Adil, demokratik (!) seçime giderken..
Demokrasi en kisa, halkin kendi kendini yönetmesi olarak tanimlaniyor. Kökeni eski yunan sehir demokrasilerine gider. Antik Çag Atina demokrasisinde halk dogrudan kendini yönetiyordu. Sehrin büyük meydaninda toplanan yurttaslar, kendileriyle ilgili konularda dogrudan karar aliyordu. Günümüzde ulusal devletlerin sinirlari çok genisledi, yurttaslik siyasi hakki, tüm vatandaslara tanininca dogrudan demokrasinin yerini temsili demokrasi aldi.
Artik halk kendi seçtikleri temsilciler eliyle yönetiliyor. Dünya genelinde yöneticiler 4 yildan bir seçimler vasitasiyla ya yenileniyor ya da güven tazeliyorlar. Milli irade, halkin tercihi, milletin teveccühü gibi tüm kavaramlar kaynagini bu seçimlerden aliyorlar.
Hukuk denilince genel, nesnel, objektif kurallar akla gelir. Bir sahsa, ya da sinif veya zümreye özgü hukuk olmaz. Kurallar herkes için ayni sekilde geçerli olmali. Kimse lehine olmamali. Hukuk kurali karsisinda herkes esit olmalidir. Ne var ki ülkede artik evrensel hukuka uygun yasalar çikmiyor. Parlamento çogunlugunu elinde bulunduran siyasi iktidarlar, ülke yönetimini elden çikarmamak için her türlü hile ve ayrimciligi yasalastirabiliyorlar. Yurttasin iradesine basvurulmuyor. Yurttasin iradesi yönlendiriliyor, degim yerindeyse seçme özgürlügü bertaraf edilip, tercihe zorlaniyoruz.
13.03.2018 günü kabul edilip yürürlüge giren 7102 sayili yasa ile 298 sayili Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkindaki Kanunda yapilan degisikliklerle, eskiden seçim hilesi ya da yolsuzlugu olarak kabul edilen tüm durumlar yasal hale getirildi. Söz gelimi eskiden geçersiz olan mühürsüz zarflardaki oy pusulalari, yasa ile geçerli hale getirildi. Bir partinin üyesi, kendi partisinden istifa etmeden baska partide aday gösterilemez iken, ittifak yasasiyla bu mümkün hale geldi. Yüksek seçim barajini makul bir seviyeye çekilecegine, ittifak yasasi ile aslinda baraj da yerle bir edildi. Simdi ittifak sayesinde % 9.99 oy alanlar baraj altinda kalabiliyorken, % 00.1 oy alanlar baraji geçebilecektir. Hatta transferler ile hiç parlamentoda temsil edilmeyen partiler bile grup kurabileceklerdir.
Demokratik bir seçim için, seçime katilan tüm partiler esit kosullarda yarismasi gerekiyor. Bu ülkede bir kere hukuk esitsizlik üzerinde tesis edilmistir. Hazineden yardim alan partiler var, hazineden zerre yardim alamayan partiler var. Yardim alan partiler bile esit miktarda almazlar. Kimisi aslan payi alir, kimi göstermelik bir meblag. Iste bu kadar esitsiz ortamda seçim için partiler yarisiryor. Yetmiyor, kimi parti medyanin gündeminden düsmez, kimisi arka sayfalarda iki satir yer bulamaz. Simdilerde muhalif basin diye bir kavram kalmadi. Neredeyse tüm medya iktidarin huyuna ve suyuna gitmek zorundadir. Tüm yurttaslarin vergileriyle kurulmus olan TRT’nin hiçbir özerkligi kalmamis. TRT tam iktidar boruzani haline gelmistir. Usul yerini bulsun diye ana muhalefet partisinin ismi haber saatlerinde anilsa dahi, diger tüm yayin akisi adeta iktidarin propagandasina dönüstürülüyor. Diger partilerin zaten ismi bile anilmiyor.
Iktidar Partisi seçim süresince devlet imkanlarini sonuna kadar kullaniyor. Simdilerde Cumhuriyetin ilk yillari gibi illerde basta mülki idare amirleri olmak üzere tüm memurlar adeta iktidar partisi mensuplari gibidirler. Valiler adeta iktidar partisi es baskanlari gibi davraniyor.Bu hükümet ilk yillarinda elestirdigi tüm usulsüzlükleri kendi lehine kullanmakta sinir tanimiyor.
Küçük partiler için bin bir zorluk yasalara serpistirilmis iken, özellikle iktidar partisi kendi üzerinde hiçbir hukuki denetim kabul etmiyor.
Kimi Partinin sokaklari görmemesi için tedbir alinirken, kimisinin sokaklari doldurmasi için tüm kamu imkanlari kullaniliyor.
Daha seçimlere yaklasik 1.5 yil var derken, ortada erken seçimi gerektirir hiçbir durum yok iken, apansiz erken seçim karari alinir. Altan alta erken seçim hazirligi yapan iktidar, her firsatta erken seçim yok demegi de ihmal etmez. Muhalefet daha 1.5 yil seçime var diye hazirligini yaparken, hükümet baskin seçimi dayatir.
Burasi Türkiye, hak, hukuk ,adalet yerine, firsat, güç ve entrika geçer akçedir. Bu sekilde sözde adil, demokratik seçimler yapiyor, milli iradeyi egemen kiliyoruz! 23.04.2018
Av.Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gnl. Bsk.Yrd.
Abdulmenaf Kiran