Nûçe

YAŞASIN 1 MAYIS / BİJÎ 1 GÛLAN

İşçilerin emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs kutlu olsun.

Baskısız, sömürüsüz, eşitliğin ve aydınlığın egemen olduğu, çağdaş, demokratik, adil bir düzen özlemiyle, alın terinin bayramı 1 Mayısı kutluyoruz.

İnanıyoruz ki, bugün dünyada egemen olan kapitalizm de aşılacak, insanlık mutlaka emeğin zaferini gerçekleştirecek, doğayı geriye dönülemez bir tahribatla karşı karşıya bırakarak, dünyamızı felaketlerin eşiğine taşıyan kapitalizmin, sömürü ve baskı mekanizmalarını ortadan kaldıracak, eşitlikçi, adil bir düzene kavuşturacaktır.

O günü yakın kılacak olan, tüm dünya emekçilerinin dayanışması ve mücadelesi olacaktır.

İşçiler, emekçiler,
Bölgemizde de sömürü düzeni en ilkel ve katı haliyle devam ediyor.

Savaşların, katliamların, etnik ve mezhepsel çatışmaların birbirini izlediği Ortadoğu’da yerel yöneticilerle kol kola giren uluslararası sermaye, bölgenin paylaşılması ve kaynaklarının sömürülmesi için, bir yandan sömürü düzenini tahkim ederken, diğer yandan emekçileri bölüyor, onları çağdışı, ırkçı, şoven propagandalarla birbirine düşman hale getiriyor.

Türkiye’de de yerleşik sömürü düzeni; emekçileri eziyor, birbirine yabancılaştırıyor.

Egemenler, şiddet politikalarıyla, çözümsüzlük girdabında tutulan sorunların ürettiği sisle gerçeği gizliyor, çarpıtıyor ve ırkçı şoven politikalarla sömürü düzenini devam ettiriyor.

Türkiye’de başta emekçilere olmak üzere tüm topluma acı ve yoksulluk üreten, savaş politikalarıyla baskılanan Kürt meselesinin de barışçıl yollarla çözülmemesinin nedeni budur.

Türkiye’yi yönetenlerin, ülkenin kaynaklarını emekçilere, toplumun geniş kesimlerine aktarmak yerine , kendi sınırları içinde, Irak’ta, Suriye’de dahi Kürtlerin meşru haklarına kavuşmasını engellemek için savaş politikalarına sarf etmesinin nedeni budur.

Oysa bu sorunu adil ve eşitlikçi bir çözüme kavuşturmak mümkündür.
Bunun yolu ret, inkâr, asimilasyon ve savaş politikalarına karşı çıkmak, hep birlikte hayır demektir.

Çözüm;
Türkiye’nin federal tarzda yeniden yapılanmasıdır.

Kürtlerin anadilde eğitim hakkı gibi meşru taleplerinin karşılanarak barışçıl bir çözüme kavuşturulmasıdır.

Böylece emekçilerden çalınan kaynaklar savaşa, çatışmalara operasyonlara değil, eğitime, sağlığa ve diğer sosyal alanlara aktarılabilir. Ülkeye huzur ve barış gelir.

İşçiler, emekçiler.
Baskısız, sömürüsüz eşitçe ve kardeşçe, doğayla barışık bir dünya mümkündür.

Ona giden yolun taşlarını bu günden döşemek, sömürüye, sömürgeciliğe, ırkçılığa, şovenizme karşı; eşitliği esas alan dayanışmayı örmek gerek.

Yaşasın 1 Mayıs / Biji 1 Gulan !

HAK-PAR Basın Bürosu

Back to top button