Kürdistan’a üs, Irak’a dizayn
Amerikalilar Irak’ta çok huzurlu olamayacaklarini görüyor ve Kürdistan’a ‘cepteki alternatif’ olarak bakiyorlar. Tabii bu planlama ayni zamanda Iran’i baskilama stratejisiyle de uyumlu. Yine Suriye’deki askeri varligin sürdürülmesi de Kürdistan’daki üslenme kapasitesine bagli. Yeni üs planlamasinda dikkat çekici bir baska nokta da ABD’nin, Kürdistan’da Iran’in sahasi olarak bilinen Süleymaniye tarafina kayiyor olmasidir.
Cehennem günlügünden çikamayan Irak yine sirat köprüsünde. Hükümet krizi ve Iran-ABD hesaplasmasi yeni fasillar açiyor. Öyle anlasiliyor ki 3 Ocak’ta, Kudüs Gücü Komutani Kasim Süleymani ve Hasd el Sabi Heyeti Baskan Yardimcisi Ebu Mehdi Mühendis’in ABD tarafindan öldürülmesi, Irak’ta hem Iran hem ABD açisindan belirsiz bir dönem baslatti. Bu dönem bütün taraflar açisindan yeni kirilganliklar içeriyor. Bagdat’ta hükümetin sekillenmesi de Hasd el Saabi’nin gidisati da Amerikan askeri varliginin gelecegi de bu kirilgan zemindeki hareketlere bagli. Bu üç mesele birbirinin kördügümü.
Trump yönetimi, Irak’i Iran’a karsi ön cepheye ya da bariyere dönüstürmekte israrli. Bu yüzden Irak parlamentosunun askeri üslerin bosaltilmasi kararini tehditlerle karsiladi. Mevcut denklemle sekillenmis herhangi bir hükümetin Amerikan tehditlerine gögüs gerecek güçte oldugu ya da olacagi söylenemez. Irak darbe almis temperli cam gibi, parçalari bir arada tutmak kolay degil.
Buna karsi Iran da Amerikan güçlerini Irak’tan çekilmeye zorlayacak kosullari olusturmanin pesinde. Hasd el Saabi içinde Ketaib Hizbullah gibi gruplar Amerikan üslerini hedef bellemis durumda. Beri taraftan, Sünni ve Kürtler bir yana, Amerikan varligini, Iran’i dengeleyen bir faktör olarak gören Siiler de az degil. Irak’in bir hesaplasma arenasina dönüstürülmesi Iran etkisine karsi ciddi bir hassasiyet de gelistirdi. Bu hassasiyet, kasimda patlak veren gösteriler sirasinda sokaklara yansidi. Nihayetinde gösteriler Basbakan Adil Abdülmehdi’nin istifasini getirdi. Hükümet kurma çalismalari da iki güç arasindaki bilek güresinden azade olamadi.
***
Cumhurbaskani Berhem Salih, Tevfik Allavi’yi aday gösterdi ama hükümet kuramadi. Ardindan Adnan Zurfi görevlendirildi. Amerikan pasaportu da tasiyan Zurfi, ‘Amerikan ajani’ olarak görüldügü için Sii partilerin vetosunu asamadi. Sünniler ve Kürtler de, Sii vetosunu asamayacagi anlasilinca, Zurfi’nin arkasinda durmadi. Buna karsin Sii gruplar, Istihbarat Sefi Mustafa Kazimi üzerinde anlasti. Kazimi’nin bundan haberi bile yoktu. Berhem Salih dün görevi Kazimi’ye verdi. O da Ingiliz pasaportu tasiyor. Zurfi’yi istemeyen Iran, Kazimi’ye de mesafeli ama baska seçenegi kalmadi.
Iran bu süreçte Sii partileri birlikte hareket edip ortak aday çikarma konusunda yönlendirmeye çalisti. Ulusal Güvenlik Sekreteri Ali Semhani 7 Mart’ta Bagdat’ta temaslarda bulundu. Ardindan Sii partiler ortak aday belirlemek için 7 kisilik bir komite kurdu. Iran’a yakin gruplar Nail el Suheyl’i öne sürünce Mukteda Sadr’in grubu Sairun ile Ammar el Hekim’in grubu Hikmet ‘Biz yokuz’ deyip çekildi. Ardindan Kudüs Gücü’nün yeni komutani Ismail Kaani 30 Mart’ta Bagdat’a gitti.
Aktarilan bilgilere bakilirsa Süleymani’nin agirligini tasiyamayan Kaani’nin ziyareti ters tepti. Mukteda Sadr, Kaani’yle görüsmeyi iptal etti. Hikmet, ziyareti zamansiz ve iç islere müdahale olarak niteledi. Eski Basbakan Haydar el Ibadi’nin koalisyonu Nasir, Kaani’nin girisimini basarisiz buldu. Büyük Ayetullah Ali Sistani’nin de randevu vermemesi, ‘Iran’in müdahalesinden duyulan rahatsizligin en yüksek ifadesi’ idi. Selefinin aksine Arapça bilmeyen Kaani, Sünni Araplar ve Kürtlerle de görüsmedi.
