Bu ne ya!.. Öyle deme, daha kötü olabilirdi!

Ülkenin en büyük kentlerinden birinde ‘iç savas hayati ve hayatin ölümü’ var.

Öyle ama daha kötü olabilirdi!

Degil mi? Herhangi bir ülkenin bütün kentlerinde bu olabilirdi!

O yüzden, orada degilsen, orada degilsindir!

***

Neden dersen?

Misal, ülkenin en büyük kentinde hayat ve onca haber ‘Güneydogu’nun Paris’i’ne hakikaten Fransiz kalarak sürebiliyor.

Ikinci büyük kent baskentten, devlet erbabi ‘Dünyada baris’tan bahsediyor.

‘Büyük ülke’ olmak iste böyle bir sey:

Bir yanin kan içinde, öteki yanin pek hissetmiyor bile!

Bir yanin yanik, kirik, ezik, delik desik; bayraga sarili tabutlar ülkenin kesik damarlarindan akiyor, bayraksiz tabutlar ülkenin kesik damarlarindan akiyor.

Fakat ruhu, akli, muhayyilesi, muhakemesi bölünmüs memleketin:

Her damar ayri gövdenin, her kan ayri topragin sanki!

***

Öyle ya, daha kötü olabilirdi!

Sinirinin bu yaninda da öte yaninda da savas olan ve içine içine daha çok çekilen bir memleket ‘topyekûn savas’ta olabilirdi.

Sanki farkli, bambaska bir ülkenin meselesidir ki, ‘bunun felaket olacagi’ni da pek kimse konusmuyor.

Hayir, elbette ki ‘herkesin keyfi yerinde’ degil; ama muhtemelen herkesin akli da yerinde degil.

O vakit, ne iç kanamandan, ne dis kanamanin kiyisinda dolanmaktan çok rahatsiz olmayabiliyorsun.

Düsünmezsen fazla, mesele yok.

Düsünsen bile, öyle ya, daha kötü olabilirdi!

***

O yüzden, Cumhurbaskani’nin ‘Süreci sulh içinde götürecegiz’ sözünü duyunca bir umutlaniyorsun.

‘Sulh içindeki süreci götürememis’ bir ülkedesin ama hiç olmazsa ‘Rusya krizi’ için söylenende bir ‘sulh’ kelimesi görüyorsun.

Öyle ya, düsünsene, daha kötü olabilirdi!

Bir kelime ‘sulh’ dahi bulunmayabilirdi!

***
Hepimiz her seyi biliyor, anliyor, soruldu mu yahut sorulmadan tam manasiyla anlatiyoruz saniyoruz.

Ama öyle degil!

Damitila damitila yeni çikmis bir kayittaki sesiyle, bunu alti harf, üç minik kelime ve bir ünlem veya soru isaretinden mütesekkil son sesiyle Tahir Elçi gayet güzel ifade edip Diyarbakir’da, Sur’da, Dört Ayakli Minarenin ayaklari dibine bir mirastir, belki bu hayreti bir sahiplenen olur diye birakmis:

Bu ne ya?!

***

Cevabi devletin en yüksek katlarindan, düsürülen Rus uçagi için söylenmis bir cümlenin içinden geliyor:

Bir anlik bir olay!

Öyle iste:

Bir an düsünsene, daha kötü olabilirdi!

Tamam, bunca sey olurken, Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi pek ortada yok…

Ama düsünsene, hiç olmayabilirdi!

—————————————–

Habertürk-15 Aralik

Umur Talu