Nûçe

HAK-PAR: KÜRD DILI ILE EGITIM-ÖGRETIM KÜRDLER IÇIN ZORUNLU HALE GETIRILMELIDIR

Türkiye’de Kürd dili ile egitim-ögretim yapilmasi konusu özel kanun ve kanun hükmündeki kararnamelerle yaklasik yüz yildir yasaklanmis bulunmaktadir. Osmanli’da kismen mümkün olan ve medreselerde sürdürülen Kürdçe egitim-ögretim Cumhuriyetin kurulmasinin ardindan öncelikli olarak Tevhidi Tedrisat Kanunu çikarilarak özde Kürdçe egitimi yasaklayan sözde ise egitimin birlestirilmesini öngören yasa yürürlüge girdi. Daha sonra ikinci olarak da Tekke ve Zaviyelerin Kapatilmasi yasasi ile de Kürd medreseleri kapatildi. Kürdçe dil yasagi 12 Eylül cuntasinin ardindan yeniden 2932 sayili SS kararnamesi çerçevesinde devam ettirildi. Kürdçe kamusal alana ‘anlasilamayan dil’ olarak sokuldu.

AK Parti hükümeti 2012 yilinda yasal bir düzenleme ile Kürdçe dil kurslarina ve seçmeli ders olarak Kürdçenin okullarda okutulmasina olanak veren bir uygulamayi hayata geçirdi. Devlet yasa ile yasakladigi dil üzerindeki yasaklamayi kaldirmak yerine dili seçmeli olarak önerdi. Oysaki Kürd dilinin zorunlu egitim dili olarak özel bir yasa ile yeni bir statüye kavusturulmasi gerekirdi. Ama bu yapilmadi.

Türkiye’de 2012 Eylül’ünden beri ortaokullarin 5, 6, 7 ve 8’inci siniflarinda seçmeli Kürdçe dersi, olmasina ragmen bu dersin ögretmen ve araç gereç tedarikleri yapilmadi. Kürdçe seçmeli dersi, okul idarecilerinin keyfi tutumlari ve engellemeleri nedeniyle fiilen kaldirildi. Keza 2015-2016, 2017-2018 egitim-ögretim yillarinda durum daha da vahim hale geldi ve 2019 yilina gelindiginde Kürdçe ögretmen atamasinin artik yapilmadigi ortaya çikti. Ailelerin israrli talepleri üzerine Kürdçe ögretmen atamasi yapilmasi yerine Kürdçe bilen brans ögretmenlere ek ders verilerek bu sorun geçistirilmeye çalisildi.
Oysaki, dil ortak yasam alanidir ve esitlik gerektiren bir alandir. Bu nedenle ortak alanlarin esitliginden yana olan her kisi kurum ve kurulus Kürd dilinin Türk dilinin yani sira esit haklara sahip olmasini savunmak durumundadir, bu demokrat olmanin olmazsa olmaz kosuludur.

Kürd dili devletin özel bir tasarrufu sonucu yasaklanmistir ve bu devlet nasil Kürd dilini yasakladiysa onun tekrar geri kazanilmasi için de zorunlu bir yasa çikarip Kürdçeyi Kürd cografyasinda zorunlu egitim dili haline getirmek durumundadir. Kürdçe resmi dil olmali, Kürdçe resmi egitim dili olmalidir. Kürdçe Kürdler için temel dil ve zorunlu egitim dili olmalidir.

Bugünkü kosullarda anadilde egitim gerçeklestirme olanagi yoksa ve seçmeli ders olarak da olsa Kürdçenin okullarda ögretilmesi olanagi varsa, ana dilimiz Kürdçeyi seçmeli, ders olarak okullarda çocuklarimiza seçtirmeliyiz. Bu davranisimiz en azindan Kürd diline sahip çikmak anlamina gelir ki, bu olumlu bir girisimdir.

Hak ve Özgürlükler Partisi olarak halkimiza çagirimizdir:
Dilinize sahip çikin, Kürd dilini seçmeli ders olarak bile olsa tercih edin.

HAK-PAR, Kürd dili alaninda çalisma yapan tüm sivil kurumlari selamlar, onlarin çalismalarini degerli bulur. Sivil kurum ve insiyatiflerin baslattigi kampanyalari destekliyoruz.

Dilimiz varligimiz, Kürdçe onurumuzdur.

20-01-2022

HAK-PAR BASIN BÜROSU

Dengê Kurdistan

Back to top button