Süleymani, özel iliskileri sayesinde herkese ulasabilen biriydi. Elbette Tahran, Ortadogu’daki hassas iliskileri tamamen Kaani’ye birakacak degil. Bu kritik dönemde Semhani’nin Bagdat’a gönderilmesi de bunun göstergesi. Semhani sadece Sii liderlerle degil cumhurbaskani, meclis baskani ve basbakanla da görüstü. Kaani’nin yetersizligine bakip Iran için bir çöküs hikâyesi yazilamaz.
Kazimi’nin ABD ve Iran’i dengeleyen bir çizgi izlemesi muhtemel. Ancak Irak karmasasinda basbakanin iradesi tek basina bir sey ifade etmiyor. Basbakanin gruplar arasinda koordinasyon kapasitesi daha önemli.
Hükümeti kurabilirse Kazimi de kaçinilmaz olarak kendisini Iran-Amerikan çeliskisinin mengenesinde bulacak. ABD’nin çekilmesi yönündeki baskilar da bitmeyecek. Iran etkisine karsi itirazlar da dinmeyecek.
***
Washington yeni bir stratejik anlasma için hükümeti bekliyor. O zaman bütün azametiyle bastiracak. Pazarlik masasina oturuncaya kadar da Iran ve Hasd el Saabi’nin ‘direnisçi’ kanadina karsi caydirici, cezalandirici hatta yok edici bir konuslanma arayisini sürdürecek.
Amerikalilar Süleymani suikastiyla Iran’in bölgedeki faaliyetlerinin alt üst oldugunu düsünüyor ancak kendileri de artik güvende degil. Üslerle ilgili stratejik degisikligin en önemli nedeni bu. Ayrica Hasd el Saabi’yi bitirmeye dönük kapsamli bir harekât planlamasi var akillarinda. Bunu yapmadan planlamada üs sayisini azaltmak, geri kalanlari Patriot ve C-RAM ile tahkim etmek, daha önemlisi askeri konuslanmada agirligi Kürdistan’a kaydirmak var.
Amerikalilarin ISID ile savas gerekçesiyle 2014’ten bu yana konuslandiklari üs sayisi 14. Son bir ayda Kaim, Kayyara, K1, Neyneva-Musul ve Tagaddum üslerini bosalttilar. Muhtemelen iki yerden daha çekilecekler. Tahliyelere karsin Kürdistan’da Erbil, Süleymaniye ve Halepçe’de üç üs kurulacagi söyleniyor. Bu konuda biraz bilgi karmasasi var. Erbil’in güneyindeki havaalani yakininda Suriye’deki operasyonlar için kullanilan üssün, Anbar vilayetindeki Ayn el Esad gibi büyütülecegi öngörülüyor. Burasi belki ileride ana üsse dönüsecek. Ayn el Esad simdilik Iran’in Suriye üzerinden Lübnan’a uzanan hareketliligini izleme ve önleme misyonuyla önemini koruyor. Halihazirda Halepçe yakinlarinda Iran sinirina 14 km mesafede Saddam döneminden kalma bir üs daha var. Iran’i dikizleme noktasi. Muhtemelen CIA ve Mossad orada. Bu üssü de güçlendirebilirler.
Süleymaniye’deki üsle ilgili henüz net bilgi yok. Ayrica Amerikalilar Erbil’in 65 km kuzeyinde Saklava tarafinda yer alan Harir üssünü kullaniyor.
Amerikalilar Irak’ta çok huzurlu olamayacaklarini görüyor ve Kürdistan’a ‘cepteki alternatif’ olarak bakiyorlar. Tabii bu planlama ayni zamanda Iran’i baskilama stratejisiyle de uyumlu. Yine Suriye’deki askeri varligin sürdürülmesi de Kürdistan’daki üslenme kapasitesine bagli. Yeni üs planlamasinda dikkat çekici bir baska nokta da ABD’nin, Kürdistan’da Iran’in sahasi olarak bilinen Süleymaniye tarafina kayiyor olmasidir. Simdiye kadar Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile çalisan ABD, Kürdistan Yurtseverler Birligi’ni (KYB) de Iran’dan uzaklastiracak bir yolu açiyor. Es baskanlik sistemine geçen KYB’nin liderlik koltugunda oturan Lahur Talabani, 2014’te Kobani’ye yardim seferberliginden beri Amerikalilarla yakin çalisiyor. Birkaç gün önce Mahmur yakinlarinda ISID’e karsi operasyona KBY’ye bagli özel timlerin katilmasi bu degisimde önemli bir isaret.
Ancak ABD ile ortakligi güç dengeleri açisindan önemseyen Kürdistan’in her iki yakasinin da pek çok nedenden ötürü Iran’i çökertecek bir strateji için oynadigi söylenemez. Iran’in bu degisime yaniti ne olur bilmiyoruz.
‘Iran ekonomik kriz, Korona, iç sorunlar yüzünden kafasini kaldiracak halde degil, stratejik kayiplar yasiyor’ yönünde tespitlere çok rastliyoruz. Fakat bu yargi için hâlâ çok erken.
Sözün kisasi ya Amerikan-Iran hesaplasmasi Kürdistan dahil Irak’i yeniden dizayn operasyonlarina maruz birakacak ya da 2003’teki isgalin ardindan pek çok dügümün çözülmesini saglamis örtülü isbirligine dönülecek. Üçüncü seçenek Iraklilarin Irak’i tamamen geri almasi ki bu simdilik çok uzaklarda!
————————————————————-
Gazete Duvar-10 Nisan 2020
Fehim Tastekin