Kalê Qurdîsî ‘ vatani olmayanin aski olmaz.’

Hayatin cömert davrandigi anlar vardir insana. Bir anda bir kapi açilir önünüze bol isikli ve genis. Tek yapmaniz gereken cesaret edip o esikten geçmektir. Geçtiginiz anda dümensiz bir gemi gibi kendinizi teslim edersiniz akisa. Artik siz ve mutluluk ayrilmaz bir parça gibi yapisirsiniz birbirinizin etine. Sikiysa ayir birini digerinden!
Simdi size eger yolunuz düserse mutlaka geçmeniz gereken bir isikli kapiyi tanitmaya çalisacagim. Açikçasi ne yazarsam yazayim kalemimin eksik kalacagina, gücümün yetmeyecegine eminim, lakin ben sizleri tanirim, isareti almaniz yeterli gerisini getirecek yürege ve meraka sahipsiniz bilirim.
Kalê Qurdîsî desem? Eminim aranizda taniyanlar vardir.
Ben geç bulmanin verdigi heyecanla dizinin dibine çöküp, gidis saatim gelene kadar bir saniye bile ayrilmadim.
Kalo’nun yayinlanmis Nasname, Kanîya Dilan, Sewkiyê Bêsewk adinda üç tane siir kitabi ve gizlisinde sakladigi yayinlanmamis yüzlerce siiri olmasina ragmen bana sorarsaniz Kalo’ya sadece sair demek haksizliktir.
Kalo biraz sair,biraz dengbej,çokça filozof,bir o kadar isyanci ve iflah olmaz asik,bent vurulmaz bir kara çocuktur!
Xanî’nin gölgesi,Feqî’nin müdanasizligi,Melle’nin sefkati,Hallac’in dürüstlügü,Hayyam’in çakirkeyfi,Cigerxwin’in kimsesizligini üzerinde tasir.
Kur-an’i defalarca hatmetmesine ragmen,Allah’i sorgulamanin imani kâmil kildigina inanir.
Kendisine uzattiginiz her soru isaretin çengeline takacagi bir ”dörtlük”mutlaka vardir.
Bunun için olsa Nusaybin’in gençleri basta olmak üzere, uçan kusu bile Kalo’ya selam vermeden geçmez.Siz okudugunuzda dümdüz gelen dizeler onun sesinde ve mimiginde hayat bulur,cana ruha bürünür, gözünüzün önünde raks ve sema etmeye baslarlar.Yüzüne her daim asili gülümsemesi sadece vataninin isgali’ni içeren dörtlüklere geldiginde yok olur.Yüzünü sikilmis çelik bir yumruga benzeyen bir ifade kaplar, kaslari çatilir, omuzlari diklesir sol elini havaya kaldirarak
”Çar kaniyê bejna te de
Bi yekiti yê kar dikim
Xewnê bext resiya te de
Hêsran tirsonek nakim!”
Dizeleri uyusmus kafaniza demirden bir balyoz gibi iner. Ve inanirsiniz, bir kez daha iman edersiniz ki, dört parçasi kasaplar tarafindan bölünüp parçalanan yurdunuzun, tek ilaci çelikten iradenizle bütünlesen direnisinizdir! Kalo’nun dizeleri insani imana getirir.Hiç düsündünüz mü su Kürd halkina özgü kirilmaz inat bilinçle bütünlesirse neler olur diye?
O’nu seyrederken bu sorunun cevabini bulmanin sevincini de yasarsiniz.
Hayat öyküsü dizelerine sinmistir.Ama okuyarak çözmeniz pek olasi degil.
Kalo mutlaka yaninizda olmali ve size rehberlik etmelidir.Dört annenin bir kamyon çocugundan olan tek erkek çocuktur Kalo.
Babasi üzerine titremistir aslan oglunun.Öyle titremistir ki Kalo daha üç yasindayken uyuyup da büyümek yerine ”tütün’ bagimlisi olmustur(!)
