Anayasa Mahkemesi’ne en çok Erdogan’in ihtiyaci var

Bizim demokrasi gemisi her yerinden su aliyor; yan yatmis, bir batip bir çikarak denizin ortasinda ilerliyor.
Yari batik bu gemi hâlâ denizin dibini boylamadiysa eger, bunu, bütün tükenmisliklerine ragmen gemiden su bosaltan birkaç mekanizma ve nefere borçluyuz.
Ümükleri sikilmis olmasina ragmen bazi hukuk mekanizmalari ve bir avuç yargiç, bu ülkenin demokrasiden, otoriter rejime ve oradan da diktatörlüge kaymasinin önünde bir engel olarak duruyorlar.
Anayasa Mahkemesi olmasa, bugün Türkiye Twitter’in, YouTube’un yasak oldugu; idarenin mahkeme kararlarini tinlamadan istedigi memuru istedigi gibi süründürebildigi; bir avuç memurun yukaridan gelen emirlerle internete yasak koyabildigi; devletin hiçbir yargi karari olmadan herkesin internet trafigini izledigi bir ülke olma utancini yasayacakti…
Cumhurbaskani Erdogan Anayasa Mahkemesi’ne çok kiziyor ve bunu zaman zaman açik açik dile getiriyor.
Ama bana sorarsaniz eger, Anayasa Mahkemesi’ne en çok onun ihtiyaci var…
Medyanin bu kadar muazzam bir baski altinda oldugu; bazi gazetelerin Sovyetler’in Pravdasi gibi AK Parti’nin resmi yayin organina dönüstügü bu ülke;
Sirf yolsuzluk sorusturmasi yürüttükleri için, hakimlerin, savcilarin, polislerin çil yavrusu gibi oradan oraya gönderildigi, buram buram intikam kokan operasyonlarin hedefi haline getirildigi bu devlet düzeni;
Bütün egitim sisteminin dini/ideolojik bir dayatmanin altina sokuldugu bu dönem;
Keyfiyetin kol gezdigi; hukukun paspas yapildigi; kurumlarin islemez hale geldigi bu sistem;
Eger hâlâ bir biçimde demokrasi olarak görülebiliyorsa;
Erdogan, bütün itibar kaybina ragmen, dünyada Özbekistan, Türkmenistan devlet baskanlari gibi degil de, sorunlu da olsa demokratik bir ülkenin devlet baskani gibi muamele görüyorsa;
Bunlari, bu ülkede, onun hismina ugramasina ragmen görevini yapabilen kurumlara ve kisilere borçludur…
Ancak Erdogan ve hükümetin, ‘Yeni Türkiye’ diye sunduklari dizginsiz yönetim biçiminin önündeki engelleri böyle görmedikleri çok açik…
Bu nedenle de önümüzdeki dönemde basta Anayasa Mahkemesi olmak üzere, ayak bagi olarak görünen tüm kurumlar hükümetin ates hattinin içinde yer alacaklar…
Geçmiste antidemokratik kararlara imza atmissa da, bugün Anayasa Mahkemesi verdigi kararlarla demokrasinin yüz akini temsil ediyor; özgürlüklerin yok edilmesinin önündeki önemli engellerden birisini olusturuyor…
Bu nedenle de Türkiye’de diktatoryal bir rejime gidilmesinden endise duyan herkesin Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin tirpanlanmasi konusunda alarmda olmasi gerekiyor…
————————————————
Bugün-6 Ekim
Orhan Kemal Cengiz