DEPREMLE YASAMAYA ALISMAK

Türkiye güçlü fay hatlarinin bulundugu bir deprem ülkesi. Kuzey Anadolu, Bati Anadolu ve Dogu Anadolu’nda üç kösede var olan güçlü fay hatlari ve bunlara bagli iç kisimlara dogru yayilan ara fay hatlari var. Geçmiste Erzincan, Varto, Çaldiran, Van, Elazig, Marmara, Izmir ve Malatya depremlerini yasandi ve bu depremlerin aci tablosu ile karsi karsiya kaldik. On binlerce bina yikildi, yikilan bu binalar arasinda on binlerce insan yasamini yitirdi. O günden beri bagira bagira ‘deprem öldürmez, bina öldürür’ denildi ama hala sagliksiz binalar insan öldürmeye devam ediyor. 6 Subat 2023 depremleri bir afetten çok bir facia olarak bölgeyi sarsti.
Depremlerin ilki sabah saat 04.17 dolayinda Maras/ Pazarcik’ta ve 7.7 büyüklügündeydi. Ikinci deprem ise bu kez Maras/ Elbistan’da saat 13.24 te oldu ve onun da büyüklügü 7.6 idi. Bu Depremler dogu Anadolu Fayi diye bilinen bir bölgede olustu. Bu deprem 10 il (Maras, Malatya, Adana, Urfa, Diyarbakir, Hatay, Adiyaman, Gaziantep, Kilis, Osmaniye) ve 110 kilometrekarelik bir yüzölçümü kapsadi. Bu yüz ölçümde 17 milyon insan yasamaktadir ve bu insanlarin 14 milyona yakini bu depremden zarar gördü. Bu depremin boyu 350 kilometre ve eni de 75 kilometre olarak gözlendi. Suriye’nin Halep te dâhil olmak üzere birçok yerlesim yeri de bu depremden etkilendi. Orada da 2000 yakin ölü oldugu söylenmektedir. Orada da büyük yikimlar var.
Maras depremlerinin büyüklügü 7.7. ve 7.6 olarak ölçüldü. Daha sonra üç adet ve büyüklügü 6’nin üstünde olan ve yikici etkisi görülen artçi sarsinti yasandi. Simdiye dek yüzlerce artçi sarsinti yasandi ve bu artçilar ciddi sarsintilar yaratmakta, hasarli binalarin çökmesine neden olmaktadir.
Bu depremin en dikkat çeken yani depremin siddeti oldu.
Maras Depremi yer kabugunun 7 kilometre altinda basladi ve siddeti 11 olarak ölçüldü. Dünyadaki sismik arastirmalardan elde edilen verilere bakilirsa en siddetli depremlerin katsayisi 12’dir. Buradan bakildiginda Maras depremi çok siddetli bir depremdir ve etkisi 130 adet atom bombasi kadar olmustur. Japonya’da 9 büyüklügünde olan depremlerin siddeti ancak 11-12 ye denk gelmektedir. Görülen o ki Maras’taki 7.7’lik depremin siddeti Japonya’da 9 büyüklügündeki depremle ayni oranda gerçeklesmistir. Maras depremi yerin 3 metre kaymasina sebep olmustur. Son deprem 1999 Marmara depreminden ivme olarak bir buçuk kat daha yüksek bir ivmeye sahipti. Bu Siddete yakin (7.3) ayni bölgede 1514 yilinda en son bir deprem yasanmisti. Maras depremi 500 yilik bir enerjinin birikmesi sonucu ortaya çikti. Bu süre içindeki enerjinin gücü depremi en yüksek siddette yansitti.
Ne yazik ki ayni bölge yeni depremlere de gebe. Her an bir baska noktada siddetli depremler olabilir. Dogu Anadolu fayinin üstünde bir takim illerdeki risk hala da devam ediyor
Maras depreminde yikilan binalarin %50 ye yakini 2000 yilindan sonra yapilmis. Yikilan bazi binalarin çok yeni de oldugu gözlendi. Belli ki deprem yönetmeligine uygun yapilmis olsa bile zemin etüdünün de mutlaka yapilmasi sarttir.
Bilindigi gibi depremler olusurken birkaç enerji birden üretirler. Bunlarin en önemli olanlari Isi Enerjisi ( Sicaklik) ve Hareket Enerjisidir.(Ivme) Bu enerjiler yer kabugunun yarilmasi konusunda büyük etkimeler yapmaktadir. Maras depremi son yüzyilin en büyük felaketi olmustur. Bu depremin henüz yikici ve öldürücü bilançosu olusmadi. Âmâ görünen o ki çok yikici bir bilanço bizi bekliyor. Hatay’in neredeyse % 80 yapilari yok. Antep’in Islahiye ilçesi de öyle. Maras ve Malatya’da da benzer bir tablo var. Görünen o ki bu depremde binlerce bina yikilmis ya da kullanilamaz hale gelmistir. Ölü ve yarali sayisi ne yazik ki artacak. Çünkü hala ulasilamayan çok sayida enkaz var ve bu enkazlarin altinda insan bedenleri var. Depremin çok genis bir alana yayilmasi, sert kis kosullari ve arama kurtarma ekiplerinin sayi olarak yetersiz kalmasi sürenin uzamasina ve dolayisi ile enkaz altindakilere dair umutlarin tükenmesine neden olacaktir.
