Makale

Bir küçücük Katarcik, içi dolu kuskucuk!

23 Eylül 2014 Sali, 00:40:40Güncelleme: 09:04:07

Türkiye’nin kara defterleri, kara kutulari, karanlik dehlizleri zaten çok da…

Ileride ortaya çikmak için içi içini yiyen bir tanesi de S. Arabistan ve Katar mevzulari olacak.

En azindan Misir darbesine kadar S. Arabistan’in nasil bir etkide bulundugu mesela.

Gerçek Katarli nüfusu 270 bin oyan bir Saray devletinin, Katar’in, ihtirasli, arsiz Bati siyasi ve iktisadi seçkinleri gibi, Türkiye’de de neleri, kimlerle nasil etkiledigi.

***
Küçücük bir devletin dünyayi nasil satin alabildigi herhalde son yillarin en çarpici hikayelerinden olmali.

Ingiltere’de arazi, gökdelenler, gayrimenkuller, büyük magazalar, kulüpler ve anormal fonlar sahibi…

Fransa’da eski cumhurbaskaninin bosanma parasini bile ödeyecek kadar kanka; sadece Paris St. Germain’in degil Paris’te çok sayida gayrimenkulün ve nüfuz kanallarinin da patronu…

Sarkozy-Platini vesaire zincirleri üzerinden Dünya Kupasi organizasyonu almis…

Bati’nin her kösesinde mal, mülk, fon ve etkili sahis yöneten bir küçücük fiçicik!

***
Muhtemelen su sira Libya petrollerini de ona hakim görünen gruplari da yönetiyor.

Ve özellikle Suriye (ile Irak’ta), Isid de dahil, silahli ve siddetli gruplarin finansmanindan sorumlu tutuluyor.

Bizim açimizdan asil ilginç ve önemli karanlik, Katar’in Türkiye iliskileri ve nüfuz etkisi.

Çünkü bu nüfuz etkisi, sadece ideolojik, dini, mezhepsel degil; Katar’in alistigi ve yatkin oldugu biçimde, ‘fonlama’ üzerinden olmali.

***

Türkiye’ye giren Katar sermayesinin hangi açik veya bulasik islere uzandigi…

Önceki Fransa Cumhurbaskani’nin bosanmasi için bir kalemde 3 milyon avroluk tazminati ödeyebilenlerin, kimlerin dügün derneklerine de muhabbet gösterdigi…

Katar parasinin, baska ülkelere, bu arada baska ülkelerdeki savas, iç savas ve örgütlere gidip gitmedigi, hangi kanallara aktigi…

Silaha dönüsüp dönüsmedigi…

Bir noktadan sonra, özellikle Misir ekseninde, Katar ile diger Körfez ülkeleri arasinda ortaya çikan çeliski ve gerilimlerin Türkiye’de ‘muhafazakâr koalisyonun paralel gidisati’ üzerinde de ayristirici, çatismaci bir etkisinin bulunup bulunmadigi…

Katar’in bedelli nüfuzunun Türkiye’de büyümesinin, bir zamana kadar özellikle ABD tarafindan desteklenip desteklenmedigi…

‘Katar’in lejyonerleri’ haline gelenler olup olmadigi…

Türkiye’nin bir dönem Misir, S. Arabistan ve Katar ile kurdugu askeri isbirliklerinin içerigi ve hedefleri…

Türkiye ve Katar arasindaki her bir mutabakat konusunun içerigi; bunlarin ne kadarinin resmiyete döküldügü…

Türkiye’nin sadece nüfuz etkisi altinda kalan bir ülke ve devlet olmaktan öte; Katar’i, Katar parasini, Katar’in Libya, Irak, Suriye ve Afrika’nin çesitli ülkelerindeki örgütlerle iliskisini kendisi için de nüfuz imkâni olarak görüp görmedigi…

Sahsen kimlerin, Katar sermayesiyle isbirligi yahut onlar tarafindan tesvikle Türkiye’de is yaptigi, Türkiye adina is yaptigi, Türkiye’ye bir isler yaptigi…

Ve Katar’in, Bati ile Körfez tarafindan sikistirildigi su günlerde, Türkiye’nin kankaliginin akibeti…

Katar katar sorularla…

Hakikatin kötü huyu, ortaya çikma, ebediyen sakli kalmama inat ve israri bir gün tecelli ettiginde, yakin tarihin nasil yazilacagi…

Hepsi hepsi bekliyor.

Gazetecileri, itirafçilari, arastirmacilari, siyasetçileri, vicdanlari, hukukçulari, herkesin soru, sorgu ve kuskularini.

***

Çalistirdigi veya orada is yapan 1.5 milyon yabanci disinda kendi öz nüfusu 270 bin kisi olan bir emirligin para gücü, milyonlarca insanin kaderini nasil etkiledi…

Nasil oldu da bu kadar etkileyebildi…

Dünyada ve ille de burada!

Çünkü küçücük bir fiçiciksan, bu kadar etkiyi ancak sabirla, sponsor olarak, besleyerek, satin alarak yaparsin!

——————————————–

Habertürk-23 Eylül

Umur Talu

Back to top button