Islam Ordusu’nun finansörü
Aralarinda Türkiye’nin de bulundugu ülkelerden olusan Islam Ordusu’nun ‘Kuzeyin Gök Gürültüsü / Ra’d üs Simal’ tatbikatinin ardindan önceki gün gerçeklestirdigi yürüyüsün videosunu izlediniz mi, izlemediyseniz mutlaka bulun izleyin.
Tatbikat alaninin girisindeki, ‘bu ordu ne diye sorarsaniz, bu Muhammed ordusudur’ pankarti, askerlerin kiyafetlerine ilistirilmis hilal seklindeki armanin içindeki ‘Allah’ yazisi, altindaki ‘Hasbinallah’ ibaresi dikkatinizden kaçmayacaktir.
Önde hemen göze çarpan Türk Bayragi, Islam Ordusu’nun Suudi Kraliyeti’ni selamlamalari ve en önemlisi de geçit töreni sirasindaki hamasi konusmalar
Islam üzerinden bir güç gösterisi arzusu, bunun salçali söylemi.
***
Islam Ordusu girisimi, ISID’e karsi Müslüman ülkelerin destegini sergilemek açisindan arzulanan bir girisim de olsa, önceki günkü geçis törenini izleyince bu ‘ordunun’ eger denk gelir ise ‘keferelere’ bir had bildirme arzusunu da yogun biçimde içinde tasidigini anliyordunuz.
Türkiye’nin konumu da bu açidan ilginç
Hem NATO Ordusu, hem de izleyince çok daha iyi göreceginiz gibi baska duygulari da barindiran Islam Ordusu’nun parçasi
***
Mamafih iç siyasette de bu çeliskili gariplik yok mu?
Eger gelismis dünyanin parçasi isen dünyaya bakacagin gözlük ‘Insan Demokrasi Hukuk’ olmak durumunda
Bunun yerine ‘Müslüman, Sünni, Sef’in dedigi olur rejimi’ni koymaya çalisir ise kaçinilmaz bir sekilde ariza çikar
Kemalist laik düzeni yikacagim, Sünni Müslüman görüntüsü adi altinda ‘Sef’in rejimini’ getirecegim
Ama ayni zamanda NATO ülkesi olacagim, AB’ye girmek istiyor görünecegim
‘Yerse’ o, ‘yemez’ ise bu
Dünyada büyük tepki toplayan görüntü de bu kurnazlik iste
Yoksa biri Demokrat, digeri Cumhuriyetçi iki eski Amerikali diplomat önceki günkü Washington Post’a o çok ilginç yaziyi ortaklasa niye kaleme alsinlar?
***
Hayaller âleminde kimi zaman kendini halife, kimi zaman padisah, kimi zaman ‘Islam Âlemi’nin krali’, kimi zaman da ‘kesinlikle Sef’in dedigi olur rejiminin baskani’ olarak görürken, dünyayi, uluslararasi sistemi ve 21’inci yüzyil dinamiklerini okuyamamak da baska bir garabet
Hele hele Islam Ordusu’na ev sahipligi ve finansörlük yapan Suudi Arabistan’in durumu ortadayken
Görmüssünüzdür, Ortadogu’da Ankara ile ‘is birligi’ içinde slalom yapan Suudi Arabistan, petrol fiyatlarindaki düsüs nedeniyle 6-8 milyar dolar arasinda banka kredisi aramaya basladi
Isler yürek ferahlatmak için düzenlenen hamasi gösterilerle yürümüyor.
***
Dünya sistemi epeydir, petrolün makul fiyatinin 60, en fazla 70 dolar oldugunu ve orada sabitlenmesi gerektigini düsünüyor
Çünkü 70 dolar ortalamasi petrol üreticisi ülkelerin kalkinmalarini saglayan, gelismelerini finanse eden bir fiyat
Fiyat bunun üzerine çiktigi vakit, geliri bollasan petrol üreticisi ülkelerin artan güçleriyle uluslararasi sistemi huzursuz edecek ‘taskinliklar’ pesine düstüklerini iddia ediyorlar
Kast edilen Iran, Rusya, Suudi Arabistan gibi ülkeler
Özetledigim yaklasima göre sistemle zitlasmalar, petrol fiyatlarinin 70 dolarin üzerine çikmasiyla elde edilen gelir fazlasiyla olmakta
***
Peki, petrol fiyatlari nasil böylesi düsüverdi?
ABD’nin 40 yildir ham petrol ihracati yapmasini engelleyen bir kanunu vardi
Cumhuriyetçiler, biraz da Ortadogu’da, ‘insan ve demokrasi’ modeli yerine ‘Müslüman-Sünni-Sef diktasi’ pesindeki petrol zenginlerine karsi tavir almak için uzun süredir 1970’lerdeki enerji darligi sirasinda çikarilan bu yasanin kalkmasi için çabaliyordu.
Son bütçe yasasinda Obama ile anlastilar
Dünyadaki üretim çarklarinin yavaslamasiyla birlikte petrol talebi azalirken bir de ABD rezervleri devreye girince petrol fiyatlari tepetaklak oldu.
***
Önceki gün Islam Ordusu’nun gövde gösterisini görünce, bunun içinde garip ve ikircikli bir biçimde yer alan NATO ülkesinin zihniyetini, baskanlik rejimi arayisinin ülkeyi kan revan içinde birakmasini düsündüm
Suudi Arabistan’in borç arar duruma geldigi dönemde, Suudi Arabistan’a güvenerek Türkiye’de ‘hilafet’ kurma hayallerinin bedeli hepimiz için agir oluyor.
‘Hayirlisi’ diyecegim de Bu is pek hayirli bitecek gibi gözükmüyor.
—————————————————————
Özgür Düsünce-Net; 13 Mart
Mehmet Altan