Kabustan uyanmak mümkün
Dört ülkeye yayilmis Kürt kardeslerimizle, yeni bir dünya olusturabiliriz. Bu düsünceyi ilk önce rahmetli Turgut Özal ortaya atmisti. Hayal gibi görünen bu hedefi yeniden önümüze koyamaz miyiz?
CHP Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke için Bugün gazetesi, “vaftiz edildi” diye yazdi. Yani, “Sen Hiristiyansin” diyor.
Utanç verici, yüz kizartici bir haber. Iste tam anlamiyla bir nefret suçu…Bildigimiz, tanidigimiz irkçilik bu. Buna en basta Basbakan Davutoglu olmak üzere, iktidarin tepki vermesini bekleriz.
Çünkü sonuç olarak, iktidarin kontrolünde kayyum tarafindan yönetilen bir gazeteden söz ediyoruz. Sorumluluk birinci olarak hükümetin.
DISK GENEL KURULU
Iktidar muhalefet iliskisi, bir çok alanda bir çilginlik düzeyinde seyrediyor. DISK Genel Kurulu’na katilan Basbakan Yardimcisi Süleyman Soylu, salonda “katil Erdogan” sloganlariyla karsilaniyor. Salonu terk ediyor.
Ardindan kürsüye çikan CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, hükümeti suçlarken sunlari söylüyor: ” AK Parti hükümeti terör örgütüne açikça yardim ve yataklik yapmistir.(…) Beni mahkemeye vereceklerse bütün belgeleri önlerine koyacagim. Kent merkezleri silah deposuna dönüstürülürken valiye talimat veriyorsunuz ‘dokunma’ deniliyordu. Suna dokunma buna dokunma. Simdi kalkmislar sehitler üzerinden kahramanlik yapiyorlar. Siz sehitler üzerinden kahramanlik yapamazsiniz! ‘
Kiliçdaroglu, iki yil çatismasizlikla geçen, çözüm sürecini hedef aliyor. O dönemde PKK’nin silahsizlanmasi için yürütülen uzlasma dönemini bir suçmus gibi gösteriyor.
ÇÖZÜM SÜRECI YANLIS MIYDI?
Gerçek su ki; çözüm süreci, simdi bakildiginda bazi hatalar içerse bile, dogru bir tercihti. PKK’yi silahsizlandirmayi ve sorunu barisçi bir yolla çözmeyi hedefliyordu. Türkiye’de bir iktidar belki de ilk kez Kürt kimligini kabul temelinde bir siyaset izlemeyi denedi.
Yine Kiliçdaroglu bir gün önce yaptigi baska bir konusmada bu kez de PYD lideriyle Türkiye arasinda görüsmeler yapilmis olmasini bir suçmus, pazarlikmis gibi degerlendiriyor.
Siddeti yaristirmak kolay, uzlasmayi aramak ise netameli ve riskli.
CHP liderinin hükümeti “PKK ile uzlasmakla” elestirmesi, yeni çözüm arayislarini engelleyebilecek bir ortama neden oluyor.
Türkiye’de “siddet dili”nin herseyi bastirdigi günlerden geçiyoruz. Partiler bu konuda yarisirken, örgütler de bundan beslenerek siddeti yayiyorlar.
Güneydogu atesçemberi içinde.
Istanbul’da iki gazete, agir saldirilarin hedefi oluyor.
Suriye’de Türkiye’nin terör örgütü ilan ettigi PYD, ABD’nin de destegiyle ilerliyor, Rusya’nin bombardimaniyla Esad rejimi güç topluyor.
Türkiye’nin sinirina ilerleyen yüzbinlerce Suriyeli çaresizlik içinde, yok olan sehirlerden kaçiyorlar.
Türkiye’deki iç gerilim, çevremizdeki yangina bagli olarak daha da siddetli bir hal aliyor.
TURGUT ÖZAL’IN HAYALI
Öncelikle, Güneydogu’daki tabloyu degistirebilmek için bir uzlasmaya ihtiyaç oldugunu artik kabul etmeliyiz. PKK’nin Türkiye’ye yönelik silahlari birakabilmesinin imkanlarini yeniden gözden geçirmeliyiz.
Böyle bir arayis, PYD meselesini de yeniden masaya yatirmayi gerekli kiliyor.
Evet bugünkü sert çatisma ortaminda, hergün sehit cenazelerinin kaldirildigi günlerde, “uzlasma aramak”tan söz etmenin tepki çekecegini görebiliyorum.
Cumhurbaskanligi Sofrasi’nda söylediklerimi burada tekrar edecegim: “Türkiye’nin Kürtlerle birlikte hareket edebilmesi bölgenin kaderini degistirebilir. Dört ülkeye yayilmis Kürt kardeslerimizle, yeni bir dünya olusturabiliriz. Bu düsünceyi ilk önce rahmetli Turgut Özal ortaya atmisti. Hayal gibi görünen bu hedefi yeniden önümüze koyamaz miyiz?”
Evet bugünkü kosullarda, bu hayal imkansiz gibi görünüyor.
Imkansiz gibi görünse bile Türkiye’nin Kürtlerle ittifakina bir gün ulasacagiz. Çünkü bölgenin geleceginde yeni bir enerji ancak böyle yaratilabilir. Bölünme yerine birlik bu arayisla anlamli hale gelebilir.
Yeni bir baris ve çözüm süreci yaratabiliriz.
Kabustan uyanabiliriz.
————————————–
Radikal-13 Subat
Oral Çalislar
