Makale

Roboski’den Ismail’e; önce öldür sonra suçla

Isçileri 100’er 100’er, Kürtleri 10’ar 10’ar, çocuklari birer birer öldürüyorlar. Sonra çikip ya ‘bu isin fitratinda var’ diyorlar ya da ‘kendi kusurlari.’

Içisleri Bakanligi, Ali Ismail Korkmaz’in ailesinin açtigi davada ölümün kendi kisisel kusurundan kaynaklandigini iddia etti: ‘Güvenlik güçlerine tas atmakta ve aktif olarak polise mukavemet göstermektedir.’

Akla, mantiga ve vicdana sigmayan bir savunma…

Sasirdik mi?

Kendi yanlislarini örtmek için sürekli bir düsman yaratan, Paralel’i, üst akili, Kürtleri, Alevileri suçlayan bu anlayis, Türkiye’yi bir korku ve nefret toplumuna dönüstürdü.

Reform ve demokrasi sözüyle yola çikan AKP, askeri vesayet altinda yasadigi magduriyetleri bugün kendisi gibi yasamayan, düsünmeyen herkesi düsman ilan ederek aynen devam ettiriyor.

YENI BIR SEÇKIN SINIF

Kendi çocuklarinin suçlarini, günahlarini örtmek için devlet sisteminin altini üstüne getirenler, milletin çocuklarinin ölümünü görmezden gelebiliyor. Yeni bir seçkin sinif yaratiliyor gözlerimizin önünde. Her türlü eylemine karsi devlet tarafindan korunan, önü açilan, zenginlestirilen yeni bir sinif bu.

Alabildigince lümpen, küfürbaz ve çigirtkan sözcüleri var. Televizyon programlarinda, köselerinde fikir beyan etmiyor, küfür ve hakaret yagdiriyorlar. Sahibinin evini korumak için canini disine takan bekçi köpekleri gibiler.

Fikirlerinden ödün vermeden gazetecilik yapan ve bedelini caniyla ödeyen Ugur Mumcu’nun alti çizilmesi gereken bir sözünü dün Büyükelçi Namik Tan Twitter’da paylasmisti:

‘Haklidan yana degil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi degistikçe dönerler, firildak olurlar.’

Kimi yeni yetmelerin bu tavrini anlamak belki kolay ama yillarca demokrasi söylemi tutturanlarin ”Paralel Tehdit” diyerek yasadigimiz rezilliklere kulak tikamasi, görmezden gelmesi anlasilir gibi degil.

DÜSMAN ÜRETEN SIYASET

Gezi’de ölen çocuklardan Roboski’ye, yasadigimiz kiyimlari yok sayan bu yaklasimin sahipleri kimin uçagina binerse, onun türküsünü tutturuyor.

Siyaseti düsman kavrami üzerinden yürütenlerin, bu topluma baris getirme ihtimali sifirdir.

Cizre’deki ölümleri Paralel’e baglayan bu anlayis, öldürülen yedi çocuktan birinin sorumlusunu bile yakalayip adalet önüne çikarmadi. Maalesef, Türkiye medyasi da Gezi’de ölen çocuklara sahip çiktigi kadar sahip çikmadi bu Kürt çocuklarina.

AKP’nin bu yaklasimi, Kürt sorununun müzakere degil de askeri yöntemlerle çözülecegine inanlarin sayisini artirmis görünüyor kamuoyu arastirmalarina göre. Her adimini bu arastirmalara göre atan Cumhurbaskani Erdogan’in seçim öncesi bu yolda bir adim atmasi mümkün görünmüyor.

Kandil simdilik gelismeleri sakin bir biçimde izliyor ama Hakkari’de yüzde 90 oy alan HDP’nin Meclis’te olmadigi bir dönemde, baris da saglanamamissa, Türkiye’nin hali ne olur siz düsünün

——————————————————-

Millet-25 Ocak

Ergun Babahan

Back to top button