TAK’dan YDG-H’ye
DIYARBAKIRLI dostum güzel bir örnekle durumu özetledi:
‘Küçükken hastalandigimda annem komsulara, ‘Sabahtan beri bir lokma yemedi’ diye yakininca, yalanci çikarmamak için aç oldugum halde yemek yemezdim…’
Örnegi vermesinin nedeni, PKK’nin gençlik örgütü YDG-H’nin Cizre eylemine gelene kadarki durumunu anlatmak içindi…
Nasil ki bir zamanlar gençlik örgütünün eylemlerini üstlenmemek için, ‘Bizi dinlemiyorlar ki ne yapalim?’ yaklasimi gösterildi.
O gün isbirligini gizlemek için ürettikleri takiye, bugün gerçekleri oldu.
Ayrica Cizre’de olup bitenlere benzer gelismelerle Türkiye yeni tanismiyor.
ÖZGÜRLÜK SAHINLERI
Örgütün gençlik yapilanmasi 1993’te kuruldu ve TAK diye bilinen Kürdistan Özgürlük Sahinleri (Teyrêbazên Azadiya Kürdistan) adini aldi.
TAK, 2005’te Kusadasi’nda bir otobüse konulan bombali saldiri sonrasi 3’ü yabanci 20 kisinin yaralanmasi eylemiyle adini duyurdu.
Açilim sürecinin basladigi 2009 sonrasi eylemlerini AK Parti Istanbul Il Baskanligi, 32 kisinin yaralandigi Taksim bombalamasiyla devam ettirdi.
22 Haziran 2010’da Halkali’daki askeri personel otobüsüne bomba atarak 3 kisinin ölümüne neden oldugu eylemini, 20 Eylül 2011’de 3 kisinin ölümü 34 kisinin de yaralandigi Ankara Kizilay bombalamasiyla sürdürdü.
O dönem de örgütün dag ve düz ova siyasetçilerinin söylemleri bugünden farkli degildi:
‘Içimizden çikip yolunu bizden ayiran bir grup…’
Bir anlamda ‘Reel IRA’ gibi, yeni bir ‘Reel PKK’nin’ çikmakta oldugu iddiasindaydilar.
O günlerde Kandil sözcülügünden gelen su söylem de her seyi anlatmaya yetiyordu:
‘Önceki ateskes dönemlerinde de bu örgütün bize yönelik çok ciddi ve sert elestirileri oldu… Tam Öcalan’dan gelen mektup dogrultusunda süreci tartisiyoruz. Ateskesi uzatma tartismalari içindeyiz ve bunu karara dönüstürme noktasina gelmisiz. Ansizin bu olay oldu. Biz de bir anlam veremedik… Bizim denetimimiz yok. Manevi anlamda Öcalan’i dinleyebilirler bana göre. Ama sadece Öcalan’i.’
Bir yandan TAK’a ateskes çagrisinda bulunurken, sözlerini söyle noktaliyordu:
‘Onlar diyor ki, devlet bu kosullarda çözüme gelmez. Ama Türk tarafi güvenilir adimlar atsa, bu tür denetimsiz güçler de marjinallesir ve giderek devre disi kalabilirler. Ama çözüm olmayinca, bu tür düsünceler daha çok zemin buluyorlar.’
ÖZ SAVUNMA GÜCÜ
Çok geçmedi, 2010’un bahar iklimini borana, güze çeviren TAK gitti, Öz Savunma Güçleri geldi.
Onlarin bölgedeki eylemleri de elestirilmeye baslaninca bu kez yeni bir isim bulundu.
2013 baslarindan itibaren gençlik örgütlenmesinin adi Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’ne (YDG-H) dönüstü.
Aslinda degisen isimleriydi, söylem de eylem de ayni kaldi.
2010’da ne söylendiyse bugün de aynini tekrar ediyorlar.
O nedenle Uludere, Silopi, Nusaybin, Kiziltepe’ye yaymakla tehdit ettikleri Cizre eyleminin adini açik koymali.
Kandil süreçle ilgili görüs farkliligini dile getiremedigi için YDG-H üzerinden hükümete ve Öcalan’a mektup yaziyor.
Devlet organlari da plakasiz panzerler, taziyeye gitmeyen kamu görevlileriyle bu mektubu sosyal medya araciligiyla yayginlastiriyor.
Olan bundan ibaret…
————————————————————-
19 ocak-Habertürk
Muharrem Sarikaya