Makale

Türkiye Nire El Bab Nire

Ülke belali bir zaman dilimine girdi. Ortadogu’da savasin boyutlari giderek genisliyor, Türkiye bu savasin içinde batakliga dogru çekiliyor. Içeride ve disarida savas tamtamlarinin çalindigi bugünlerde savasin korkunçlugunu hatirlamak gerekmez mi?

Nazim Hikmet ”neyi bildirir sayilar” adli siirinde savasin korkunçlugunu, halklara dayattigi yikimi, açligi, ölümleri çok net bir biçimde anlatir. Siiri bulup okumanizi öneririm.

Nazim Hikmet bu siirinde bir jet uçagini sofrada ki tabaga koysak kirk bin aç doyar diyor. Nazimin bu siirinden yola çikarak savasi söyle sorgulasak nasil bir sonuca gideriz dersiniz. Mesela bugün dünyada savas marketleri bu kadar ürettikleri silahlari savaslar olmadan nereye, kime satar? Savaslari anlamak için bu soru yasamsaldir.

Anadolu insani Yemen çöllerinde kirdirildi. Hirosima’da bugün bile ot bitmez oldu, binlerce insan öldü. Mehmetçik bizim olmayan Kore savasinda ölüme gönderildi. Birinci dünya savasinda, ikinci dünya savasinda milyonlarca insan öldü. Ancak sonra ki yillarda savaslardan ders çikarmayan ülkelerin yöneticileri için bu sayilar sadece bir istatistik oldu. Savaslar da insanin adi olmadi.

Ikinci Dünya savasi kumandanlarindan Eisenhower savas sonrasi söyle söylemisti; ”savasi isteyeni besiginde bogmali ”. Ancak Kendisi ABD devlet baskani olduktan sonra savasin bu korkunçlugunu unutmus gibi ”Eisenhower Doktrini” adi altinda bir plani kongreye sunmus ve yetki istemisti. Bu plana göre Ortadogu’da ki ülkelere askeri ve ekonomik yardimlar yapilacakti. Bu planla Ortadogu’da hegemonyasini kurmak için savasi kiskirtacakti.

Bu planin Ortadogu’da ki ayagi Türkiye olacakti. Menderes hükümeti bu plani ABD’den daha fazla savunur olmustu. Dönemin CHP’si de bu plana destegini sunmustu.

Bugün Ortadogu’da ki savaslarin bitmemesinin birçok nedeni de olsa bu doktrinin etkisi büyüktür diye düsünüyorum.

Yeni Osmanli düsleri kuran bir iktidarin oldugu ülkemiz, Suriye’de bizim olmayan bir savasin içine çekilmektedir. Bu nedenle bugünlerde 102. yildönümü yasanan Sarikamis olayini animsamakta yarar vardir.

Enver Pasa riskleri seven adamdir. Iran’dan Hindistan’a, Turan düsleri vardir. Sarikamis, Kars, Ardahan ve Artvin de Berlin Antlasmasi ile Rusya’ya birakilmisti. 1914 yilinda dönemin Baskomutan Vekili olan Enver Pasa, daha önce yitirilen bu yurt topraklarini geri almak amaciyla 19 Aralik tarihinde “Sarikamis Harekâti” planlarini kurmaylarina sunarak savasa giristi.

Ruslar donanimli, Osmanli’nin askerleri donanimsiz ve çiplakti. Osmanli o dönemde on cephede savasiyordu. Savasta 5000 den fazla esir verildi. Tarihçiler anlasamasalar da 90.000 civarinda askerin çogu Sarikamis daglarinda bir tek kursun atmadan donarak öldü. Bakmayin siz hala Sarikamis destani diye methiyeler düzelmesine. Osmanli için tam bir fiyaskoydu.

O dönem Osmanli’da görev yapan Alman Maresali Goltz Pasa günlügüne söyle yazmisti: ‘Kafkasya’da maalesef kendilerini Napolyon Bonapart zanneden ve cahil yetisen birçok adam var. Bunlar, ordularina güçleriyle bagdasmayan görevler vermisler ve bu yüzden ordularini büyük zarara ugratmislardir.”

Günümüze gelirsek, simdi ülkede risk seven bir baskomutan var. El Bab kapilarinda geçmiste muhtemel kendi verdigi mühimmatla Türk askerleri ölüyor. Her gün yeni ölüm haberleri geliyor. Savasta ölenler vicdansiz komutanlar için istatistiktir. Ölümleri sayilari yaristiriyorlar. Su kadar Türk askeri sehit oldu amma su kadar fazla da ISID militani öldürüldü türünden açiklamalarla yürek sogutmaya çalisiyorlar.

Dün Halep’te savasan muhalif güçlere her türlü yardimi yapan iktidar, bugün Halep’te çeteler bozguna ugrayinca dis politikada görülmeyen bir kivraklikla Rusya ile isbirligine yanasmistir. Bu dis politikada degisiklik olumlu gibi görünse de gelecekte bunun aci sonuçlarini kendi topraklarimiz da siddet boyutu ile yasamamiz kaçinilmaz olacaktir.

Enver Pasa’nin ahmakligini, hayalperestligini Alman Maresali Goltz Pasa günlügüne yazmisti ya, kim bilir hangi Rus generali de günlügüne ne yazacak simdilik bilinmez, ama Tarih, Türk devlet yöneticileri hirsla azim arasinda ki farki görmeden gittiler bataklikta telef oldular diye yazacak.

El Bab’da ISID’in bombali tuzaklari, bomba yüklü araçlarla saldirilari asker cenazelerini ülkeye getirmeye basladi. Bir günde 14 asker yasamini yitirdi. TSK El Bab’a asker takviyesi yapacak diye haberler geçiyor. Savas batakliktir çirpindikça batarsin içine çeker seni. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek var mi?

AKP iktidari, devlet akli ve Erdogan basi kesilmis tavuk gibi saga sola çirpinmaktadir. Bir gün hedefi Esad’i devirmek olarak koyuyorlar, ertesi gün ISID,PYD/YPG gibi ”terör” örgütlerini hedeflerine koyuyorlar. Ancak pusulasi olmayan, hayal mahsulü bir dis politika son Moskova deklarasyonunda kendini bir kez daha gösterdi.

Moskova deklarasyonunda ISID ve Türkiye’nin destekledigi terör listesinde yer alirken YPG terör örgütü listesinde yer almadi. Bunu nasil yorumlamak gerekecek, demek ki Rusya’nin semsiyesi altina giren Türkiye YPG’ye terör örgütü demekten vaz geçmis. Oysa Suriye’ye dönük planlarin büyük bölümü Kürtlerin Suriye’de bir güç, bir statü sahibi olmalarini önlemekti. Içeride bile çözüm sürecini bitirmede en büyük etken Rojava gerçekligi olmustu.

Dis politikada sikismisligindan kurtulmak için Rusya’ya taviz üzerine taviz veren Türkiye bu politikalarin sonucu sapkadan tavsan çikaramayacaktir.

Savas batakliktir. Savas yikimdir. Savas gözyasidir. Savas yoksullarin bir kat daha yoksullastirilmasidir. Savas ekmegimizi her gün küçültmektedir. Silah marketleri karlarina kar katmaktadir.

O zaman hep birlikte simdi sorma zamani. Türkiye nire El Bab nire? Bu savas niye?

————————————————–

Gaziantep Sabah-23 Eralik

Celal DENIZ

Back to top button