Makale

CHP bastiriyor, YSK bocaliyor, gözler Erdogan’da

CHP dün Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) giderek 16 Nisan’da baskanlik sisteminin kabulüyle sonuçlanan halk oylamasinin iptalini istedi.

CHP’liler, YSK basvuruyu geri çevirirse Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini söyledikleri sirada, AYM Baskani Zühtü Arslan neredeydi biliyorsunuz, degil mi?

Bestepe’deydi.

Çin Basbakan Yardimcisini saymazsak, Cumhurbaskani Tayyip Erdogan’i referandum sonrasi ziyaret eden ilk kisi, Anayasa degisikliklerine göre gerektiginde onu yargilama yetkisine sahip olan ve üyelerinin çogunlugu da Cumhurbaskaninca belirlenecek olan Anayasa Mahkemesi’nin Baskani oldu.

Iptal basvurusundan önce CHP grubuna hitap eden Kemal Kiliçdaroglu, YSK baskan ve üyelerine agir yüklendi.

AK Parti’den milletvekilligi sözü mü aldiklarini sordu. ‘Orada duramayacaksiniz’ diye tehdit etti. ‘Referandum saibelidir, saibeli yapan YSK’dir, referandumu tanimiyoruz’ dedi.

O sirada basta büyük sehirle olmak üzere binlerce seçmen mahkemelere giderek bireysel itirazlarini yapmaya baslamisti. Çaglayan’daki Istanbul Adliyesi’nde itirazlarinin engellendigini sürenlerle görevliler arasinda gerilim yasandi.

Türkiye’de daha önce bu genislikte bir oyuna sahip çikma hareketlenmesi görülmüs degil.

Ne sonuç getirir bilinmez ama gün geçtikçe 16 Nisan gecesine dair yeni iddialar geliyor.

Bunlardan birisini dün Cumhuriyet’te Çigdem Toker dile getirdi. Buna göre, YSK’nin tam oy sayimina geçiliyorken yaptigi mühürsüz oy pusulalarinin da geçerli sayilmayacagi yolunda açik bir ifade yok, kayitlara geçmis son YSK kararinda.

Bu durum YSK baskani Sadi Güven’i daha da zora sokabilir.

Üstelik bir de yurtdisinda kullanilan oylarda ‘Seçim Kanunu ve önceki YSK kararlari uyarinca, dogru olarak- mühürsüz oy pusulalarinin kullandirilmamis olmasi söz konusu. Bu ise dogrudan Anayasa’nin esitlik öngören 2’inci maddesini ilgilendiriyor. Eger bir itiraz gelirse daha önce yurtdisinda kullandirilmamis oylar ne olacak? Ya da burada geçerli sayilanlarin akibeti ne olacak? Orasi da belli degil.

Dün HDP grubunda konusan Osman Baydemir mühürsüz pusula meselesinin 2,5 milyon kadar oyu saibeli hale getirdigini öne sürdü. Baydemir ayrica Dogu ve Güneydogu’da bazi sandiklarda oy isleminin ‘silahlarin gölgesinde’ yapildigini ve simdiye dek 700 sandik sonucuna itiraz ettiklerini söyledi.

Iddialar mühürsüz pusulalarla da sinirli degil.

Sandik gözlemciligi yapmak üzere gönüllüler tarafindan kurulmus ‘Hayir ve Ötesi’ grubunca açiklanan ve ilk saptamalarina yer verilen bir ‘ön rapor’ var örnegin.

Buna göre Türkiye’de bine yakin (961) sandikta bir tek ‘Hayir’ oyu çikmadigi saptamasina yer verilmis. Bunlar arasinda Sanliurfa’nin Akçakale, Viransehir, Hilvan, Mus’un Hasköy, Yozgat’in Çekerek ve Sakarya’nin Akyazi ilçeleri de var. Üstelik bu sandiklarin yüzde 30’unda seçmenlerin tamaminin, hiç firesiz oy kullanmis oldugunun görülmesine ragmen.

‘Hayir’ cephesine dâhil olan partilerin (burada CHP, HDP ve Saadet kast ediliyor herhalde) 1 Kasim 2015 seçimlerinde bu seçim bölgelerindeki varligiyla karsilastirarak, sandik görevlileri dâhil buralarda bir tek ‘Hayir’ oyunun dahi kayit edilmemis olmasini ‘Hayatin olagan akisina ters’ buluyor grup.

Grup ayrica, yine ilk saptamalarina göre, 7,048 sandikta kullanilan oyun seçmen sayisina ‘esit ya da daha fazla’ oldugunu (görevli sayilarini da kattigini söyleyerek) iddia ediyor. Grubun iddiasina göre bu sandiklarda kullanilan toplam 1 milyon 672 bin 249 oyun yüzde 60,7’sinin de ‘Evet’ olarak kayda girdigini söylüyor.

Evet ve hayir arasindaki farkin 1 milyon 300 bin civarinda oldugu düsünülürse bu iddialar YSK tarafindan ciddiye alinarak incelenmek zorunda.

Iddialar için Anadolu’nun derinliklerine gitmeye de gerek yok. Gazeteci Sükrü Küçüksahin, Çankaya’daki Basbakanlik yerleskesine yürüme mesafesindeki Gökay Imam Hatip Okulu’nda ‘kendisi dahil- seçmenlerin, kendilerini OHAL’i gerekçe göstererek engelleyen polisle uzun süre tartistiktan sonra yasal haklari olan oy sayimini izleyebildiklerini yazdi.

YSK’nin 16 Nisan aksami partilere elektronik veri akisinin kisa bir süre aksadigi zaman diliminde bir siber müdahale olup olmadigi iddialarini da arastirmasi, açiklik getirmesinde yarar var.

Bu gelismeler gözleri bir kisi üzerine çeviriyor dogal olarak, o da Cumhurbaskani Erdogan.

Erdogan’in 16 Nisan gecesi kullandigi ‘Ati alan Üsküdar’a geçti’ atasözü, bir açidan bakildiginda ‘Artik ne yapsaniz bos’ anlamina da yorumlanabilir.

Erdogan dün CNN International televizyonuna verdigi mülakatta ‘Maçi ister 1-0, ister 5-0 kazanin, sonuç ayni’ dedi. Bu söz dogru, hukuken referandumun yüzde 60 ya da yüzde 50 arti 1 oy ile kazanilmis olmasi arasinda hiçbir yetki farki yoktur.

Itirazcilar gollerin gol olmadigini, kendi gollerinin sayilmadigini, çünkü kurallarin maç basladiktan sonra degistigini ve hakemin de tarafli davrandigini öne sürüyorlar.

Erdogan su ana kadar izledigi çizgiyle itirazlara aldirip yolundan dönecek gibi görünmüyor, ama siyaset bu, Süleyman Demirel’in dedigi gibi ‘siyasette 24 saat çok uzun bir süre’ olabilir, yeter ki her sey mesru ve demokratik zeminde’ olsun

———————————————————–

Hürriyet-19 Nisan

Murat Yetkin

Back to top button