Makale

Güleriz aglanacak halimize

Cumhurbaskani Tayyip Erdogan, 49 rehine iade edilir edilmez ‘basarili operasyondan’ dolayi MIT’i tebrik etti. Tabii operasyon denilince, herkesin aklina silahli bir müdahale geldi. Sonra, sonucun, temas ve müzakereler ile alindigi anlasildi. Tevil etmek maksadiyla, ‘siyasi operasyon kastedildi’ gibi açiklamalar yapildi. Oysa ‘harekât’ seklinde tercüme edebilecegimiz ‘operasyon’ kelimesi, ani bir baskini, tek seferlik genis çapli bir müdahaleyi gösterir. Uzun zamana yayilan bir dizi görüsme, ‘operasyon’ diye adlandirilamaz.

Sözgelimi, suçlulara karsi polis bir operasyon düzenler, ev sarilir ve süpheliler teslim alinir; asker hudut ötesi operasyon gerçeklestirir… Belli ki, ISID ile ya da onlarin arkasinda bulunan yerel asiretlerle bir süredir konusuluyor; MIT bu güçleri ikna etmeye çalisiyor.

Kaldi ki, ilk ifadelerin aksine, takas yapildigi da ortaya çikti. Ilk gün, Disisleri ya da MIT yetkilileri gazetecilerin sorularina, ‘Fidye yok, takas yok’ cevabini vermisti. Cumhurbaskani Tayyip Erdogan, ‘Velev ki takas olsun’ açiklamasiyla, bir pazarlik neticesi rehinelerin Türkiye’ye döndügünü söylemis oldu. Zaten iktidara yakin bazi gazeteciler de, ISID’in önem verdigi birkaç militaninin iade edildigini yazdi.

***
Hükümetin, büyük bir hezimeti basariya çevirmeye çalistigi ortada. Hezimet, Musul Konsoloshanemiz’in baskinini önceden fark edememekten kaynaklaniyor. Çocuk ve kadinlar da dahil birçok konsolosluk görevlisi, 101 gün süreyle, çok olumsuz sartlarda teröristlerin elinde kaldi. Her gün ölümle burun buruna ve korku içinde yasadilar. Bunun hesabini henüz kimse vermedi. Olay, hiç degilse mutlu sonla neticelendi diye kendimizi avutabiliriz. Lakin buradan lütfen bir ‘kahramanlik öyküsü’ devsirmeye kalkmayalim. Ayrica, rehine krizinin bitmesinde ABD’nin rolü oldugunu düsünüyorum. Zira zamanlamasi bir hayli manidar. ‘Türkiye’nin mazereti kalmasin’ diye, rehinelerin serbest biraktirildigini düsünüyorum. AK Partili Samil Tayyar bile itiraf ediyor: ‘ISID operasyonuna Türkiye’nin katilmama gerekçelerinden biri rehinelerdi. Bu kritik süreçte serbest birakilmasi, CIA’nin bir hamlesidir.’

Tayyar, sonradan sözlerine açiklik getirdi: ‘ISID, CIA’nin Truva Ati’dir. Kurtarma operasyonu çatismasiz, basariyla sonuçlaniyorsa, CIA operasyona engel olmadi. ISID’e yönelik operasyondaki rezervini kaldirdi demek istedim.’

Netice itibariyle, ABD yardim etmeseydi, rehinelerin iade edilmeyecegini Samil Tayyar da kabulleniyor.

Bakalim bundan sonra, -rehine mazereti de ortadan kalktigina göre- hükümet yetkililerimizin agzindan ‘ISID bir terör örgütüdür’ cümlesini duyacak miyiz? Türkiye, koalisyonda hangi ölçüde yer alacak? Acaba, ülkemizi tehdit eden tehlikenin farkinda miyiz? Yoksa ‘Sünni kardeslik’, siyasi iktidarin bu canilere karsi anlayisli davranmasinda rol oynuyor mu?

Bu yilin nisan ayinda, MIT Kanunu’nda yapilan degisiklikle, Istihbarat Teskilatimiz’a, ülke menfaatinin gerektirdigi hallerde, Disisleri Bakani’nin talebi, Adalet Bakani’nin teklifi ve Basbakan’in onayiyla, Türk vatandaslari haricindeki tutuklu veya hükümlüleri bir baska ülkeye iade yetkisi taninmisti. Öyleyse bu hak, neden daha önce kullanilmadi? Madem takas yapilacakti, 100 gün geçmesi beklenilmeden ISID’e komutanlari teslim edilebilirdi. Buradan da anlasiliyor ki, sonuç almak için, araya ABD’nin girmesi gerekti.

AKTroller, ‘Güçlü MIT, güçlü Türkiye’ diye yari militarist tweetler atiyor. Gücünün nereden kaynaklandigini bilemiyorum ama ISID tehdidini sezemeyecek kadar öngörüsüz olduklari ortada.

Emine Erdogan’in göbek adi

Bu haber çok az gazetede yayinlandi. Hadiseyi en iyi sekilde degerlendiren Sözcü idi.

Emine Erdogan’in resmi Twitter hesabindaki Ingilizce cümlelerin, Michelle Obama’nin hesabindan ‘kes-yapistir’ yöntemiyle kopyalandigini gösteren haberden söz ediyorum: ‘Michelle Obama’nin profilinden kopyala-yapistir yapan danismanlari, bir skandala imza atti. ABD’nin First Lady’si Michelle Obama, profilinde Ingilizce olarak ‘Hesap danismanlar tarafindan yönetiliyor. First Lady’nin kisisel olarak yazdiklari -mo seklinde imzali’ denildi. (MO, Michelle Obama’nin adinin ve soyadinin bas harfleri.) Emine Erdogan’in danismanlari, ayni yaziyi kopyalayip yapistirinca, Emine Erdogan, Twitter’a adim atar atmaz kullanicilarin alay konusu oldu.’

Böyle komik bir hadise karsisinda Zaytung durur mu, o da hemen latife yapti: ‘Emine Erdogan’in biosunun, zannedildigi gibi alinti olmadigi, aslinda göbek adinin Michelle Obama oldugu açiklandi.’

***
Lafi geçmisken Zaytung’un baska esprilerini de siralayayim:

* Ukrayna’da yolsuzluk yapan milletvekilinin vatandaslarca çöpe atilmasi üzerine, Ankara’daki çöp konteynerleri tedbir amaçli toplatildi.

* Erdogan’in ‘O banka zaten batmis’ sözüne, FED’den cevap geldi: ‘Pardon anlayamadik… Kime batmis!’

* Ve bir fotograf ile yorumu… Devlet görevlilerine semsiye tutulmus; gazimiz ise açikta. Zaytung, ihmal gibi duran bu hadisenin ‘perde arkasini’ açikliyor: ‘Gaziler günü töreninde yagan rahmetten mahrum kalmamasi için, gazimize semsiye tutulmadi.’

Güleriz aglanacak halimize.

———————————————-

Bugün-23 Eylül

Nazli Ilicak

Balkêş e ?
Close
Back to top button