Türk-Islam minifestosu

Erdogan’in ‘manifesto’ olarak lanse edilen uzun kongre konusmasi, Türk ve Müslüman vurgusu yüksek, yüzü Dogu’ya dönük bir ‘fare’ dogurdu
Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in AK Parti 4. Olagan Kongresi’nde yaptigi konusmada milliyetçilik vurgusu ile CHP’ye yönelik elestiriler dikkat çekti. Sezai Karakoç, Mehmet Akif Ersoy ve Arif Nihat Asya’dan siirler okuyan Erdogan, Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Sehitleri siirinden sonra, ‘Sehitlerimizin tüm annelerine, babalarina, sehitlerimizin geride kalanlarina diyorum ki o sehitler kanlariyla vatan topragini sulayincaya kadar sizlerin yavrulariydi’ dedi. Basbakan, söyle devam etti: ‘Bizim yolumuz Sultan Alparslan’in, Melik Sah’in, Kiliçarslan’in yoludur. Bizim yolumuz Osmangazi’nin, Fatih Sultan Mehmet’in, Sultan Süleyman’in, Yavuz Sultan Selim’in yoludur. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal’in, merhum Adnan Menderes’in, merhum Turgut Özal’in, merhum Necmettin Erbakan’in yoludur.’
Alparslan dilinden düsmedi
Basbakan’in konusmasinda milliyetçilik vurgusu belirgindi. 1071 Malazgirt savasi ile Anadolu’nun kapilarini Türklere açan Sultan Alparslan’dan pek çok kez söz eden Erdogan, bu tarihten esinlenerek AK Partili gençlerin önüne 2071 hedefini koydu. Erdogan, sunlari söyledi: ‘Bundan yaklasik 950 yil önce Alparslan’in ordusuna seslendigi konusmayi hatirlayin. Alparslan böylelikle binlerce yil sürecek bir medeniyeti araladi. Bu çinarin gölgesinde ayrimcilik yoktur, ötekilestirme yoktur. Bu çinarin gölgesinde Süleymaniye vardir, bu büyük çinarin gölgesinde Mostar vardir, kervansaraylar, medreseler vardir. Ne diyoruz: Hedef 2023. 2023 disinda bir hedefimiz var. O da bu kurulusun 1000. yili olacak. Yeni hedef 2071 olacak. Sultan Alparslan’in sehit olurken söyledikleri kuilaklarimizda küpedir: ‘Daha bir kaç gün önce yüksek bir yerden orduma bakiyordum. Dünyanin en güçlü ordusu benim, bana kim karsi koyabilir diyordum. Bana bir sefili gönderdi Allah, beni tahtimdan canimdan etti.’ Evet azamet, kibir, gurur yanilticidir. Yeryüzünde kibirle yürüyenler her zaman kaybetmistir. Diyor ki Seyh Edebali, ‘Sabah ezaniyla dogarlar, aksam ezaniyla ölürler.’ Diyor ki ‘Ey Osman geçmisini bilki saglam basasin.’ Nereden geldigini unutma ki nereye gidecegini de unutma.’
Hedefinde CHP vardi
Basbakan’in konusmasinda ana muhalefet partisi CHP ve lideri Kemal Kiliçdaroglu’na yönelik sert elestiriler de dikkati çekti. ‘Bu ana muhalefet partisi var ya fiilen ya da fikren her darbenin içindedir. Içinde olmadigi hiçbir darbe yoktur’ diyen Erdogan, Anadolu’nun Turgut Özal ile baslayan reformlarin devam etmesini istedigini belirtti ve ‘Anadolu’da bize 3-5 yilin degil yüzyillarin hasretini gördük’ ifadelerini kullandi.
