Enfal Dosyasi ‘ 9 : Enfal ve Cas

Kürdistan Parlamentosu aldigi bir kararla 14 Nisan’i Enfal günü olarak ilan etti. Her yil 14 Nisan’da yapilan etkinliklerle, tarihin sahit oldugu en kanli soykirimlardan biri olan Enfal aniliyor.
Dema Nû-Hewlêr olarak, Kuzeyli Kürtlerin Enfal konusunda daha fazla bilgi sahibi olmalari için, 2006 tarihinden bu yana degisik zamanlarda Enfal ile ilgili yaptigimiz haberler Dema Nû gazetesi ile Dengê Kurdistan sitesinde yer aldi.
Bu yil Enfal’in 24. yildönümü. Bu vesile ile Güney’de degisik etkinlikler yapiliyor. Biz de Kuzeyli Kürtlerin hafizasini tazelemek amaciyla, yaptigimiz haberlerden bir demeti yeniden sunuyoruz.
Faydali olmasi temennisi ile
Dema Nû-Hewlêr
Enfal ve Cas
Güney Kürdistan’da, Türkiye’deki adlari korucu olan Caslarin Enfal operasyonlarindaki yeri ve rollerine iliskin bir tartisma yasaniyor. Bazi gazete ve dergiler, operasyonlarda yer alan korucubaslarinin (serokcas) listesini yayinliyor, kamuoyunu isledikleri cinayetler konusunda bilgilendirmek istiyor. Enfal kurbanlarinin yakinlari ise bir yandan örgütleniyorlar, öte yandan operasyonlarda yer alan caslarin da yargilanmasini talep ediyorlar.
Saddam’in avukatlari basta olmak üzere Arap sovenleri, serokcaslarin da operasyonlarda yer aldiklarina dayanarak, Enfallerin jenosid degil, ülkenin güvenligi nedeniyle alinmis tedbirler oldugunu iddia ediyorlar. Enfal operasyonlarina katilip suça ortak olan caslarin da sanik ya da tanik olarak dinlenmesini talep ediyorlar.
Serokcaslarin Enfal operasyonlarina katildiklari bir gerçek. Ama bu, Enfallerin niteligini degistirmez. Operasyonlari, BAAS rejimi tarafindan, Kürtleri soykirimdan geçirmek amaciyla hazirlanan ve adim-adim uygulanmaya konulan bir plan olmaktan çikartmaz.
Caslar operasyonlarda birer masa olarak kullanilmislardir. Enfalin bas sorumlulari basta saddam Hüseyin olmak üzere BAAS partisi yöneticileri, hükümet ve operasyonlarda yer alan sivil ve askeri yöneticilerdir. Bir baska ifadeyle asil suçlu masayi tutan ellerdir.
Saddam ve arkadaslarinin Enfal suçu nedeniyle yargilandiklari Irak 2. Agir Ceza Mahkemesi Baskani Raid Cohi, saniklarin operasyon emrinin Saddam tarafindan verildigini itiraf ettiklerini ve bu nedenle de davanin asil saniklarinin Saddam ve arkadaslari oldugunu belirtiyor. Raid Cohi ayrica, Enfal saniklari verdikleri ifade ve dilekçelerle, bazi serokcaslar hakkinda da suç duyurusunda bulunduklarini dile getiriyor. Mahkeme savcisi ise, hangi partinin üyesi olurlarsa olsunlar, belgelerde ismi geçen tüm serokcaslarin mahkemeye çagrilacaklarini söylüyor.
Enfal operasyonlari sirasinda Irak Savunma Bakani olan Hasim Sultan verdigi ifadede ‘caslardan olusan 500 birlikte görev yapan 250 bin cas Enfal operasyonlari sirasinda bize yardimci oldu’ diyor.
Hewler’de yayinlanan haftalik Medya Gazetesi, ‘Enfal Kahramanlari’ adi altinda 4 bölümden olusan bir seri yazi yayinladi. Medya seri yazisinda, Enfaller sonrasi BAAS Partisi’nin resmi organi ‘El Sewre’ ve BAAS Partisi tarafindan Kürtçe yayinlanan Hevkari adli gazetelerde yer alan haber, roportaj ve raporlara yer veriyor. SerokCaslarin sözkonusu yayinlarda çikan roportaj, makale ve raporlari, Hasim Sultan’in yukaridaki iddiasini dogrular nitelikte.
Serokcaslar roportajlarinda, yazdiklari yazi ve raporlarinda, birliklerinin kurulus tarihini, birliklerinde yer alan Cas sayisini belirtiyorlar. Pesmergelere karsi savaslarini ve katildiklari Enfal operasyonlarini büyük bir gururla açikliyorlar. Ve yazilarinin sonuda dünyanin tüm yalakalari gibi Saddam Hüseyin’e övgüler yagdiriyorlar.
Hevkari ve eEl Sewre’de yer alan yazilarda, Enfal operasyonuna katilan Cas birliklerinin ezici çogunlugunun, 1987 yili sonu ve 1988 yili baslarinda olusturulduklari görülüyor. Bu durum, sözkonusu cas birliklerinin asil olarak Enfal operasyonlari için olusturulduklarini gösteriyor ve ayni zamanda Enfal operasyonlarinin önceden planlandigini gösteren bir baska kanittir da..
