Makale

Körfez zenginlerinin ihaneti!

Aylan’in ailesi, yani böyle yüzlerce ölü veya yollardaki, kamplardaki binlerce çocugun ailesi Bati yerine

Güney’e gitmeye çalisamaz miydi?

Öyle ya, Suriye ve Irak’in güneyinde, güneydogusunda ‘çok zengin ülkeler’ vardi.

Türkiye’den de, Ürdün’den de… Hatta nice Avrupa ülkesinden de.

Öyle ya, hem onlar da ayni dindendi.

Öyle ya, hem onlar da Arap’ti.

Öyle ya, o devletler de istikrar içindeydi!

Neden öyle yapmadilar?

***

Basit görünen ama esasen çok agir ve ölümcül cevap, ‘Umudun Bati’da olmasi.’

Sömürgeciligin, emperyalizmin talan ettigi topraklarin çocuklarinin bir kaderi bu; kadim celladina gitmek ve esasen ‘insan haklari’ deneni de, ancak orada bulacagindan zaten emin olmak.

Bu bir sürü yönden tartisilir elbet.

Ama konu simdi o degil.

***

Konu, neden bata bata Bati’ya Bati’ya gittikleri degil…

Neden zengin Arap ülkelerine gitmedikleri, gidemedikleri?

Iste bu sorunun cevabi, Türkiye’de de devletin, iktidarin da özenle gizledigi, mevzu etmedigi, müsebbiplerine tek laf etmedigi büyük bir ikiyüzlülükten baska bir sey degil.

Ikiyüzlülükten de öte; ihanet!

***

Irak ve Suriye bugün ne olduysa, elbette birinci derecede baslarindaki despotlar sorumluydu, daha Bati’ya gidip gidip ‘Amerika’yi’ ve müttefiklerini yeniden kesfetmezsek.

Fakat Irak istilasi, bir zamanlar Iran’a karsi kimyasallarla donatilip saldirtilmis Saddam’in ‘Kuveyt isgali’ bahanesiyle bir Suudi projesiydi esas.

Suriye’deki iç savas da, Bati (ve Ankara) kadar, hepsinden önce, S. Arabistan, Katar ve diger Körfez agalarinin projesiydi.

Yüz binlerce ölü, on binlerce ölü çocuk, milyonlarca göçmen ve onca Aylan nihayetinde bu projelerin de eseri.

***

Zengin, kibirli, petrolün ve paranin karasina bulanmis despot Körfez efendilerinin ikiyüzlülügünün orta yeri bu:

Topraklarindan koparilmasinda rol oynadiklari çoluk çocuk milyonlarca insana kapilarini kapali tutmalari!

Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi orta halli, yoksulu bol ülkeler kapi açarken…

Bu kibirli saraylar kapilari tamamen kapatti.

Ve onlarin kibri, otoritesi, tahakkümü, siddeti karsisinda, göçmenler karadan rahatça ulasabilecekleri bu ‘Körfez agalari’nin kapisini çalmak yerine, Akdeniz’de bogulmayi bile göze aliyor, hakiki bir umut kirintisi için!

***

S. Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Birlesik Arap Emirlikleri ve Umman; bizatihi kendilerinin de yol açtigi bir insanlik felaketi karsisinda, kirli bir kibre ve servete bogulmus saraylarin, Islamiyet’ten ve insaniyetten ne anladigini kafamiza vura vura izah ediyor.

Tek böbürlenebildikleri, tüm Arap halklarinin ortak zenginligi oldugu halde yabanci sirketlerle birlikte el koyduklari milyarlarca dolarlik petrol gelirlerinden mülteciler için biraz sadaka vermek.

Ankara’nin, yüz binlerce Suriyeliye sinirlari açan iktidarin, ‘Türkiye’nin Islami ve insani dayanismaci mülteci politikasi’ndan bahsederken…

Hatta Bati’nin zengin devletlerine sik sik çatarken…

Bu saraylara dair tek kelime bile edememesi de en azindan ayip!.

***

Misir darbesinin bas organizatörü S. Arabistan’a tek kelime edemeyen Ankara; Suriye’nin paramparça olmasi için Türkiye’yi de iteklemis olan kirli kibirli Körfez saraylarinin mültecilere ihaneti için de tek cümle kuramiyor.

Yüz binlerce mülteciye kapi ve artik ne kadar olabiliyorsa kucak açmak ne kadar önemli ise…

Körfez agalarinin bu mevzudaki ihanetine dair tek kelime edememek de utanç verici.

Darbe desteklediklerinde de…

Iç savas kiskirttiklarinda da…

Mültecilere kapilari kapattiklarinda da utanç verici bir sessizlik.

Bunun ciddi bir sebebi olmali.

Hep konusan, her seyi bilen, herkese laf yetistiren efendiler bir gün onu da anlatirlar herhalde!

Not: Özellikle KKTC’den çok sayida ‘asker mesaji’ geldi. Oradaki çesitli birliklerde komutanlarin, ‘devletin 9 günlük bayram tatili karari’ni tanimayip çarsamba öglene kadar mesai emri verdiklerine dair. Bilemiyorum, belki de hala ‘Harp Bölgesi’dir! Belki de ayri, bagimsiz bir devlet oldugu için! Belki de sadece keyfi!

—————————————-

Habertürk-21 Eylül

Umur Talu

Back to top button