Makale

Insan Haklari Haftasinda Durum

Bu gün Birlesmis Milletler Genel kurulunca Insan Haklari Evrensel Bildirgesinin kabul edilisinin 78.yil dönümüdür.Insan Haklari insanin dogustan sahip oldugu haklardir. Bu haklardan Yararlanmak için Insan olarak dünyaya gelmis olmak yeterlidir.
Insan Haklari mutlak haklardandir. Her kese,her kuruma karsi ileri sürülebilen haklardir.Devredielmez,vazgeçilmez haklardir.

Insan Haklarinin basinda yasam hakki gelir. Onurlu yasam hakki. Bu ayni zamanda moral bir degerdir de. Ahlaki yani ön plandadir.

Insan Haklarinin,tarihsel arka plani zengindir.Uzun bir mücadele geçmisi vardir. Ama Pozitif Hukuka ilk defa Magna Carta ile girmistir. Anayasacilik hareketinin temel esin kaynagidir. Devletlerin kurulusunun anayasalara dayandirilmasinin esas nedeni,Insan Haklarindan dolayi,devlet iktidarini sinirlandirmaktir. Günümüzde, toplumsal,ekonomik ve siyasal gelismege bagli olarak Insan haklarinin kapsami gittikçe genislemektedir. Yasam hakki, adil yargilanma hakki, özgürlüklerden yararlanma gibi bir dizi haklarla baslayip, günümüzde saglikli bir çevrede yasama hakkina kadar gelismistir. Önce, devlete dokunmama yükümlügü getirdi. Sanayi devriminden sonra, ekonomik ve sosyal haklar yününde devlete ödev getirdi.

Ülkemizde en temel insan hakki olan, yasam hakki bile güvence altinda degildir. Yasam hakki ki hukuka karsi bile önceliklidir.Kürdistan’da 24 temmuzdan bu yana baslayan öz yönetim ilanlari ve sehir merkezlerinde hendek kazip, barikatlar kurmak, sehir merkezlerini muharebe meydanina çevirmistir. Simdiye kadar 310’u sivil, kadin ve çocuk olmak üzere güvenlik görevlileri ve örgüt militanlariyla birlikte yaklasik üç bin insanin yasamina mal olmustur.Tarihi ve kültürel varliklar zarar görüyor, sehirlerde bir veya bir kaç mahalle tahrip oluyor. On günlerce sokaga çikma yasagi ilan ediliyor.Insanlar en temel insani ihtiyaçlarini karsilayamiyor. Elektrik, iletisim kesiliyor, dolayisiyla en temel yasamsal ihtiyaç olan su kesiliyor….

Insan Haklari mücadelesi tarihsel olarak devlete karsi yöneltilmistir. Devlet sahip oldugu muazzam gücü insanlarin güvenlik ve iyiligi aleyhine kullanmasin diye.

Insanlar hem bireysel haklara hem de kollektif haklara sahiptir. Fransiz devriminden sonra, Uluslarin Kendi Kaderini Tayin Etme Hakki kollektif bir hak olarak kabul edildi. Bu gün Birlesmis Milletlere üye devletlerin en az on tanesinin nüfusu, bir milyonun altindadir. Üye devletlerin yarisina yakini on milyon nüfusun altindadir.

Türkiye’deki Kürt nüfus 25 milyon civarinda. Toplam nüfusun üçte biri. Halen Kürt dili egitim dili degil. Halen Kürtçe Türkçenin yani sira resmi dil olarak kabul edilmemistir. Bu durum bir Insan hakki Ihlali oldugu gibi, süre gelen siddete de bahane oluyor.

Savas vahametindeki bu siddet ortami, hem insanlarimizin ata baba yurtlarini terk etmesine sebep oluyor, hem de yatirim ve istihdami engelliyor. Yatirim ve istihdam olmayinca, elbette ki yoksulluk gün be gün artiyor.Artan yoksulluk siddeti besliyor.Dolayisiyla en temel insan hakki olan yasam hakki korunamiyor.

Hak ve Özgürlükler Partisi olarak, biz siddetin her türlüsüne karsiyiz. Devletin Insan Haklarina Dayanmasini talep ediyoruz. 78 yil içinde Insan Haklari bakiminda elbette Türkiye de bazi olumlu gelismeler olmustur. Fakat halen hak ihlalleri nedeniyle her gün onlarca can kaybediyoruz. Zaten insanca yasama ortami Kürdistan Bölgesinde kalmamis gibidir. Devletin güvenlikçi tutumunu birakip, Insan Haklari ve demokrasi alaninda çaga uygun adimlar atmasini istiyoruz. PKK’nin de sehirlerimizi meydan muharebesi haline getiren, yasanmaz kilan bu hendek siyasetinden vaz geçmesini bekliyoruz.

Kürtler sadece ölmek için dünyaya gelmiyorlar. Kürtlerin de insanca yasama hakki vardir.Hem devletin hem örgütün bu hakka riayet etmesini istemek insan olan herkesi hakkidir.

Memleketimizi insanca yasanak bir memleket halne getirmek hepimizin görevidir. Bu haliyle memlektimizde Insan Haklari durumu hiç de iyi degildir.10.12.2015

Av.Abdulmenaf KIRAN
Hak-Par Gnl.Bsk.Yard.

Abdulmenaf Kiran

Back to top button