Makale

Seçimlere dogru AKP

Dogu ERGIL

Basbakan bu seçimlerin ‘Türkiye’nin kader seçimi’ oldugunu söylüyor. Türkiye ne kritik seçimlerden geçti. Bu, olsa olsa AKP’nin kader seçimidir.

Ben sonda söyleyecegimi basta söyleyeyim: Seçmen AKP’ye yüzde 40 civarinda oy vererek yine rakipleri arasinda öne çikaracak. Ama eskisi gibi parlamento çogunlugu konforunu vermeyecek. Çünkü seçmen çogunlugu partinin, ‘ben halki temsil ediyorum’ diyerek torba yasalarla hukuk ölçülerini zorlamasindan, giderek keyfilesen yönetimi tek adam rejimine dönüstürmesinden, partinin baslangiç ilkelerinden uzaklasmasindan hosnut degil. Daha dengeli bir parlamentonun, siyaseti dayatmaciliktan uzlasma zeminine çekecegine, bu yolla rejimin normallesecegine ve hukuka saygi gösterilecegine inananlarin sayisi bir hayli fazla.

Pekiyi, neden Eylül 2014’te AKP’nin oy destegi yüzde 50 seviyesindeyken bugün parti ciddi bir oy kaybina ugramis görünüyor?

Sadece yandaslarini kayirdi

1- AKP, ezilenleri ve dislananlari ekonomik, siyasi ve bürokratik desteklerle güçlendirdi. Mütevazi kökenlerden gelen bu insanlarin esitlik ve katilma arayisini basariya ulastirdi. Bunu adalet ve Islamiyet’ten türettigi ahlak ölçüleri içinde yapacagina seçmenleri inandirdi. Ama bir süre sonra sadece yandaslarini kayirip, liyakati degil sadakati önceleyip, büyüklügü gösterisli yatirim ve tüketim olarak görüp tevazu ölçülerinden uzaklasti. Kendinden olmayani kötüledi, issiz birakti. Sürekli düsman yaratarak kendinden beklenen birlestiricilik rolünden uzaklasti. Toplum bu kadar kutuplasmanin tehlikesini gördü.

2- AKP, bir önceki hükümetten devraldigi ekonomi programina sadik kalarak ve özel sektörü destekleyerek yüksek büyüme oranlarina ulasti. Milli gelir artti. Insanlarin cebine giren para çogalinca refah duygusu yayginlasti. Dünyadan bol ve ucuz temin edilen sermaye AKP’nin sansi oldu. Ancak son dönemlerde yatirimlarin üretken olmayan tüketim alanlarina yönelmesi, teknolojiye ve nitelikli isgücüne yatirim yapilmamasi ülkenin üretici kapasitesinin gelismemesine neden oldu. Ekonomi yönetimi ile siyasal önderlik arasindaki aleni çekismeler de iktisadi belirsizligi artirdi. Issizlik ve enflasyon yükseldi, ekonomiye güven azaldi. Bu da seçmene olumsuz yansidi.

3- Kürt sorunu/çözüm süreci konusunda iki gelisme yasandi. A) HDP ile hükümet temsilcileri arasinda varilan Dolmabahçe mutabakati, bunca yillik ‘hain ve bölücü’ propagandasinin etkisiyle milliyetçi seçmen üzerindeki olumsuz etki yapti. Onlarin bir kismi MHP’ye kaydi. B) Bu durumun farkina varan AKP önderliginin “Kürt sorunu yoktur” çikisi, Uludere bombalamasi ve Kobane savunmasi sirasinda hükümetin Kürtler’e gösterdigi duyarsizlikla birlesince, dindar-muhafazakar Kürt seçmeni önemli ölçüde AKP’nin samimiyetsizligine inandi. HDP’nin parlamentoda yer almasini çözüm süreci için daha gerçekçi görmeye basladi.

Otoriterleserek toplumdan uzaklasti

4- AKP’nin bir parti olarak basladigi serüven, tek kisinin iktidari için bir araç haline gelince otoriterleserek toplumdan uzaklasmasi, devletle özdeslesmesi, partinin has seçmenlerini sasirtti. Onlarin yeri ve etkisi azalirken sonradan partiye katilan ve tek adamlik düzenini destekleyerek ikbal saglayanlara karsi AKP tabaninda tepki dogdu.
Teskilattaki daha egitimli kesim, parti ve önderliginin dünya gerçeklerinden bu kadar uzaklasmasindan, Ortadogu politikasinda ülkeye zarar verecek hatalar yapmasindan kaygi duymaya basladi.

Son olarak su söylenebilir: Seçim sonrasi demokratik restorasyon ve siyasal baris beklentileri seçmen davranislarini etkileyecek görünmektedir. AKP önderliginin yol açtigi kutuplasma ulusal bütünlüge ve uzlasma kültürüne dayanan demokrasiye zarar verecek boyuta gelmistir. Eger seçimden normallesme dogrultusunda bir sonuç çikmazsa Türkiye’yi zor zamanlar beklemektedir. Ölçülen egilimler bu dogrultudadir.
———————————–
Bugün-4 Haziran

Dogu ERGIl

Back to top button