimi yapilmadigini, büyümenin insaat sektörü üzerinden saglandigini görüyoruz.
Ali Babacan’in son dönemde altini çizdigi gibi, Türkiye ekonomisinde ciddi sikintilar var. Yine, Babacan’in belirttigi gibi, egitim düzeni daha nitelikli bir ekonomik düzene geçilmesine imkan vermiyor.
Erdogan’in Çankaya’ya çikmasi, Abdullah Gül’ün AKP’ye dönecegini açiklamasindan sonra, olaganüstü kongrenin 27 Agustos’ta toplanacaginin ilan edilmesi, kavganin erken basladiginin göstergesi.
Tek parti uygulamalarini benimseyen ekip, tezgahlarinin bozulmamasi için Gül’ün önünü kesip Erdogan’in talimatlari dogrultusunda çalisacak bir basbakan seçtirme çabasinda. Erdogan’in bu isimlere açik destek verdigi de görülüyor. Bu sayede, hükümet ve arti üzerindeki denetimlerini Erdogan üzerinden sürdürmeyi umuyorlar.
Böyle bir tabloda, yeni olusacak hükümetin ekonomi yönetiminde köklü bir degisiklik görebiliriz. Gül’ün kabinede kalmasini sagladigi isimlerin yerine yenilerinin gelmesi kaçinilmaz.
Türkiye piyasalari uzun zamandir kredi notunun düsmesi stresi içinde. Ali Babacan’in muhtemelen yeni kabinde yer almayacak olmasi, uluslalarasi piyasalarda önemli bir etki yaratacak, ekonomideki bozulmayi hizlandiracaktir.
Bölgedeki gelismelerin de Türkiye lehine olmadigini, diplomatlarimizin Musul’da rehin oldugunu, ISID’in sinirimiza dayandigini ve Suriye’nin kanli bir sarmalda sürüklendigimizi düsündügümüzde tablonun iç açici olmadigi kesin.
Sonuç itibariyle siyaset, lig gibi uzun bir maraton. Bir ya da iki maçi kaybetmek, mücadelenin bittigi anlamina gelmiyor. Çünkü bu maraton içinde AKP içindeki dengeleri de, Türkiye’nin dengelerini de degistirecek beklenmedik gelismeler olacagi kesin.
Abdullah Gül sabri ve uzun vadeli hamleleriyle tanidigimiz bir isim. Kongrenin bu sekilde planlandigini, Erdogan ve ekibinin kendisini istemedigini ve önün kesmek için her yola basvuracagini hepimizden önce biliyordu elbette. Buna ragmen dün AKP’ye geri dönecegini açiklamasi, önümüzde çok ilginç bir dönem oldugunun açik isareti. Bu mücadele sadece AKP’yi degil, tüm Türkiye’nin gelecegini yakindan ilgilendiriyor. Bakalim hangi kanat üstün çikacak bu mücadeleden.
T-24- 12 Agustos
Ergun Babahan