Siddetin nedenleri, sonuçlari, çözümü
Ülkede siddet sarmali hiz kesmeden can almaya, korku yaymaya devam ediyor. Siyasilerin ise tek yaptiklari siddeti lanetlemek, bassagligi dilemek ve intikam çigligi atan hamasi söylemlere siginmaktir.
Oysa 40 yildan beri bu ülkede su ya da bu biçimde siddet eylemleri oluyor. Buna akilli çözüm aramak siyasetin görevidir. Bunun için de siddetin nedenlerini iyi tahlil etmek gereklidir. Siddetin nedenleri toplumsal ve siyasal sonuçlari ve çözümleri üzerine düsünmek simdi her zamankinden daha fazla elzemdir. Biz bir yazinin boyutlari içinde kisaca bakabiliriz.
Nedenleri;
Siddeti yaratan birçok etken vardir. bunlarin baslicalari, iskence, gözaltinda kötü muamele, yoksulluk, issizlik, ayrimcilik, inkar, hor görülme, hukuksal çifte standart, kültürel ve siyasal dislanmislik vb.
Modern zamanda siddet tekeli devlete geçmistir. Fiziksel güç ve siddet devletin tanimlanmasinda belirleyici bir özelligi ortaya koyar. Devlet elinde ki olanaklarla insana karsi siddeti ve korkuyu hegemonya araci olarak kullanir.
Iste bu durumda siddeti doguran nedenlerden birisi veya bir kaçi tepkisel siddetin olusmasina neden olur. Tepkisel karsi siddet ortaya koydugu siddet araçlarini bir sorun çözme araci olarak görür. Ve bu anlamda tepkisel karsi siddet devlete karsi öç alma, nefret duygularini kendine zemin alir ve bu zeminde tabanini genisletir.
Toplumsal sonuçlari;
Siddetin toplumsal ve siyasal alanda kullaniminin yarattigi tahribat sadece maddi olmakla kalmayip, toplumun ruhsal çöküntüsüne de neden olmaktadir. Toplumsal kargasanin yarattigi psikolojik atmosfer, toplumsal çesitliligin bir arada bulunmasini, etkilesimini, kültürel ve sosyal gelisimini de etkilemektedir.
Bugün ülkede gelinen nokta, bir arada yasama zeminin ortadan kaldirilmis olmasidir. Herkesin herkesle savastigi, herkesin herkesten nefret ettigi gergin bir ortam olusmustur. Bu pimi çekilmis bir el bombasi kadar tehlike yaratan topumda huzuru bozan bir sonuçtur. Iç savas için önemli bir etkendir.
Bugün toplumun bu kadar ayristirildigi, ayrimciligin mesrulastirildigi bir ortamda kin tohumlari genç kusaklari zehirlemekte, toplumda tedavisi mümkün olmayan bir hastalik olarak ortaya çikarmaktadir.
Siyasal sonuçlari;
Bugün toplumun gerilmesinde siyasetin dili önemli etkendir. Son Besiktas saldirisindan sonra Içisleri bakaninin Intikam çagirisi bu ülkenin bir arada yasamasina vurulmus en büyük darbedir. Bunun etkisi TAK saldirisinin etkisinden de büyüktür.
TAK bu eylemle devlet siddetine karsi kontrolsüz bir siddet ortaya koymustur. Kendi gerekçelerinde bir tür Kürt illerinde halka yasatilanlarin intikamini almislardir.
Oysa bu siddet eyleminin tek bir hedefi yoktur. Siddetin hedefi herkestir. Siddetin hedefinde intikam gerekçesinde ortaya konulan gerekçeyle hiç bir ilgisi olmayan milyonlarca insan vardir. Bu milyonlarca insan siddetin hedefi ise o zaman, TAK en ”ulvi” amaçlarina ulasmak söyle dursun tersine devletin siddetini hakli bulan milyonlar yaratmistir. Yani kendi bindigi dali kesmistir.
Eger TAK adina siddet uygulayanlarin bir stratejisi varsa o da milyonlarin kendi amaçlarina kazanilmasi hedefidir. Ancak bu kör siddet milyonlarin destegini degil tersine nefretini saglamaktadir. Öyleyse bu ne lahana bu ne tursu demek mümkündür.
Bugün siyasete egemen olanlarin siddeti de içeren siyasetleri, demokratik siyasetin devre disi kalmasini saglamistir. Bugün binlerce HDP DBP yöneticisinin gözaltina alinmasi siddetin yarattigi bir sonuçtur. Siddet bir sarmal halini alinca sivil ve demokratik siyaset iki siddet arasinda en agir darbeyi alan kesim olmaktadir.
Çözüm nedir?
Önce karsi siddet ile devlete adim attiracagini sanan ”örgüt akli” kendini degistirmelidir. Bir zamanlar pek romantik gelen ve solda tartisilan ” siddet siddeti dogurur devrimci siddet sermayenin siddetini yenecektir” türü zemini olmayan savlardan kurtulmak gereklidir. 40 yillik siyasi yasantimda sermayenin siddetini yenen devrimci siddet pratigi görmedim ben bu ülkede. Bu sevdadan vazgeçilmelidir. Demokratik sivil siyaset alaninin önü tikanmamalidir.
Devlete gelince devlet intikam yeminleri ile güvenlikçi politikalarla bu sorunu çözemez. Bugün siddete kaynaklik eden nedenlerin temeli cumhuriyetin kurulusuna ve öncesine gitmektedir. O nedenle çözüm üreten bir politikaya, akla ihtiyaç vardir.Elbette siddeti ortadan kaldirmanin, siddetsiz bir ortam yaratmanin yolu ona kaynaklik eden nedenlerin ortadan kaldirilmasini da zorunlu kilmaktadir.
Devlet ülkede siddetin nedenlerini görmek yerine ”dis güçler” masalina inanmakta ve toplumu da inandirmak istemektedir. Oysa son çözüm sürecinde 2 yildan fazla bir süreçte bir tek silah patlamadi ise sormak gerekmez mi bu dis güçler bu çözüm sürecinde neden etkili olamadilar?
Bu anlamda sogukkanli çözüm önerilerine ihtiyaç vardir. Bunun da yolu özgürlük ortaminin genisletilmesi ve farkli düsüncelerin kendilerini ifade edebilecekleri zeminin saglanmasidir.
——————————————-
Gaziantep Sabah-17 Aralik
Celal DENIZ