Kartpostal Hayat -3
(Sivan Perwer ile tanisma)
Hamburg Newrozundan önce Sivan Perwer’i giyabinda biliyordum. Müzigini dinlemeyen Kürt hemen hemen yoktur. Sahne sirasi Sivan’a geldiginde, salon çalkalanmaya basladi. Sivan’nin hayranlari onunla fotograf çekmek, ona yaklasmak, dokunmak için izdiham yaratiyorlardi. Salon görevlisi arkadaslarimiz Sivan’nin kazasiz belasiz sahneye çikmasini saglamak için, sanatçi hazirlanma odasi ile sahne arasinda adeta etten duvar olusturarak, insan koridoru içinde sahneye gelmesini sagladilar. Bu kez de hayranlari sahne önünde balik istifi gibi saf tutmaya baslayip, bir yandan da kimisi yakindan fotografini çekmeye çalisiyor, kimisi ise Telefonlariyla selfi yapiyordu. Sivan rica ile teskin edici konusarak, sahne önünün açilmasini hayranlarindan istedi. Uzun dil dökme ve yakarmadan sonra, neyse ki hayranlar sahne önünden masalarina çekildiler.
Sivan gerçekten sesi ve saziyla içeridekileri adeta büyüledi.
O gün arkadaslar beni Zeynep Cager ile de tanistirdilar. Daha program baslamadan önce arka masalardan birinde genel olarak siyaset ve özel olarak HAK-PAR üzerinde epey bir sohbet ettik. Benden bir de canli yayin programina katilmami istedi. Ben de memnuniyetle kabul ettim.
Newroz programindan sonra arkadaslar bir lokanta ayarlamislardi. Içinden Sivan, Zeynep Cager ve benimde bulundugum yirmi civarinda kisi, lokantaya gittik. Lokantanin ikinci kati bize tahsis edilmisti. Zeynep Cager yemek öncesi yan tarafta Sivan ve benimle canli yayin söylesisi yapti.
Söyleside, bana genelde Kürt siyaseti, Kerkük, Afrin ve Demokratik Kürt siyasetinde birlik konusunda HAK-PAR’in görüs ve yaklasimi soruldu. Özetle cevaplarim;
– Siyaset stratejiye dayanir, strateji de genelde güvenlik esaslidir. Güvenlik kavrami çok genistir. Can, mal, saglik, çevre, ekonomi, altyapi, özgürlük, egitim vs. Çok genis bir kavramdir. Siyaset kurumu kendi halkinin güvenligini tehlikeye koydugu an stratejik hataya düsmüstür.
– Yine siyaset ayni zamanda yapabilme kabiliyetidir. Güçtür, olanaktir. Iki tür güç var. Biri sert güçtür, Askeri ve ekonomik kapasiteye dayanir, digeri yumusak güç dedigimiz yükselen ortak degerler ve demokratik örgütlenme kapasitesine dayanir. Kürtler Orta Doguda Araplardan sonra en büyük nüfusa sahip halktir. Ittifaklari olursa kesinlikle haklarina kavusabilirler.
– Kerkük binlerce Pesmerge kani ile DAIS’e karsi korunmus ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti yönetimindeydi. Kürt siyaseti bölük pürçük ve birbirine düsmanca tutum içinde oldugu için Kerkük Hasdi Sabi milislerine teslim edildi. Kürt siyaseti birlikte is yapma becerisi gösteremiyor. Siyasi parti çikarlari bir halkin çikarlarinin önüne konuluyor. Eger Güney Kürt Güçleri birlikte hareket etseydi bu sonuç dogmazdi.
