Dinin siyasetten arindirilmasi

Geçen hafta basladigim din ve elestiri kültürüne baska bir açidan yaklasacagim. Bu kez, Ihsan Eliaçik yaninda Diyanet Isleri eski Baskani Prof. Ali Bardakoglu’nun fikirlerine de basvuracagim.
Kendini bilmek
Her iki düsünür de Islam dünyasinda yasanan sorunlarin kökeninde din ögretisinin asil ve sahih kaynaklar olan Kur’an ve sünnetten uzaklasip tarihte yasanan iktidar ve menfaat çatismalariyla sekillenmis yorumlarin etkisine girmesine dikkat çekiyor. Eliaçik, bu gayrisahih kaynaklara ‘sorgulanmamis eski Islam kültürü’ adini veriyor. Bu kültürle yüzlesmedikçe Islam’in hurafelerden, kin-nefret dili ve siddetten arinamayacagini düsünüyor.
Bardakoglu’na göre, Türkiye ve Islam ülkeleri hizla dünyevilesiyor. Dini cemaat ve tarikatlar, artik dünyevi olusumlardir. Din adina topladiklariyla dünyaya yatirim yapiyorlar. ‘Yani akide (inanç) ve ahlak sona, muamelat (uygulamalar) basa alindi.’
Uydurulmus ama sorgulanmayan eski Islam kültürü içindeki siddet ve çatisma egilimi bugünkü dünyevi sorunlarla iç içe geçince dini egitimi de etkileyen tehlikeli bir karisim ortaya çikiyor. Eliaçik ‘Hrant Dink’i öldürenler, Maras’ta, Sivas’ta insanlari yakanlar, öldürenler, insanlari ‘Haydi Allah için savasiyoruz’ diye meydana sürenler kim? Hepsi bu kültürden beslenenler’ diyor.
Bati’da yayilan Islamofobi konusunda Bardakoglu Müslümanlar’in önemli rolü ve sorumlulugu oldugunu düsünüyor: ‘Islam dünyasi hep ötekinin yapip ettiklerine bakiyor. Oysa yapilmasi gereken aynaya bakmaktir. Islam dünyasinda siddet var. Mezhep çatismalarinda kan akiyor, birbirlerinin camilerini bombaliyorlar. Sünni ve Sii ulema bir araya gelip tavir alamiyor. Aksine kendi mezhep mensuplarini haklilastiran karsit fetvalar yayinliyorlar. Çesitli âlimler sürekli cihat, tekfir ve canli bomba fetvalari veriyorlar.’
Eliaçik, bu konuda somut kanitlar sunuyor: ‘Islam’in ilk 3 halifesini kim öldürdü? Batililar mi yapti bunu? Kerbela’yi kim yapti? Batililar mi? Mekke’yi, Medine’yi kim basip atese verdi? Islam tarihi kan siddet ve ayaklanmalari bastirmakla dolu… Islam tarihi bu açidan kendisiyle yüzlesmesi gereken kanli bir tarihtir. Peygamberin bütün mesaji (adaletli, esitlikçi, barisçi) Kerbela’da bitmistir. Kerbela’da peygamberin torunu Hüseyin’in kafasinin kesilip, saraya gönderilmesiyle bu is bitti. Ondan sonraki kanli imparatorluklar tarihidir. Emeviler, Abbasiler, Osmanlilar… Ele geçirme, isgal, fetih hareketleri Islam’in barisçil ruhu peygamberden 50 yil sonra bitmistir.’
Bu tarihi evrimin nedeni olarak Bardakoglu da din ile siyasetin iç içe girmesini görüyor: ‘Siyaset ile Islam’i özdeslestiren ve bireyleri din konusunda yol ayrimina getiren bir dil benimsenmis durumda. Bu dil, Kur’an’da ve peygamberde olmayan, sonradan üretilmis siyasal bir dildir, dini dil degildir. Din, ideolojilerle yaristirildi… Kavgalar din üzerinden verildi. Herkes dinden kendini mesrulastiracak veya ötekini dislayacak argümanlar seçme yarisina girdi.
Bireye özgürlük alani birakmak söyle dursun, kimi sevip kime karsi olmasi gerektigine kadar inen “prototip Müslüman” modeli sunuldu. Oysa bizim kadim gelenegimiz böyle degildi. Islam hep sivil ve özgür ortamda gelisti.’
Çare
Belli ki çare Kur’an ve sünnete oldugu kadar çagin gerçeklerine uygun bir din egitiminde. Ama kim verecek bu egitimi? Bardakoglu biraz karamsar: ‘Kim belirleyecek gerçek Islam’i? “Ulema” deniliyor. Iyi ama zaten sorunlarin arkasinda ulemanin zihin yapisi yok mu?’
Devam edecegim.
———————————————-
Bugün-26 Subat
Dogu Ergil