Makale

HAK-PAR ve Sosyal medya

Bilgisayarlar, internet ve cep telefonlari hayatimizin neredeyse en önemli parçasi haline geldiler.

Bu araçlar sayesinde ‘Sosyal medya’ denen iletisim aglari olustu, çesitlendi ve giderek daha çok kullanilir oldu. Yeni nesil açisindan internet ve sosyal medya üzerinden iletisim vaz geçilmez en yaygin iletisim araçlari durumunda…

Bu iletisim araci sirlari kaldiran, bilginin hizli ve en ücra köselere dek ulasmasini saglayan, asla bir araya gelemeyecek insanlari tanistiran, yakinlastiran bir özellige sahip.

Hem yeni ve görece özgür, hem de insanlarin kendilerini ifade edebilecekleri ucuz ve kolay bir alan yaratmaktadir.

HAK-PAR açisindan da sosyal medya çok önemli bir iletisim aracidir.

Çünkü neredeyse tüm etkili medya araçlari muhalif Kürtlere ve HAK-PAR’a kapalidir.

Kendi kontrolümüzde TV-radyo, günlük gazete veya tiraji yüksek dergilerimiz yok.

Kamuoyuna görüs ve düsüncelerimizi birkaç internet sitesinin yani sira facebook ve Twitter gibi araçlar üzerinde ulastirmaya çabaliyoruz.

Üye ve sempatizanlarimiz arasinda ki iletisimi, bu kanallardan da yararlanarak yürütüyoruz.

Kisacasi bu alan bizim için ustaca, bilinçli bir sekilde, yüksek duyarlilikla kullanilmasi gereken bir alandir.

Geçmiste, HAK-PAR’in bu alani iyi kullandigini söyleyebiliriz.

Parti ile ilgili yazili metinler, açiklamalar, görsel malzemeler sürekli olarak dolasima sunuldu. Yaygin bir biçimde paylasilarak, görüslerimizin kamuoyuna ulasmasi için yogun bir çaba harcandi.

Parti teskilatlarimizin olmadigi yerlere sosyal medya üzerinden ulasabildik.

Haziran ve Kasim seçimlerinde 10’ar dakikalik TV propaganda konusmasi disinda, birkaç ‘yerel’ basin hariç hemen hiçbir yerde basinda yer alamamis sadece sosyal medyada yer bulabilmistik

Bu durum bile bize Kürdistan’in, Türkiye’nin tüm kentlerinde yandas sagladi, oy tasidi.

HAK-PAR açisindan sosyal medya tam anlamiyla bir nefes borusudur.

Bu alana; görüslerimizin yayginlastirilmasi, dostlarimizin çogaltilmasi için, teskilatlanmamiza yardimci olmasi için ciddiyetle yaklasilmaliyiz.

Sabirli, sogukkanli, yapici olmaliyiz.

Ancak son zamanlarda sosyal medyadaki durum hiç de istendigi gibi degil.

Durum giderek kötülesti. Kötülesiyor.

Hatta zaman zaman partiye zarar verecek noktalara da ulasiyor

Özellikle Facebook’u kullanan kimi parti yandasi, üyesi, hatta yönetici pozisyonunda bulunan arkadaslarimizin bu alani Parti adina, Kürt halkinin, Kürt hareketinin yararina kullanmak yerine tam bir polemik alanina çevirdiklerini üzülerek izliyoruz.

Karsilikli satasmalar ile baslayan tartismalar; hakaret, küfür, asagilama sözcükleri ile tam gaz sürüyor.

Sabah uyanir uyanmaz klavye basina geçip, aksama kadar birçok insani kirarak, Partiden sogutarak, yalan yanlis bilgilerle donatarak karsi saflara iten bir HAK-PAR’li önce kendisini gözden geçirmelidir.

Bu alani böyle mi degerlendirmeliyim? Diye kendisine sormalidir.

Siyaset yaparken ya mevcut üye yapimiz ile yetinecegiz ki bu asla istenen bir durum olamaz, ya da bize karsi olan -bizim gibi düsünmeyen herkesi ikna edilmesi gerekli, HAK-PAR’a kazinilacak insanlar olarak görecegiz.

Üslubumuzu, yaklasimimizi bu hedefe göre düzenleyecegiz.

Eger kiracak, hakaret edecek, iteceksek neden ‘arkadas’ olma teklifine evet diyoruz?

Arkadas listelerimizde çok sayida HAK-PAR’li olmayan var. Geçmiste HAK-PAR’li olan, HAK-PAR’a destek veren ama bu gün su ya da bu nedenle yollarini ayran insanlar var.

Bunlar bir sekilde bizleri, paylasimlarimizi, tartismalarimizi izliyorlar.

Bu paylasim ve tartismalarimizdan hareketle HAK-PAR hakkinda fikir sahibi oluyorlar.

Zaman zaman bizim tartismalarimiza katiliyor, bazen destek oluyor, begenilerini iletiyorlar bazen de bize göre yanlis da olsa görüslerini paylasiyorlar.

Bu kisileri hakaret ederek, asagilayarak HAK-PAR karsiti duruma itmenin bir anlami var mi?

Onun yerine, bu kisileri sabirla, kirmadan dökmeden ikna etmeyi seçsek, paylasimlarimizla etkilemeye çalissak daha yararli olmaz mi?

