Makale

Vize muafiyeti: Alice Schengen diyarinda

CUMA NOTLARI

Burada Davutoglu, Çavusoglu, Bozkir, Yenel, Avrupa’da Merkel, Juncker, de Maizières, Tusk, Timmermans, Avramopulos…

Bu iki heyet arasinda mekik dokuyan, nam salmak ve/veya para kazanmak pesinde olan nevzuhur bir takim uluslararasi mühendisler ile AB’nin mülteci konusundan bihaber amatör örokratlari… Fasil heyeti öyle böyle degil…

Mülteci Anlasmasi çok iyi isliyormus, artik denizde mülteci bogulmuyormus, giden sayisi günde 30 mülteciye düsmüs, böyle giderse bu is bitmismis, Türkiye zaten güvenli ülkeymis…

Insan Haklari ihlâlleri uydurmaymis, Anlasma Türkiye-Yunanistan iliskilerini de düzeltecekmis, AB ile Türkiye üyelik müzakereleri yeniden canlanmis…

Ankara vize muafiyetini almak için yerine getirmesi gereken 72 kosulu çok iyi yerine getirmis, artik sira vize muafiyetini gerçeklestirmek üzere Schengen ülkelerindeymis, zaten AB vize konusunda yapici olmazsaymis Ankara mültecileri Yunanistan’a saliverir, AB’nin de ödü koparmis…

Duyduk duymadik demeyin, Alice Schengen diyarinda…

Söz konusu olan tam anlamiyla bir sizofreni…

Simdi bu sizofreni, bakalim 4 Mayis’ta Avrupa Komisyonu’nun vizeyle ilgili 3. izleme raporuna nasil yansiyacak. Komisyon ihtimalen bardagin dolu tarafina övgüler düzüp yapip topu taca atacak, ‘sonbaharda bir daha bakmamiz lâzim’ diyecek. Zira kosullar yerine filan getirilmedi ve getirilmeleri mümkün degil. Getirilseler Türkiye demokratik bir ülke olur, vize muafiyetine gerek kalmaz. Komisyon böylece eksikleri görmezden gelmez ve Juncker’in ara sira verdigi ‘sert’ demeçlerde ‘taviz, sulandirma yok’ tutumu uyarinca ‘ev ödevi eksik’ derse,Ankara kaynakli bir kriz beklenmeli. Ertelemeye tepkiyi tahmin etmek zor degil.’Kahpe Avrupa’ mansetleri hazirdir havuzda.

Ya da Komisyon Almanya’nin baskisina boyun egecek ve takdirini Türkiye’den yana kullanarak vize muafiyeti teklif edecek. Eksikleri alenen görmezden geldiginde, zaten yerlerde sürünen kredibilitesi hem burada hem orada onulmaz bir yara alacak. Bu defa kiyamet AB’de kopacak. Zira bugün Avrupa’nin Schengen ülkelerinin istisnasiz hiçbirinde, kamuoyu önünde veya siyaset dünyasinda, ‘Türkiye vatandaslarina vize muafiyeti olsun mu olmasin mi’ diye bir tartisma yok. ‘Türklere vizesiz Avrupa’ mansetlerinin asiri sag hatta orta sag tarafindan nasil kullanilabilecegini kestirmek zor degil. Bu durumda, son karari verecek olan siyasetçiler ya karari erteleyecekler ya da baska bir formül arayisina girecekler.

AB vize muafiyeti konusunda çok zor ve gönülsüz bir taahhüt altina girdi, kaldirsa bir türlü kaldirmasa bir türlü. Mülteci meselesinde de elini kolunu bagladi. Eninde sonunda herhalde bir ara yol bulacak. Isinsanlari, egitim ve arastirmacilar, belki AB ülkelerinde yasayanlarin akrabalarini kapsayan gruplara kolaylik getirerek bu isin altindan kalkacak. Ankara’nin buna ‘istemem koy yan cebime’ diyecegini düsünüyorum.