Daha sonralari okula basladiginda babasi tütün tabakasini ve muhtar çakmagini siraya koyup”benim oglum erkektir! Sen karisamazsin Mualim!”diyecek kadar tez elden ”erkek(!)”olmasini istemistir.Bir gün anasi”eger sana zarar verdigini bilseydi canini veriri yinede içirmezdi”dedigi için mi; yoksa babasini sevdigi için mi bilinmez Kalo onu çoktan affetmis, yetmez gibi 17 yasinda kolundan tutup getirdigi kadini da kendine es bellemis,narin huyunu sadece dogan çocuklarinin adini devletten talep ederken keskinlestirmistir.”Hakim Bey!Bu çocuk benim aha istersen test yaptir.Madem benim, ben istersem adini ”zibil”koyarim sana ne?”diye devlete diklenerek sonuna kadar direnip taa o yillarda tüm çocuklarinin adini ”Kürdçe”koymayi basarmistir.Ve babasinin kulagina okula gittigi için ”Deccal’e asker yetistiriyorsun”diye fisildayan cami hocasinin yüzünden tüm direnisine ragmen bir türlü devam ettiremedigi okul hayatinin intikamini tüm çocuklarini okutarak almistir!
14 yasinda ”Ask”la tanismis ilk ve son aski olan Kurdistan’a dizeler yazip seslenmekten asla vazgeçmemistir. Bu gün 67 yasinda olan Kalo’muz hala askina yazdigi dizeleri fisildar durur umarsizca!Insanin onu dinlerken bu derin aska öykünüp,”Kurdistan”olasi gelir!..
”Pirê kalim li ser rê me
Ez xwediyê wê dozê me
Raste li ser wê sozê me
Terka te ez nakim nadim!”
Sanirim bu dizeler size kararli bir askin nasil olmasi gerektigini ve bir aska bir ömrün nasil göz kirpmadan feda edilebilecegini yeterince anlatir. Kalo’ya göre vatan aski disindaki tüm asklar fanidir.
Çünkü,vatani olmayanin aski olmaz.
Kimligine ekledigi köyü ”Qurdîsî” nin bosaltilmasi canini çok yakmistir.”Hirsiz gibi girdim köyüme Kej can, en çok bu onuruma dokundu.Gizlice gezdim pinarlarini,çocuklugumun geçtigi bahçelerini.Hem elimizden vatanimizi alip,hem de bizi vatan hirsizi çikardilar en çok budur beni acitan”
Gel de konus
Teselli et Kalo’yu
Ben yutkunup sustum.Varsa önerisi olan konussun!
Saatlerce bikmadan usanmadan dinledim O’nu.Gece üzerimize çöktügünde pesine takilip evine gittim.Yazdigi yüzlerce siiri okudum.Bazen agladim,bazen yutkundum,bazen güldüm.
”Çocuklar ben geldim sona.Bana bir sey olursa siirlerim sizlerindir.Nasil isterseniz öyle yapin!”diyecek kadar bizlere güvenmesine verecek yanit bulamadim.
Sadece ”Daha erken Kalo toprak orda bekliyor,bir yere kaçtigi yok acelen ne?”diyebildim.
Kafasini yukari kaldirip gülümsedi ve yine tek askina seslendi miril miril..
”Derd û kulê te dilê min de man
Ey dest û zozan,tu gulan baxan
Ez bi ferman û tu bi talan
Ez ê herim bi xatire te!”
Sözünün üstüne söz bulamadim.Fermani çikmis talan ülkenin kara çocuklari,yolunuz Nusaybin’e düserse Kalo sizi ”Bênav”adli kitapevinde qaçax çayindan içip,kendi sesinden dizelerini dinlemeniz için bekliyor olacak.Gidin dizelerinize sahip çikin.O dizelere karsilik sizlerde elinizi çabuk tutun Kalo sevgilisine kavusmadan ölmesin!..
”Bilbil ê xemginim li ser ê zozana
Ser gul ê dixwinim,bi çar zimana
Tu keti bin dest ê pis û nezana
Evina te zorê ser dev û zimana.”
Dengê Kurdistan