Yine eski yol arkadaslarimiz arasinda küçük bir grup bilmeden veya kimileri bilerek, isteyerek ortami provake ediyor diye, bu kesimi tümden ayni sepete koyup karsitlarimiza mi dönüstürmeliyiz?

Kisisel husumetlerini, kiskançliklarini, beceriksizliklerini, turasizliklarini görmeyen sahislarin kendi aralarindaki kisisel sorunlari örgütleri kalkan yaparak kullanmalarina pirim mi vermeliyiz?

Hasta, kisilik bozuklugu içindeki dengesiz birkaç kisinin paylasimlari ile baslattiklari tartismalara dahil olup, çerçevesini onlarin belirledigi, bizleri çekmek istedikleri kirli alanlara dahil mi olmaliyiz?

Partiyi, kadrolarimizi savunmak sanal alem küfürleri, sanal alem yumruklariyla mi olmali?

Bu sorular üzerinde ön yargisiz kafa yormaliyiz.

Bizler çok uzun zamandir siyasetle iç içeyiz.

Hayatin, her gün insanlari nasil degistirdigine, bir uçtan bir uca nasil savurduguna taniklik ediyoruz. Bundan sonra da edecegiz…

Çünkü her sey degismekte, dönüsmektedir.

Geçmiste ayni heyecanla, ayni fikirler etrafinda, ayni örgütsel yapi içinde birlikte uzun süre mücadele ettigimiz arkadaslarimizla su ya da bu nedenle yolumuz ayrildi. Karsit hale geldik.

Yine geçmiste bize karsi olan, hatta zarar veren pek çok insanla da bulustuk, yol arkadasi olduk.

Bu durum, bu karmasa hep devam edecek. Karsitlar bir arada var olacak ve bir birine dönüsecek.

Bize düsen bu devinim içinde sabirli, ilkeli olmak, duygusal tepkilere yenilmeden, akli önde tutmak olmalidir.

Yapilmasi gereken öncelikle sizi çok rahatsiz eden, art niyetli biri varsa onunla tartismaya girip iliskiyi rahatsiz edecek bir üslupla; küfür ve hakaretlerle sürdürmek yerine, hemen iliskiye nokta koymak olmalidir.

Onu arkadasliktan atmak zor degildir.

Bu türden kisiler bilmelidirler ki tartismaya dahil olduklarinda, siniri astiklarinda hemen yorumlari silinecek ve arkadasliktan atilacak, yalnizlasacaklardir.

Elbet seviyeli, gerçekten fikir tartismasi kapsamindaki paylasimlar, bilgilendirmeler yararlidir.

Yapacak baska seyi olmayanlar dedikodularla, bos gevezeliklere, uçkur muhabbeti ile vakit geçirmek isteyebilirler,

Yine kimileri okumak, arastirmak, bilgilenerek tutum takinmak yerine kendisine sunulan hazir sablonlarla, ‘paket’ bilgilerle, sloganlarla hareket edebilir ve bizi de bu mindere çekmeye çabalayabilir.

Bu türden tuzaklara düsmemek gerek.

Onlarin belirledigi gündemleri reddetmek, kendi belirledigimiz gündemler üzerinden sosyal medyayi degerlendirmek gerek.

HAK-PAR’a yönelik düsmanca tutumlari, HAK-PAR kadrolarinin itibarsizlastirilmasi çabalarini sanal alem üzerinden yürüten bir avuç hasta ruhlu insanin çabalarini görmüyor degiliz.

Bunlar yillardir alistigimiz karanlik, Kürt halkinin özgürlük mücadelesini terörize eden, kendileri disinda herkese düsman kesimlerdir. Onlar ne yazildigina, ne söylendigine, verilen mesajin içerigine bakmadan kendilerinden farkli düsünen herkese düsmanca yaklasirlar.

Kendileriyle beraber olmalari halinde Kürt düsmani, itle mitle kol kola girmekten, onlari yüceltmekten geri durmuyor, hayatini Kürt halkinin özgürlük mücadelesine vakfeden insanlari ise sirf kendileri gibi düsünmüyor ve ya farkli bir politika öneriyor diye itibarsizlastirmaya çabaliyorlar.

Bu çevrelerden gelen saldirilara bir de bizim çevreden dahil olanlar var.

Ne yazik ki bu insanlar daha çok 1-2 yil öncesine kadar beraber yürüdügümüz insanlar.

Masallah bu ‘karsitlik’ sürecine o kadar hizli adapte oldular ki hayret etmemek elde degil.

Bir yil önce ‘kirmiz çizgimizdir’ dedikleri dahil, vicdansizca, ahlaksizca önüne gelene saldiriyorlar.

Bunu özgürlükçülük, sosyalistlik, milliyetçilik adina yapiyorlar(!)

Bir paylasimin altina çogu kez konuyla ilgili dahi olmayan düzeysizce bir seyler yazip gündemi degistiriyor, bizim arkadaslarimizi da bu düzeysiz yorum üzerinden tartismaya sürüklüyorlar.

Bu tür kisilerle muhatap olmayin.

Onlari arkadasliktan atin.

Seviyesice yorumlara müsaade etmeyin, silin.

Partimizin açiklamalarini paylasin. Bu açiklamalarin yaygin olarak ama seviyelice tartisilmasini saglayin.

HAK-PAR açisindan sosyal medyanin önemli oldugunu unutmayin.

Alisan Çaliskan

Back to top button