Makale

15 Haziran 1215 Magna Carta

Cengiz AKTAR

Dün Magna Carta’nin 800’üncü sene-i devriyesiydi. Antik çag sonrasindaki bilinen ilk iktidar sinirlamasi ve paylasimi sözlesmesi… Hâlâ lâyikiyla beceremedigimiz bir insanlik hâli… Ne burada ne baska yerde…
Londra ile simdiki Windsor kraliyet sarayi arasinda bulunan Runnymede nam bir kirlik alanda Ingiltere kralliginin en güçlü 25 âyani ya da baronu onlarin Fransiz ve Iskoç müttefikleriyle birlikte Kral John’a kendileri ve mülkleriyle ilgili bir belge sunar. Kral da teamül uyarinca Magna Carta Libertatum ya daBüyük Özgürlükler Sözlesmesi adli belgeyi mühürler yani onaylar. Birkaç hafta içerisinde Runnymede belgesinin 13 kopyasi yazilir ve bütün kralliga dagitilir. Kral derebeylerinin haklarini kayit altina alan ve elinde tuttugu keyfî karar alma hakkina sinirlar getiren bu iktidar paylasimindan pek rahatsiz olur ve Vatikan’a Papa’ya müracaat eder. Mührü baski ve tehdit altinda bastigini söyler. Elçileri Eylül ortasinda Papa’dan Magna Carta’nin yok hükmünde oldugunu belirten fetva ile Ingiltere’ye dönerler. Elbet de Ingiliz’in kralindan da güçlü bir iktidara sahip olan Papalik makamindan baska türlüsü beklenmezdi. Sözlesmenin ömrü ancak 90 gün olmustur ama bu kurnazlik Kral’a ve memlekete kat’iyen hayir getirmemistir. Dizanteriden vefat eden John’un yerine geçen oglu 3. Henry’nin saltanati esnasinda en az üç kez yeniden yayimlansa da, keza zaman içerisinde kraliyet tarafindan en az 30 kez teyit edilse de Magna Carta’nin 63 cüzü hiçbir zaman 15 Haziran 1215’te Kral’a sunuldugu biçimiyle var olmaz. Diger taraftan, âyanin, derebeylerinin haklariyla sinirli bir belge olmasi, kralligin diger kullarina bir hayri olmadiginin bir nevî teyididir. Ama bütün sinir ve engellere ragmen olan olmustur ve beseriyet veyahut en azindan Ingiltere tek elden keyfî idareye ket vurarak iktidari paylasma kaidesiyletanismistir bir kere.
Erdogan gezegeninin Burhan Kuzu’sunun ‘kokusmus Ingiliz parlamenter sistemi’ diye aklinca küçümsedigi var olma ve yönetim biçiminin ardinda iste bu tarihî belge var. Bugün beseriyetin dörtte biri, eksigi ve gedigi ile Magna Carta’nin 63 hükmünde belirtilen ilkelerle yasar. Anayasalar, esitlik, birey haklari, adil yargi, habeas corpus temelinde insan haklari, bugün gündemimizden düsmeyen tüm bu kavram ve uygulamalarin filizleri dolayli veya dogrudan Magna Carta’da varlardi. Meshur 39. madde yeter: ‘Özgür bir kisi kendi zümresinin [esitlerinin yani derebeylerin] yasal hükmü olmadan veya ülkenin ilgili yasalarina göre muhakeme edilmeden tutuklanamaz ya da hapse atilamaz; o kisinin malina el konulamaz; o kisi yasal haklarindan yoksun birakilamaz; sürgün edilemez ya da baska bir sekilde kötü muameleye maruz birakilamaz, zarara ugratilamaz; [kral olarak] biz ona karsi bir kovusturma baslatmayacagiz ya da kovusturma açmasi için baskalarini görevlendirmeyecegiz.’
Bu topraklarin Magna Carta’si Sened-i Ittifak’tir, 600 sene sonra 1808’de imzalanmis, tipki Magna Carta gibi iktidar sahibi tarafindan basindan küçümsenmis ve reddedilmistir. Senet’in 4. maddesi Saray’in âyan üzerindeki hükümranligina sinir getirdigi ölçüde merkezle çeper arasinda bir ilk iktidar sinirlamasi niteligindedir. Senet, II. Mahmud tarafindan onaylanmis olsa da asla yürürlüge girmez. Rivayet olunur ki asli dahî kayiptir. II. Mahmud isleri ele alir almaz merkezin otoritesini yeniden kuracak sekilde harekete geçer, merkezin güçlenmesi için gereken Bati esinli sert reformlari art arda hayata geçirirken âyani da ortadan kaldirir. Kaldiramadigi yerde toprak verir ama iktidar paylasmaz.
Bugün iktidar sahipleri hâlâ, hükümet kurma konusunda, Kürt meselesinde, irili ufakli bütün hak arayislarinda görüldügü gibi iktidari paylasmaya razi degiller.
Konuyla ilgili nadir yazilardan biri Ömer Madra‘nin 800 Yil Önce, 8 Yüzyil sonra makalesi: (http://acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=33768&cat=100) Açik Radyo 800’üncü sene-i devriye münasebetiyle her gün bir maddeyi seslendirecek. Dün basladi, 63 gün sürecek.
Taraf-16 Haziran

Cengiz Aktar

Back to top button