Vize ugruna yapilan yalapsap düzenlemeler

Hükümet vize muafiyeti ugruna alelacele yasama yapiyor, mâlum. Yasama zaten torbalara doldurulan ve AKP’lilerin topyekûn el kaldirip el indirdigi bir faaliyet hâline geldi; yasa tasarilari komisyonlarda oldubittiye getiriliyor; vatandasin kendisini birebir ilgilendiren konulara hiçbir dahli yok.

Yakin zamanda, vize için gereken 72 kosulla ilgili düzenlemelerden biri 7 Nisan’da yasalasti. Adalet Bakanliginca hazirlanan 6698 sayili 33 maddelik yasayla Kisisel Veriler bir kurul tarafindan korunacak. Adalet Bakanligi altinda çalisacak kurulun9 üyesinden 5’i meclis, 2’si hükümet 2’si de cumhurbaskani tarafindan atanacak. Yani kurul tamamen yürütmenin kontrolünde.

Simdi tuhaf olan su: Yasa yürürlüge girdikten tam bir hafta sonra 14 Nisan’da Avrupa Parlamentosu kisisel verileri çok genis bir koruma altina alan, üye ülkeleri baglayici ve 91 maddelik son derece ayrintili bir yönetmelik kabul etti.

www.europarl.europa.eu/news/en/news-room/20160413BKG22980/QA-new-EU-rules-on-data-protection-put-the-citizen-back-in-the-driving-seat

Hükümetin, vize yol haritasi baglaminda uyum saglamak adina emsal aldigi AB yönetmeligi ise 1995 tarihli ve sadece genel hatlari veren bir çerçeve yönetmelik.

6698 sayili yasa uyarinca özel verilerin veri tabanina islenmesi için açik riza gerekiyor. Pek çok baska madde arasinda bu ‘açik riza’ maddesini ele alalim. Yasa söyle diyor:

(1) Kisisel veriler ilgili kisinin açik rizasi olmaksizin islenemez.

(2) Asagidaki sartlardan en az birinin varligi halinde, ilgili kisinin açik rizasi aranmaksizin kisisel verilerinin islenmesi mümkündür:

a) Kanunlarda açikça öngörülmesi.

b) Fiili imkânsizlik nedeniyle rizasini açiklayamayacak durumda bulunan veya rizasina hukuki geçerlilik taninmayan kisinin kendisinin ya da bir baskasinin hayati veya beden bütünlügünün korunmasi için zorunlu olmasi.

c) Bir sözlesmenin kurulmasi veya ifasiyla dogrudan dogruya ilgili olmasi kaydiyla, sözlesmenin taraflarina ait kisisel verilerin islenmesinin gerekli olmasi.

ç) Veri sorumlusunun hukukî yükümlülügünü yerine getirebilmesi için zorunlu olmasi.

d) Ilgili kisinin kendisi tarafindan alenilestirilmis olmasi.

e) Bir hakkin tesisi, kullanilmasi veya korunmasi için veri islemenin zorunlu olmasi.

f) Ilgili kisinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydiyla, veri sorumlusunun mesru menfaatleri için veri islenmesinin zorunlu olmasi.

Görüldügü gibi maddenin 2. fikrasinda sayilan istisnalar Türkiye’de geçerli temel hak ve özgürlükleri hiçe sayan yasalarla birlikte okundugunda kisisel veri korumayi kadük kilar nitelikte. Paradigma devletin yurttasa ve bireye önceligi, AB’de aksi…

Bu sadece bir örnek! Daha önceki bir makalede vize muafiyeti için belirlenen 72 kosulu yerine getirmek için yapilmasi gereken yasal düzenlemeler arasinda yolsuzlukla mücadele ve insan haklarina saygi agirlikli düzenlemelerden bahsetmistim. http://www.haberdar.com/72-kosul-ve-yolsuzluk-makale,924.html

HABERDAR-30 Nisan

Cengiz Aktar

Back to top button