Ramazan Yoldas, seni unutmadik, unutmayacagiz

Ramazan Adigüzel Yoldasimizin ölümünün üzerinden 29 yil geçti. Apocu provokatör hareket, sistem tarafindan örgütlendigi ilk günden itibaren bizim ve öteki devrimci yurtsever örgütlerin kadrolarina saldirdi. Mustafa Çamlibel bu provokatör hareketin hedef seçip katlettigi ilk seçkin kadrolarimizdan biriydi. Bu hareket 1980’li yillarda Avrupa’daki seçkin kadrolarimiza yöneldi. Hüseyin Ali Akagündüz Paris’te, Ramazan Adigüzel (Ali Hoca) Hannover’de vuruldu. Bu dönemde baska devimci örgütlerden de birçok kadro PKK’nin hedefi oldu.

O dönemde bu sistemli saldirilarin arkasinda Fasist Cunta’nin olduguna kusku yoktu. Böylece o, yurt disinda kendisine karsi aktif bir muhalefet yürüten Kürt ve Türk devrimci hareketini sindirmeye, etkisiz kilmaya çalisiyordu. PKK bu lanetli projeye bir kez daha alet olmustu.

Ramazan Yoldasimiz saldiri tehditinin nereden geldigini gören ve bilen bir yoldasti. Saldiriya hedef olmadan önce yazip Partiye biraktigi mektubunda o güne kadar hiçbir yurtseverin kanina girmedigini, yurtseverler arasinda çatismaya karsi oldugunu söylüyor, ama Apocu hareketin sömürgeci rejim tarafindan bu is için kullanildigini belirterek söyle devam ediyordu:

‘Kardes kaninin akitilmasini sömürgeci Türk burjuvazisi istiyor. Apocu hareketi TC’nin gazeteleri, emperyalist ajanslar, BBC radyolari propaganda ediyor. Kürt ulusal hareketini o yanlis kanala çekip bogmak istiyorlar. Apocularin tabani okumayan, kulaktan vaaz bekleyen mürit hareketi gibidir. Seyh müride ne derse mürit dogruluguna inanir.

‘Kürt ve Türk devrimcilerine düsmanlik Evrenlerin, Özallarin, tekellerin görevidir. PKK, ne zamana kadar onlarin görevini üstleneceksin?!. Yazik o insanlara! Burjuvazi sahte, kukla bir aslan yaratmis, isine geldigi gibi kullaniyor….’

Ramazan yoldas daha sonra ise söyle diyordu: ‘Bir masa tarafindan öldürülürsem, halkimdan istedigim dogruyu korkmadan, usanmadan haykirmaktir.’ (Bu mektubun tamami Riya Azadi’nin Mayis 1987 tarihli 104. Sayisinda yayinlanmisti.)

Ve o, ne yazik ki, tahmin ettigi üzere, ‘bir masa tarafindan’ 3 Mayis 1987 günü vuruldu. Biz ise yoldaslari olarak onun anisina ve vasiyetine sadik kaldik, gerçekleri korkmadan, usanmadan dile getirdik. Su ya da bu bölge devletinin elinde bir masa görevi yapanlarin rolü de bizim gerçekleri dile getirme kararliligimiz da o günden bu yana devam etti, ediyor.

Söz konusu sevgili yoldaslarimizi katleden masalari ve tetikçileri hatirlayan var mi? Onlar ve onlara bu lanetli isi yaptiranlar ise ancak nefretle anilacaklardir. Ama sistem ve masalari tarafindan katledilen tüm yoldaslarimiz gibi Ramazan Yoldas da Kürt halkinin özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin sayfalarina silinmez harflerle yazildilar. Onlar bugün de mücadelemizde yasiyor yasayacak.

Asagidaki siirim sistemin iskencehanelerinde aci çeken ya da genç yasta aramizdan koparilan böylesine yoldaslar için yazilmistir.

3 Mayis 2016

UNUTMA

Dagda belde
Ilgit ilgit esen yelde
Meseler göverince
Kasim baglarina mor düsünce
Bacalarin ince dumaninda
Ak bir sakalin mutlulugunda
Sevdada, senlikte, gülümserken
Geçmisi unutma!

Biçak izi degil, yarali onurun sesidir
Gelip geçemez
Iskencede yoldas yüzüdür
Gözden silinmez
Kuruttular nice umut pinarlarini
Kararttilar nice sevdayi, bahari
Topragin, siirin, yüregin düsmani onlar
Bir yürek varsa sende
Onlari unutma!

Kasim 1993
(Can Tasir Dicle adli kitabimdan)

Kemal Burkay