Bizans oyunlarindan Amerikan oyunlarina – 1.Bölüm – Avcilar ve tuzaklar

Avcilari sevmem.
Avcilik bazilari için bir hobidir. Ama atalarimiz için avcilik hobi degildi. Bir zamanlar insan topluluklari avcilikla geçinirlerdi. Onlar için yasam baska türlü mümkün degildi. Av pesinde kosar ve duruma göre yer degistirirlerdi.
Sonradan insanlar topraga yerlesmeyi, tarim yapmayi ve hayvanlari evcillestirmeyi ögrendiler. Avcilik artik kendisine eskisi gibi gerek kalmasa da, hem ek bir besin kaynagi olarak, hem yabani hayvanlardan korunmak için, hem de bir tür hobi olarak sürüp geldi.
Öte yandan, günümüzde daha çok bir hobiye dönüsmüs olsa bile, avcidan avciya fark var. Kimi avci arada bir dogaya açilir, bir tavsan, bir-iki keklik vurur ve bununla yetinir. Kimisi ise aç gözlüdür. Dogadaki her hayvani, her kusu -yalniz eti, postu için degil- zevk için, öldürmeyi is edindigi için vurur. Böyleleri dogadaki en yirtici, en vahsi hayvandan daha kötü bir canavardir.
Böylesine aç gözlü bir avci hayvanlara tuzak kurup avlamayi is edinmisti. Yalnizca kekliklere, tavsanlara degil, tilkilere, ayilara, kurtlara, kuslara, dogadaki her seye Tuzaklarini en tenha kovuklara, orman içlerine, agaç köklerine, dallara, dere boylarina, geçitlere kurardi. Ayi, tilki ve kartal postlari; yaban keçisi, yabani koç ve kurt baslari evinin duvarlarini süslerdi.
Öyle ki günü geldi, tuzaklari öyle çogaldi ki nereye tuzak kurdugunu hatirlayamaz oldu. Bu tuzaklara bazen tarlasina giden köylüler, ormana gezintiye çikan insanlar, baska avcilar, hatta kendisi takilir oldu. Bir gün agaç dalina kurdugu bir tuzaga takildi ve bacaklarindan agaca asili kaldi. Saatler sonra çigliklarini duyan çevredeki insanlar kosup onu oradan indirdiler
Günü geldi, bu açgözlü avci ölüp gitti. Ama saga sola kurdugu tuzaklara hayvanlar, hatta insanlar takilmaya devam etti. Bunlar arasinda kendi köylüleri, hatta kendi çocuklari vardi Tuzaga takilan bazilarini ormandaki kurtlar, ayilar parçaladi, leslerini kartallar, kuzgunlar yedi
Öyle ki çevredeki köy ve kasabalar halki bu tuzaklari bulup yok etmek için seferberlik ilan ettiler
* * *
Insanlarin ve devletlerin iliskileri de böyledir. Bazen bazilari digerlerine öyle tuzak kurar ki bu tuzaklar çogalir, yasami çekilmez hale getirir ve döner kendilerini vurur.
Bana bu avci hikâyesini düsündüren de iste böylesine bir tuzagin su günlerde yasadigimiz ürünleridir. Günümüzdeki moda deyimle su ‘FETÖ’ darbesidir.
Neden böyle bir darbe girisimi oldu? Onu açiklayabilmek, anlayabilmek için gerilere, ta 1950’li yillara, hatta 20. yüzyilin basina kadar gitmek gerekir. Geçmisi bilmeyen, günümüzde olup bitenleri kavrayamaz ve gelecekte olabilecekleri dogru tahmin edemez.
20. yüzyil büyük bir sosyalist devrimle basladi ve Sovyetler Birligi kuruldu. SSCB yeni bir sistemi, sosyalizmi insa etmeye koyuldu. Bu devrim, kapitalist-emperyalist güçlerin dünya çapindaki ilk büyük kapismasina, dünyayi bölüsüm kavgasina, 1. Dünya Savasi’na denk gelmisti.
Emperyalistlerin dünyayi bölüsme kavgasi bununla bitmedi, daha büyük bir kapismaya, 2. Dünya Savasi’na yol açti. SSCB bu savasta fasist kampa karsi taraf oldu, savasin galipleri arasinda yer aldi ve savastan sonra sosyalist sistem daha da büyüyüp genisledi. Bunu dünyanin birçok yerindeki sosyalist devrimler ve dünya sömürgecilik sistemini çökerten ulusal kurtulus hareketleri izledi.
Bu gelisme, kapitalist-emperyalist kampi bir bütün olarak panige ugratti ve kavga bu kez sosyalist sistem, ulusal kurtulus devrimleri ile kapitalist-emperyalist sistem arasinda amansiz bir çekismeye dönüstü. Bu çekisme bazen Çin, Vietnam, Küba, Nikaragua devrimleri, Cezayir ulusal kurtulus savasi vb. sicak savaslara, ama ayni zamanda, 1990’larin basina kadar, yaklasik 40 yil süren bir ‘Soguk Savas’ dönemine yol açti.
Bu dönemde Kapitalist sistem, degisime ve devrimlere, sosyalist sisteme karsi NATO gibi bir savunma, ayni zamanda saldiri gücü olustururken SSCB ve Dogu Avrupa ülkeleri de Varsova Pakti’ni olusturdular. Istihbarat örgütleri karsilikli olarak güçlendiler ve birbirlerine karsi türlü hile ve tuzaklara basvurdular.
Ben bu yazimda o büyük, aç gözlü avci, ABD’nin bazi yaptiklarindan söz edecegim. CIA’nin yüzlerce kirli projesi arasinda iki tanesi özellikle önemlidir ve bugün yasadiklarimizi da etkilemistir. Bunlardan biri, Fas’tan Pakistan’a kadar Islam dünyasinda izledigi ‘Yesil Kusak’ politikasidir. Digeri ise NATO ülkelerinde olusturdugu Kontrgerilla Örgütü’dür.
10 Agustos, 2016
(Devam edecek. 2. Bölümde Kontrgerilla ve Yesil Kusak Politikasi üzerinde duracagim.)
Kemal Burkay