Makale

‘Geliyorum’ diyen çatisma tehlikesi

Lale KEMAL

Hükümet, sonuçlarinin Türkiye aleyhine dönebileceginin hesabini yapmadan kimi dis olaylara müdahale etmesinin bedelini, vatandasa belki de en agir sekilde simdi Suriye konusunda ödetiyor.
Bu ülkede 4 yili asan iç savastan kaçip Türkiye’ye siginan mülteci sayisinin, sinir boyunda radikal gruplar arasinda siddetlenen çatismalarla birlikte 3 milyon ve üzerini bulmasi bekleniyor. Mültecilerin çogunlukla barindirildigi ya da yasadigi güney illerindeki insani ve güvenlik krizi, ülke geneline dagilarak devam edecek. Hükümet, izledigi açik kapi politikasi ile insani bir tutum sergilemekle birlikte mülteci akininin baslarinda daha hevesli olan uluslararasi kuruluslarin yardimlarini kolaylastirici rol oynayabilirdi. Iktidar, Suriye’deki iç savasta, Esed rejimine karsi radikal gruplari desteklemek yerine yapici ve tarafsiz bir politika ile belki de savasin uzamasina engel olabilirdi.
Ama Ankara, ektigini çok vahim sonuçlariyla biçiyor. Türk liderlerin kisisel Esed takintilarinin bedelini, insanî, ekonomik, sosyal ve güvenlik yönleriyle vatandas ödüyor.
Türkiye’den saglandigi güçlü süphesi bulunan silahlar, salt Esed rejimini devirsinler, PKK’nin Suriye uzantisi PYD ve YPG’ye karsi kullansinlar diye ISID ve El Nusra gibi radikal gruplara gönderildi, bu örgütlere katilan yabanci savasçilarin ülke topraklarindan geçislerine kolaylik saglandi. Geçen yil AKP çogunluguyla Meclis’ten geçen MIT yasasinin bazi maddelerinin, bu teskilatin PKK ile görüsmelerini kolaylastirici unsurlar tasidigi iddialarinin aksine El Nusra ile temaslari yasal zemine oturtmayi içerdigi kulislerde çokça söylenir. Ne tesadüftür ki, Türkiye’nin, El Nusra’yi terör örgütü ilan etmesinden kisa süre sonra MIT yasasi çikti. Terör örgütü listesine alinan El Nusra ile görüsmelere yasal kilif hazirlandi. Ama olmuyor iste yanlis hesap Bagdat’tan dönüyor.
PYD, ABD ve Kanada’nin hava destegiyle Akçakale Sinir Kapisi’nin öteki yakasindaki Tel Abyad’i, iki yil sonunda ISID’in elinden aldi ve Türkiye ile olan sinirin yaklasik 400 kilometrelik bölümünde 50’ye yakin köy ve kasabada artik kontrolü sagladi. Türkiye’nin Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte destek verdigi El Nusra’nin da içinde yer aldigi Fetih Ordusu, yine sinirin öteki tarafindaki Idlib’de ISID’e karsi kazanimlar elde ediyor. Kilis’in öte tarafindaki Azez’de ise PYD, ISID ile savasiyor.
Suriyeli Kürt gruplarin, ele geçirdikleri sinir bölgelerinde kalici hale gelmelerinin Türkiye’ye yansimasi nasil olacak?
Diger sinir komsusu Irak’in kuzeyindeki Kandil’den sonra, PYD kazanimlariyla birlikte Suriye’de de PKK’ya ikinci bir güvenlikli bölge ya da Kürt koridoru açilmis olacak. Eger Türkiye, simdi duran kendi Kürtleriyle barisma projesini hayata geçirmezse PKK’nin baslatacagi çatismalar, Suriye koridoru sayesinde daha da siddetli olacaktir. Iç savastan galip çikacak bir Esed yönetiminin, eskiden oldugu gibi PKK’yi Türkiye’ye karsi kullanmasi ise sürpriz olmaz. Hükümet, yeterli siyasi ve askeri enstrümanlara sahip olmadigi için sonucunu degistiremeyecegi bir Suriye iç savasina son derece yanlis müdahalelerle taraf oldu. Geçmis hükümetler de keza asker destegiyle, onlarca yil enerjimizi çalan politikalarina ragmen Irak’ta bir Kürt bölgesel hükümeti kurulmasinin önüne geçemedi. Ciddi duyumlarima göre, Irakli Kürtlerin 4 ila 5 yila kadar bir Kürt devletini ilan etmeleri olasiligi çok yüksek.
Bir koalisyon hükümeti kurulur ya da kurulmaz ya da erken seçime gidilir, bu her iki durumda da hem Suriye politikasina yeni bir ayar verilmesi hem de Kürt fobisinden kurtularak çözüm sürecinin baslatilmasi gerekiyor. Aksi takdirde bu kez benzeri görülmemis bir çatisma kaçinilmaz olur.
——————————————–
Taraf-20 Haziran

Lale Kemal

Back to top button