Çatismalarda ‘gariban’ faktörü
Devletin ve seçilmislerin, icraatlarini, karanlikta degil günyüzünde yani seffaf, hesap verebilir bir ortamda, hukuk devletine yakisir biçimde yerine getirmelerinin adi demokrasidir.
Demokrasilerde, örnegin, bir basbakan çikip, yeniden azdirilan, adina düsük yogunluk çatisma denen terörle mücadeleyi hakli çikartmak için, ‘vatan için kendilerinin de evlatlarinin da feda olacagini’ söyleyemez. Zira, demokrasilerde, terör sorununu siyaseten, silahsiz çözme iradesi galip gelir, bu yöntem mesru kilinir, tipki Ingiltere, Ispanya örneklerinde oldugu gibi.
CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, önceki gün Habertürk TV’de, geçici Basbakan Davutoglu’nun, ‘vatan için kendilerinin de evlatlarinin da feda olacagi’ yolundaki sözlerine hakli olarak söyle bir tepki veriyordu:
‘Kimin evladini feda ediyorsunuz? Kendi evlatlarini mi feda ediyorlar? Asariz keseriz diyen bütün siyasetçilerin çocuklarina bakin. Hangisi evladini askere gönderiyor? Ankara’daki bütün sehit cenazelerine katiliyorum. O kisilerin tamami yoksul halk çocuklari. Niye biz onlari atese atiyoruz?’
Aslinda AKP’li Arinç da 2009 yilinda yaptigi açiklamada, ‘Türkiye’de tuzu kurularin çocuklarinin Güneydogu’da askerlik yapmadiklarini, iç güvenlik bölgelerinde hep Anadolu çocuklarinin askerlik yaptiklarini’ söylemisti.
Sözcü Gazetesi, Davutoglu’nun, ‘vatan için evlatlarinin da feda edilecegi’ sözlerine karsi, ‘AKP’lilerin evlatlari bedelli askerlik yapiyor’ mansetiyle bir haber verdi. Haberde, AKP’li siyasetçiler ile bedelli askerlik uygulamasi ile, ya da yurt disinda çalisir gösterip bir sekilde askere göndermedikleri ogullari, torunlari ya da yakin akrabalarinin adlarinin verildigi çok uzun bir liste yayimlanmis.
Aslinda bu zorunlu askerlikte torpil meselesi, hele de isin içine iç güvenlik meselesi girdiginde Türkiye’nin onlarca yildir kanayan bir yarasidir. Zorunlu askerligin devam ediyor olmasinin yarattigi sorunlar ise ayri bir yazi konusu olur.
Türkiye’deki düsük yogunluklu çatisma ortami, yillardir, bir bedelli lobisi olusturmus, parasi olan, mevkisi olan asker, sivil kisiler, ogullarinin ya da yakinlarinin zorunlu askerlik hizmetinden muaf kalmalarini saglamislardir.
Bu açidan Sözcü Gazetesi’nin, bu dönem askerlikten muaf olan AKP ilintili isimleri ifsa etmis olmasi eksik bir bilgi, bu sorunun derinlemesine incelenmesi gerekiyor ki çatismalar kolayina çikartilmasin. 30 yili asan ve bugün yeniden baslayan çatisma ortaminin yasaniyor olmasinin arkasinda, ‘Muteber’ kisilerin evlatlarini atese atmiyor olmalari önemli bir rol oynamiyor mu?
Ahmet Altan, hükümetin, iç politik çikarimlar için askeri Suriye’de savasa sokacagi iddialarinin ortaya atildigi sirada verdigi bir söyleside, ‘Askerlerin, sivillerin ogullarinin gitmesi gerekse savas çigirtkanligi yapilmaz’ mealinde çok isabetli bir açiklamada bulunmustu.
Bu noktada, gelen sert elestiriler üzerine, dogasi geregi terörle mücadele yetkinligi olmayan ve zorunlu askerlik hizmetini yapan mükelleflerin yerine profesyonel birliklerin çok geç de olsa 2007’de kurulmasinin kararlastirildigini hatirlatalim. Bu birlikler ne ölçüde aktif kullaniliyor, açiklanmasi gerekiyor.
Keza, operasyonlarla ilgili verilen bilgilerin de seffaf olmasi gerekiyor.
Gazeteler, askerî kaynaklara atfen, son operasyonlarda sayilari 100’leri asan PKK’lilarin öldürüldügünü bertiyorlar. Peki, bu sayilari dogrulayacak nasil bir seffaf mekanizme isliyor. Bu noktada su soru da akla gelmiyor degil; bu süre zarfinda, Türkiye’ye dogrudan güvenlik tehdidi olusturan ISID’ci kaç terörist öldürüldü, ya da Türkiye içi operasyonlarda tutuklandi ve haklarinda sorusturma baslatildi?
Kiliçdaroglu’nun su mealde dedigi gibi, ‘Ey millet uyanin artik, gaza gelmeyin.’
——————————————-
Taraf-4 Agustos
Lale Kemal