Belli ki Türkiye bir deprem ülkesi ve ne yaparsak yapalim yer altindaki enerji birikmeleri önlenemiyor. Bugüne dek çesitli uygarliklarin hüküm sürmüs oldugu bu cografyada yer kabugu yorgun ve evsel atiklardan tutun kimyasal atiklara karsi bu cografya kirilgan bir hale gelmis. Özcesi depremle birlikte yasamak durumundayiz. Bu nedenle daha az yikim ve insan ölümünü önlemek için yapilmasi gereken her seyi biz de yapmaliyiz. Bu nedenle tüm yerlesim yerleri, kentler ve kirsal yerlesim alanlari Depreme Dirençli hale getirilmelidir.
Depreme karsi dirençli kentlerin saglanmasi için neler yapilabilir.
En basindan belirtelim ki mevcut kosullarda Türkiye’nin önündeki en büyük proje Deprem Projesidir. Bu proje hayata geçirilmeli ve bunun için acil olarak Deprem Ve Afet Bakanligi kurulmalidir. Depremler esnasinda TSK mutlaka herkesten önce sahaya inmeli ve TSK içinde ‘Afet’ esnasinda kurtarma egitimleri verilmelidir.
-Deprem ve Afetlerde halk egitilmeli, bilinçlendirilmeli, Afetleri ‘Kader’ olarak algilamamasi konusunda ve Afetlerden önce, Afet aninda ve sonrasinda nasil davranilmasi konusunda halk bilgilendirilmelidir.
-Afetler ve yöresel riskler konusunda yöneticiler bilgilendirilmeli egitimden geçirilmeli, risk bölgelerinde nasil bir planlama yapilmasi gerektigi konusunda bilgiler verilmelidir. Kent yöneticileri kendi kentlerini tehdit eden riskleri önceden bilmesi gerekir.
-Alt yapi çok önemli. Eger Elektrik, Su, Dogalgaz, Kanalizasyon gibi alt yapi hizmetleri depreme ve afetlere dirençli ve uygun yapilmaz ise en ufak bir sarsintida bunlar zarar görür depremden daha büyük facialara sebebiyet verir. Bir kentte kazara kanalizasyon sebekesi patlarsa bunun yaratacagi hastalik riski on yillarca yok edilemez.
-Depreme dirençli yasam için en önemli seylerden biri de kuskusuz ki yapi stoklaridir. Bu mevcut yapilar güçlendirilmeli depreme dayanikli hale getirilmeli, yasli, hasta ve direncini kaybetmis, elli yasindan büyük tüm yapilar riski ilan edilerek yikilmali, yeni yapilar mutlak surette Japonya, Meksika, Kaliforniya gibi deprem ülkelerindeki direnç yönetmeliklerine uygun insa edilmelidir.
-Çevre temiz tutulmali, evsel atiklar, kimyasal atiklar ve metal atiklardan arindirilmalidir. Çünkü bu atiklar yer kabugunda enerji biriktirir ve depremleri tetikler.
Tüm bunlar yapilirsa;
– Ekonomi bu denli zarar görmez
– Bu kadar bina yikilmaz, Bu denli can kaybi olmaz
– Psikolojik korkular asilir, Depreme dirençli kentlerde huzur ve güven olusur.
Unutmayalim ki, bir depremdeki enkaz giderleri, arama kurtarma giderleri, ekonominin aldigi darbeler sonucu olusan ekonomik sikintilar, depreme dirençli kentler yaratmak konusundaki giderden kat be kat daha azdir. Depremden korunmanin en iyi yolu önlem almaktir.
Depremle birlikte yasamaya alismaliyiz. Deprem korkulu rüyasi olmasin hiç kimsenin. Bunun için depreme karsi dirençli yapilar yapip bunlari korumaliyiz. Depreme neden olan aliskanliklarimizdan vaz geçmeliyiz. Deprem konusunda mutlaka bilinçlenmeliyiz. Deprem kader degildir.
Depremde yasamini yitirmis olan vatandaslara Allahtan rahmet diliyorum Yaralilara acil sifalar dilerim. Deprem yaralarinin sarilmasi için seferber olmaliyiz. Depremzede vatandaslari yalniz birakmamaliyiz. Çok büyük geçmis olsun
Latif Epözdemir