Sayilar ve Gerçekler
Türkiye Istatistik Kurumu, 2014 nüfus sayimi sonuçlarini açikladi. Buna göre bir önceki yila göre 1 milyon 28 bin 40 kisi artarak, 77 milyon 695 bin 904 kisi olmusuz. Hayirlara vesile olsun.
Açiklanan sonuçlarda söyle bir ifade var: ‘Türkiye’de ikamet eden nüfus 2014 yilinda, bir önceki yila göre 1 milyon 28 bin 40 kisi artti.’ Bu nüfus diliminin, ülkemizde geçici statüde barinan çogunlugu Suriyeli siginmacilar oldugu varsayilabilir.
Toplumda sikça dile getirilen bir kaygi, bunlarin vatandasliga alinarak yaklasan seçimlerde seçmen yapilmasi. Tabii tercihlerini, onlara dar günlerinde barinacak ve korunacak bir siginak sunmus olan siyasal iradeden yana kullanacaklari beklentisiyle…
Bir ülkede vatandaslik hakki kazanmak bu kadar firsatçi ve nitelikten yoksun olmamali. Yoksa ileride pek çok uyumsuzlugun ve sürtüsmenin kapisi açilmis olur hem de o sorunlari yasayacak topluma hiç danisilmadan.
Bulgular, bir beklenen bir beklenmeyen iki sonucu açiga çikardi. Bunlardan ilki insan toplumunun sosyolojik gelismesinin ülkemizde de tekrarlandigi. Tarih boyunca, tarim ekonomisi önemini kaybedip diger sektörler üretimde agirlik kazandikça nüfus kirdan kente dogru akmistir. Tarim alaninda yüksek teknoloji ile üretim yapacak küçük bir kesim kalir. Ve onlar büyük bir verimle ekonomiye katkida bulunurlar. Nüfusun gerisi kentsel alanlarda yerlesir ve is bulur. Bu egilim ülkemizde de gerçeklesmistir. Ciddi bir eksiklikle: Tarimda verimlilik ve üretkenlik pek artmadan
Il ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin orani, yüzde 91,8; belde ve köylerde yasayanlarin orani ise yüzde 8,2’e çikmistir.
Nüfus, sanayilesen kentlerde yogunlasirken sanayiye sahip olmayan kentler cücelesmistir. Örnegin Istanbul 14 milyon 377 bin 18’e yükselirken, Bayburt (80,607), Artvin (169,674), Bilecik (209,925), Erzincan (223,633) ve Hakkâri (276,287) gibi birçok il güdük kalmistir. Bu veriler, büyük bir gelisme ve refah dengesizliginin de göstergesidir.
Ortanca yas
Türkiye nüfusunun ortanca yasinda ciddi bir artis yoktur; erkeklerde 30,1 iken kadinlarda 31,3’dir. Bati diyebilecegimiz illerde (Sinop, Balikesir, Edirne ve Kastamonu) ortanca yas 38-39 iken Sirnak, Sanliurfa ve Agri gibi dogu illerinde 19-20’dir. Bu degerler, esitsizlik yaninda neden göçün dogudan batiya oldugunu da açikliyor.
Dilek ve gerçek
Eskiden beri yöneticilerimiz, hele ‘Büyük Türkiye’ hayali güdenler, isin kolayina kaçarak büyüklügü nüfus yogunlugunda görmüslerdir. 100 milyonluk bir ülkenin hem kendine yeterli hem de düsmanlari için korkutucu olacagina iman etmislerdir. O nedenle çok çocuk, yüksek dogurganlik dileklerini sürekli dillendirmislerdir. Ama tabir yerindeyse ’emir, demiri kesmemistir.’ Hayatin gerçekleri hayallerinin uçuculuguyla bagdasmamistir.
Son veriler, nüfus artis hizinin 2013 yilinda binde 13,7 iken, 2014 yilinda binde 13,3’e geriledigini ortaya koymustur.
Kirda gerekli olan kas gücü ve büyük aile, kentte önemsizlesmekte, modern hayatin gerektirdigi nitelikli isgücü ve donanimli insan ihtiyaci agir basmaktadir. Aileler, iyi yetistiremeyecekleri çocuklari kendileri ve toplum için yük olarak görmektedirler. Bu nedenle iyi yasayacaklarina kanaat etmedikleri sayida çocuk yapmamayi yeglemektedirler.
Bu evrensel gerçegi kendi ikna gücü ve karizmalariyla geri çevireceklerini düsünenler artik hayallerini gerçeklik boyutuna çekmeliler. Hiçbir aile kendilerinden beklenen yükü baskasinin siyasi hayalleri için üstlenmek istemiyor; ne burada ne baska yerde!
——————————————–
Bugün-1 Subat
Dogu ERGIl