Makale

Erdogan: Bir hubris vakasi

DÜNKÜ Le Monde’da basyazi ‘Erdogan ve nöropsikiyatri’ serlevhasini tasiyordu.

Alain Frachonimzali makale esas itibariyle de Çankaya liderinin ‘hubris’ kelimesiyle tanimlanan ruh arazindan mustarip oldugunu kaydediyordu.

Bilgiçlik taslayacak degilim, kendi hesabima deyimi ilk defa duydum.

***

MEGER herhangi bir insanin egosu zirveye tirmanir ve muazzam bir kibirlilik, mutlak bir yanilmazlik, kesin bir güçlülük ve otoriter bir pedersahilik dürtüleri o sahista had safhaya varirsa, bu durum hekim lügatinde yukaridaki isimle kategorize ediliyormus.

Fransiz gazeteci’hubris’in gündelik dilde ‘iktidar sarhoslugu’anlamina geldigini ve zaten de pek çok politikacinin sözkonusu semptomla yatip kalktigini vurguluyordu.

Ancak daha tibbi bir tanim için de nöropsikiyatri uzmani ve Büyük Britanya Disisleri Bakanligi eski sekreteri Doktor David Owen’insaptadigi belirtilerini aktariyordu.

Aynen tercüme ediyorum:

***

”HUBRIS’ arazi genellikle, danismanlarininitirazina ragmen bizzat almis oldugu kararlarla önce bir dizi basari saglamis olan kiside ortaya çikar.

Hastanormallik görünümü altinda ama aslinda patolojik nitelikli ve üst seviyeli bir kendine güven duygusu gelistirir. Bu durum da tehlikeli davranislara yol açar.

Çevresindekilere kulak vermeyi reddeder. Hatta onlari hakir görmeye baslar.

Herkese karsi hakli oldugu duygusuna kapilir ve devasa projeler pesinde kosar.

Sonu da çogu defa kötü biter.’

***

NE dersiniz?

Nöropsikiyatri hekimi olmasak dahi herhâlde yukaridaki genel belirtilerin bugünkü Türkiye Cumhurbaskani’ni da tipatip tasvir ettigini görecek kadar akliselim sahibiyiz.

Iste önceleri uzun ve inkâr edilemeyecek bir basari dizisi…

Sonra bunun tedricen gelistirdigi asiri ve kibirli güven duygusu…

Dolayisiyla da artik kimseye kulak asmayan ve birakin disaridan gelen elestirileri kaale almayi, yakin çevresindekilerin tavsiyelerine bile burun kiviran bir AKP lideri…

Arti, köprüleri, kanallari, havaalanlariyla devasa projelere imza atmak sehveti…

Ve tabii bütün bunlarin birikimiyle de simdilerde arsa varmis otoriter iktidar hirsi…

O hâlde evet, Frachon’un teshisi dogrudur ve pek çok politikacininki gibi Recep Tayyip Erdogan’in halet-i ruhiyesi de ‘hubris’ arazindan mustariptir.

Burada bir de sunu eklemek istiyorum.

***

DAHA önce Erdogan hakkinda gayet pozitif yazilar yazmis olan Fransiz gazeteci de dâhil, dün onu destekleyen veya kendisiyle yol arkadasligi yapan insanlarin bugün ayni Erdogan’a sonsuz elestirel yaklasmasi yukaridaki ‘hastalik’ (!) sürecindensoyutlanamaz.

Anlasilacagi gibi ‘hubris’ semptomu bir çirpida ortaya çikmiyor. Ancak kuluçka ve olgunlasma merhalelerinden sonra patolojik bir disavurum olarak tezahür ediyor.

Dolayisiyla, degisenin eski AKP liderine önyargisiz bakanlar degil, ‘hastaligin’ (!) seyrinden dolayi bizzat simdiki Cumhurbaskani oldugunu mutlaka saptamak gerekiyor.

***

YUKARIDA aktardim, dünkü Le Monde DoktorOwen’in ‘hubris’ arazina iliskin tanilarini siralarken bir de yine ona atfen ‘sonu çogu defa kötü biter’ ifadesini kullanmisti.

Umalim ki is oraya varmadan nöropsikiyatrik hastamiz ya sifaya kavusur ya da istirahata çekilir de ‘çogu defa kötü biten son’ne ona, ne bize kader olmaz…

—————————————

Taraf-18 Ekim

Hadi Uluengin

Back to top button