Yüzlesememe, darbe ve Evren

Kenan Evren tarihe insanligin kara bir lekesi olarak geçecek, tipki Talat Pasa gibi. Iskenceden geçirttigi, öldürttügü, mahpuslarda çürüttügü insan sayisini tekrarlamaya gerek yok. Kötü bir insandi ve çok kötülük yapti. Sonunda da yapayalniz öldü.

Bir kusagi yok etmekle kalmadi, bugünün Türkiyesi’nin basina musallat olan Siyasi Islam’in gelisip güçlenmesine de zemin hazirladi. ABD’nin Yesil Kusak projesinin en önemli uygulayicilarindan biri oldu.

Türkiye 1915 ile, Varlik Vergisi ile, 6-7 Eylül olaylariyla yüzlesmedigi gibi, 12 Eylül Darbesi ile de yüzlesmedi. Sadece darbeciler ve yaptiklari açisindan degil, 12 Eylül’ün gençligi açisindan da.

Anadolu’nun dört bir yanindan kopup gelen yoksul aile çocuklarinin solcu-sagci diye ayrildiktan sonra birbirlerini tellerle bogacak cinnet haline nasil ulastigini sorgulamadi.

IMHAYA PROGRAMLANMIS NESIL

Darbenin sonuçlari öyle yakiciydi ki, iskenceler ruhlarda öyle agir yaralar birakmisti ki, 12 Eylül öncesi yasanan vahset hiç gündeme gelemedi.

Evet, provokatörler vardi… Bir tabancayi sabah sagci bir gence, ögleden sonra solcu bir gence vererek cinayet isleten ajanlar devredeydi ama o tabancayi kullanmayi sorgulamadan kabul eden bir gençlik de vardi. Sadece sagciya degil, kendisiyle ayni sekilde düsünmeyen solcuya karsi kullanan solcular da vardi.

Marksizm’i ögrenemeden solcu olan bu kusak, Ittihatçiligin farkli idelolojilerde devami gibiydi. Imha etmek üzere programlanmis bir nesile taniklik ettik.

Kenan Evren’i tartisirken o dönem yasananlari, o cinnet haline unutmak gelecek kusaklara kötülük etmek, yeni kiyimlar yasanmasina zemin hazirlamak demek olacaktir.

Darbe ve sonrasinda yasananlar toplumun elinden bu sansi aldi. Özelestiri, sorgulama yasanamadi. Bir kusak gençligi seytanlastirilip cezaevlerinde imha edilirken bunu yapmanin ahlaki bir yani da yoktu.

VAHSETI HIÇ TARTISMADIK…

Darbeyle yüzlesememis, sonuçlarini sorgulayamamis bir toplumun darbe öncesi yasananlari sorgulamasi da mümkün degil elbette. Zaten o yüzlesmeyi yapabilecek sol kesim de toptan ortadan kaldirilmisti. Hem fikren, hem bedenen.

Ermeni Soykirimi’ni, 6-7 Eylül vahsetini, Maras Katliamini anlamamiza yardim edecek, bir daha benzer olaylari yasamamazi saglayacak bir gereklilik bu yüzlesme.

Biri Yozgat’tan digeri Mugla’dan gelmis, ayni yoksullukta büyümüs gençler ellerine tabanca alinca nasil bir anda bir canavara dönüsebildi, düsman belledigi diger gençleri vahsice nasil öldürebildi, tartisamadik.

Türkiye’nin tarihi; yanlislari hep hali altina süpürmek, unutmak ve yok saymaktan geçiyor. Böyle yaptikça da yeni yanlislara zemin hazilaniyor. 12 Eylül Darbesi’ni sorgulayamamanin sonuçlarini bugün de yasiyoruz.

Sorun darbe ve sonuçlari kadar o dönem yasanan cinnetin temelinde de yatiyor. Tarihi her yönüyle okumadan gerçege ulasamayiz…

———————————————

Millet-12 Mayis

Ergun Babahan