Linç!
San Francisco- Afrikan-Amerikan arkadaslarimizla, Oakland’in biraz ilerisindeki Pinole Shores’daki evlerindeyiz. Etraf agaçlarla kapli. Arada bir, anne bir geyik yavrusuyla geçiyor. Sessizlik ve huzur hakim. Tiyatro oyuncusu arkadasim Steve, Amerikali siyahlarin tarihini anlatan bir kitap getiriyor. Asilan, yakilan siyahlarin
fotograflariyla dolu bir kitap.
Tarih, insanin insana yaptigi kötülüklerin tarihi aslinda.
Bugün, Türkiye’de kazanan AKP zihniyeti ve onun kendinden olmayan insanlara yaptigi kötülükleri tarih yaziyor.
Üniversite egitimi almis, dil bilen, dünyayi taniyan, orta zekanin üzerinde bir insan olarak bugünün kazananlarinin onlar oldugunu biliyorum. Daha da ötesi, bu insanlarin gerçekten demokrat olduguna inanmis biri olarak, yakin zamana kadar AKP’ye destek olmus bir gazeteciyim.
Peki, simdi neden onlarla birlikte degilim?
Evet, benim bundan sonraki hayatimi refah içinde geçirmemi saglayacak kadar yönetimde kalacagini bildigim bir iktidara neden karsiyim?
1800’lerde Amerika’da siyahlari linç eden beyazlarla neden birlikte olmayacaksam, onun için.
Insan bir hayvan, evet ama tercihi olan bir hayvan.
Kisisel çikarimiz için dogayi mahvedebilir, diger canlilari yok edebilir veya bizim gibi düsünmeyen insanlarin çektigi acilari görmezden gelebiliriz. Ama, bunu yapana insan denebilir mi?
Sadece zevk ve intikam duygusuyla diger insanlari yok etmeye çalisanlarla ayni yolda yürünebilir mi!
Hayvan, açlik hissini bastirmak için öldürür. Karni tok bir aslan dünyanin en zararsiz hayvanidir.
Insan ise ihtiyaci olmayan yiyecek için bile öldürmeye devam eden hayvandir. Bunun günümüzdeki tecellisini, harcayamayacagi kadar büyük bir serveti biriktirme hirsinda görüyoruz.
Hayat, bize göre büyük ve uzun.
Çogunlukla güçlülerin kazandigi bir mücadele ayni zamanda.
Güçsüz bir an için kazansa bile, gücü ele geçirdiginde bambaska biri oluveriyor.
Özetle, insanin bugünkü insan olmaya devam ettigi bir dünyada, benim ve benim gibi düsünenlerin kazanmasina ihtimal yok.
Peki, neden savasiyoruz!
Insanlik için.
Doydugu zaman artik avlanmaya ihtiyaci olmadiginin ögretilmesi gereken bir canli insan. Tipki, diger canlilarin da onun kadar bu dünyada hak sahibi oldugunun ögretilmesi gerektigi gibi.
Bunu beceremezsek, insan soyunu parlak bir gelecegin bekledigini söyleyemeyiz. Hep kazanmaya alismis olanlarin son turda kaybedecegi bir oyun bu.
Bir de insan olmanin verdigi sorumluluk var elbette. Seçtigin meslegin ahlakina uymak, insan olmak veya orta mali fahise olmak, bir tercih meselesi.
Bugün bizim kaybediyor olmamiz çok önemli degil, uzun vadede, önce tüm Türkiye, sonra insanlik kaybedecek.
Insani olana sahip çikmak insanliktir…
—————————————-
13 Temmuz
Ergun Babahan