– Türkiye Cumhuriyeti olusacak bir Kürt devletini kendi güvenligi için risk olarak görüyor. Afrine müdahalesini bu çerçevede degerlendirmek gerekiyor. Güney Kürdistan Referandumundan sonra Türkiye devleti derhal Iran ve Irak hükümetleri ile ittifak kurdu. Kürdistan Yerel hükümeti ile olan iliskilerini asgariye indirdi. Sinirda ortak tatbikatlarla gözdagi verdi. Hava sahasini kapatti. Sinir kapilarinda geçisleri daha siki kurallara bagladi. Daha da ileri giderek ‘ bir gece ansizin gelebiliriz ‘ deyip, açikça askeri müdahale yapabilecegi tehdidini yüksek sesle dillendirdi. Güneydekiler terörist degildi. Güney Kürdistan Federe devleti Irak Anayasasina göre kurulmustur. Mesrutiyetin temel kaynaklari, hukuk, etik, din ve gelenek, görenek ile ana nelerdir. Hukuku hukuk yapan halkin iradesidir. %93 halk iradesini hukuk disi saymak evrensel hukuka sigmaz. Mesele sadece terör meselesi degil, mesele Türkiye’nin yanlis olan güvenlik endisesidir. Zira Türkiye’nin nüfusunun üçte biri Kürttür. Komsu küçük bir Kürt Devleti Türkiye’ye güvenlik riski yaratmayacagi gibi, tam tersine güvenlik saglar.
– Demokratik Kürt siyasi partileri dedigimiz tüm partilerin fikir ve düsünceleri benzerdir. Hemen hemen farkli düsünce ve yaklasim yoktur. Bu parti ve parti inisiyatiflerinin tamami HAK-PAR’dan sonra kuruldu. HAK-PAR zaten bir birlik projesi olarak kuruldu. Halen ayni program ve ayni tüzükle siyaset yapmaktadir. Pek çogu partimizden ayrilan sahislar tarafindan kurulan partilerdir. Ortada ayrilmayi gerektirir ideolojik ve politik hiçbir gerekçe yoktu. Bu kadar bölük pürçük olmanin halkimizin hakli davasina hiçbir katkisi yoktur. Sadece Demokratik Kürt siyasetini zayiflatip islevsiz hale getirmeye yariyor. Zaten egemen güçler de bunu istiyor. HAK-PAR’dan ayrilmakla bilerek ya da bilmeyerek egemen güçlerin dümenine su tasinmistir.
Öte yandan halkimizin siyasi enerjisi bosa gitmekte, ekonomik imkanlari da bosu bosuna heba edilmektedir. Biz demokratik siyasi partilerin tamami bir il veya ilçede tek bir örgütü islevsel hale getirecek imkana sahip degilken 6-7 örgüt kurmaya çalismisiz. Tek bir büro ya da bina hepimizin siyasi faaliyeti için fazlasiyla yeterli iken 6-7 büro yada parti binasina kira ödüyoruz. Kimse kusura bakmasin Demokratik siyaset adina bu mazlum ve yoksul halkin enerjisini ve ekonomik imkanlarini heba etmek siyaset degildir. HAK-PAR bu gün alternatif olamaya en yakin partidir. Seçime girme yeterliligimizi saglamak için gereken Örgütlemenin %75’ine ulasmisiz. Her yurtseverin görevi bu amaca ulasmamiz için destek sunmak ve fedakarlik yapmaktir. HAK-PAR’da isleyen bir demokrasi vardir ve HAK-PAR’in kapisi her yurtsevere açiktir, seklinde cevaplar verdim.
Sivan, cevaplarini Kürtçe sundu. Uzun detayli açiklamalar yapti. Özetle Kürtler Devletsiz olduklari için, himayesiz ve güvensizlik içindeler. Deger de bulmuyorlar. Söz gelimi devleti olan bir sanatçinin temsil bileti 100-200 avroya satilirken, benim biletler 15-20 Avroya bile satilamiyor. Siyasetin sanat üzerinde de etkisi vardir dogru siyaset hepimiz için gereklidir .. seklinde cevaplar verdi. 11.04.2018
Av. Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gnl.Bsk.Yrd.
Abdulmenaf Kiran