Sözkonusu yazilarda dikkati çeken bir baska nokta ise, cas birliklerinin asiret temelinde olusturulmalari ve her birinin birden fazla Enfal operasyonlarina katilmalaridir. Bir baska ifadeyle cas birlikleri sadece kendi bölgelerinde degil, diger yerlerde de pesmergelere karsi savasmislar, Enfal operasyonlarinda yer almislardir.
Öte yandan haftalik Medya gazetesi, 253. sayisinda Enfal operasyonlarinda yer alan 77 serokcas ve bagli bulundugu asiretlerin listesini yayinladi. Listede, Barzani asiretleri hariç, Zebari, Surçi, Zirari, Herki, Gerdi, Doski, Caf gibi Güney Kürdistan’in her bölgesinden önemli asiretlere mensup serokcaslarin adlari yer aliyor.
Dikkat çeken bir baska nokta ise, serokcaslarin hepsinin Kürdistanli örgütleri, pesmergeleri ve Enfal kurbanlarini ‘hain’, ‘Iran usagi’, vb olarak nitelendirmeleri. Enfal kurbanlarini ‘ABD ve Siyonizm usagi’ olarak niteleyenlerin sayisi da az degil. Ki, bu durum BAAS diktatörlügünün Enfal operasyonlari sirasinda yürüttügü propagandaya da uygun düsüyor.
‘Gördügün su Germiyan’da 300 serokcas Enfal operasyonunda yer aldi. Halki toplayip, askeri araçlara yüklediler, Güney’deki çöllere, ölüme gönderdiler. 300 serokcas, kendisine bagli caslarla birlikte, Irak ordusuyla omuz omuza verip bize saldirdilar, istedikleri herseyi yaptilar. Keske serokcaslar da Saddam gibi mahkeme önüne çikartilsaydi.(…)’
Yukaridaki sözler, tesadüf eseri Enfal operesyonlarindan sag kurtulan Bavê Aram’a ait.
Enfal operasyonlarinda annesi ve kardesini kaybeden ve ailesinden geriye bir tek kendisi kalan 52 yasindaki Bese Mehemed, ‘Caslar da Saddam kadar bize zulüm edip evimizi yiktilar. Niye kimse caslardan bahsetmiyor?’ diye soruyor.
Gazeteci Latif Fatih Fereç ise, ‘serokcaslar da BAAs rejim kadar suçludurlar. Onlar ordunun öten keklikleriydiler. Enfallere ortam hazirladilar’ diyor.
Güney’de, serokcaslarin Saddam ve arkadaslariyla birlikte yargilanmalarina dair talepler ve tartismalar bu yilin baslarinda basladi. Tartismalarda dogal olarak Kürdistan Cephesi’nin 1991 yilinda ilan ettigi ve daha sonra olusturulan Kürdistan Parlamentosu’nun onayladigi af da gündeme geldi; geliyor. Kürdistan Cephesi’nin affina ugrayan serokcaslarin bir bölümünün, bugün hükümet ve siyasi partilerde önemli postlari isgal ettikleri ve bu nedenle de yargilanmalarinin zor oldugu dile getiriliyor.
Yapilan yorumlarda Kürdistan Cephesi’nin ilan ettig affin hukuki degil siyasi oldugu; iptal edilmesi gerektigi dile getiriliyor, Enfal kurbanlarinin, serokcaslar hakkinda suç duyurusunda bulunmalarina engel teskil etmedigi belirtiliyor.
Avukat Bekir Heme Sidik, Kürdistan Cephesi’nin ilan ettigi af için, ‘bu siyasi bir aftir ve Kürdistan Cephesi’nin serokcaslar hakkinda suç duyurusunda bulunmayacagi anlamina gelir. Bu nedenle Enfal kurbanlari serokCaslar hakkinda suç duyurusunda bulunabilirler. Bu davalara Irak Agir Ceza Mahkemeleri bakar’ diyor.
Kürdistan Demokrat Partisi polit Büro Üyesi Mehemed Mela Kadir ve YNK Polit Büro üyesi Sadi Pire yaptiklari açiklamalarda, Kürdistan cephesinin af kararina karsin Enfal kurbanlarinin suç duyurusunda bulunma hakkini teslim ettiler, mahkemenin istemesi halinde, kendi üyeleri olsalar dahi, serokcaslarin yargilanmak amaciyla Bagdat’a gönderilmelerinin zorunlu oldugunu söylediler.
Kürdistan Hükümeti Enfal Ve Sehid Bakani bayan Çinar Said Abdullah da, ‘bizden istenmesi halinde Enfal suçu isleyen herkesin mahkemede hazir olmasini saglariz’ diyor.
Güney’de, ‘Enfal ve Cas’ temelinde yogun bir tartisma var. Deyim yerindeyse geçmise yönelik bir hesaplasma yasaniyor. Bu hesaplasmanin asil suçluyu, BAAS diktatörlügünü gözden kaçirmadan, caslarin yargilanmasi gibi hakli bir talebi ileri sürerek asiretlerle hükümeti ve Kürdistanli partileri karsi karsiya getirme çabalarina karsi uyanik davranilarak yapilmasi, büyük bir önem tasiyor.
Dengê Kurdistan