Geçmiste Türk milletinin kutsallarina karsi savas yürütüldügünü savunan Erdogan, söyle devam etti: ‘Türkiye’ye milletin degerlerine, kutsallarina karsi aleni bir savas yürütüldü. Camilerin kapilarina kilit vuruldu. Camiler, ahira, müzeye çevrildi. Kur’an-i Kerim okunmasi da yasaklandi. Merhum Menderes’i idam edenler su mesaji verdiler: ‘Devlet ile milletin arasindaki mesafeyi kapatirsaniz haliniz böyle olur’. Su anki CHP de ayni seyi söyledi. ‘Sizin de sonunuz Menderes gibi olur’ dedi. Evet o Menderes ezani aslina döndürdügünde (Ezanin Türkçe degil Arapça okunmasi) Anadolu’nun her kösesinde insanlarimiz hüngür hüngür agladi. Camilerden kilitler söküldügünde insanlar hüngür hüngür agladi. Biz Menderes’le baslayan bu anlayisla yürüyoruz. Biz her türlü otoriterlesmeye karsi bir iktidari savunduk. Toplumu, mühendislerin tahakkümünden kurtardik. Hukuk devleti ilkesinin lafzi olarak degil, fiilen hâkim kilinmasini sagladik. Biz hiçbir zaman biz ve digerleri anlayisina izin vermedik. Siyaset yaparken de ilkelerimizden sapmadik. Kibris’tan Ermeni meselesine her konuda münferit hususlara degil meselenin bütününe baktik. Tüm sorunlu alanlara muhafazakâr demokrat anlayisimizla davrandik. Demokrasiyi en iyi ve ileri sekilde yasatabilecegimizi herkese gösterdik. Tüm Müslüman ülkeler için adeta örnek hale geldik. Biz tipki Alparslan gibi kefenimizi giyerek bu yola çiktik.’
‘Isbirligine haziriz’
CHP’den ‘terör örgütünün servis ettigi belgelerle, terör örgütünün diliyle, terör örgütünün üslubuyla konusan parti’ diye söz eden Basbakan, Kiliçdaroglu’nun Suriye ve Bessar Esed konusundaki tavrini da elestirdi: ‘Ana Muhalefet Partisi, Türkiye Suriye dostlugunu gelistirmek için verdigimiz mücadeleyi bir çeliski gibi sunarak, aslinda kendi tarihiyle ters düsüyor.’
Erdogan, Kürt sorununun çözümü için CHP’yle isbirligi yapmaya hazir oldugunu da ifade etti: ‘Ana muhalefete sesleniyorum, biz haziriz, siz de hazirsaniz oturup konusalim. Samimiyetiniz varsa adimi beraber atalim. Tüm milletim buna sahit olsun.’
Sehitlikleri anlatti
Erdogan, Türkiye’nin baska ülkelerin içislerine karistirdigi yönündeki elestirileri yanitlarken 35 ülkede Türk sehitlikleri oldugunu söyledi: ‘Ne yazik ki, Türkiye’nin yakinindaki cografya, insanlik tarihinin en parlak, en müreffeh dönemlerine sahitlik ettigi kadar, en kanli çatismalarina, en kanli çekismelerine de sahne olmus bir cografyadir.
Türkiye’nin, son derece tabii olarak, komsularina, yakinindaki bölgelere, ülkelere kendini kapatma gibi bir lüksü yoktur. Türkiye’nin uluslararasi meselelere miyop bakma gibi bir seçenegi asla yoktur. Büyüyen, gelisen, büyük iddialari, büyük hedefleri olan bir Türkiye’nin, küçük meselelere takilip kalmasi düsünülemez. Nerede bir yangin varsa, nerede bir ates varsa, nerede aci varsa, Türkiye ve bu aziz millet, tüm imkanlariyla seferber olmus, o atesi söndürmek, o aciyi dindirmek için en uzak cografyalara dahi gitmistir. Dikkatinizi çekiyorum sevgili kardeslerim: Türkiye’nin, dünya sathina yayilmis tam 35 sehitligi bulunuyor. En batida Almanya’dan, en doguda Myanmar’a kadar, en güneyde Avustralya’dan, en kuzeyde Sibirya’ya kadar, tam 35 ülkede Türkiye’nin sehitleri yatiyor. 4 kitada sehitligi olan bir millete, ‘sizin Afganistan’da, sizin Somali’de, sizin Kosova’da, Lübnan’da ne isiniz var’ diye sormak, o millete yapilmis en agir hakarettir. Sehitlerimizin at sirtinda ulastigi en uzak ülkelere, en uzak cografyalara ulasmak bizim millet olarak boynumuzun borcudur.’
Kürtler bize dogru bir adim atsin
Basbakan Recep Tayyip Erdogan, üç dönemden sonra son kez üç yilligina Genel Baskanliga seçildigi 4. AKP Olagan Kongresi’nde Kürt sorunuyla ilgili önemli mesajlar verdi. Hafta içinde ‘Imrali’yla görüsülebilir, Oslo süreci yeniden baslayabilir’ diyen Erdogan, dün bu açiklamalarin gerisinde kalan bir konusma yapti.
Yalniz birakildik
30 bini askin kisinin katilimiyla Ankara Spor Salonu’nda gerçeklestirilen kongrede konusan Basbakan Erdogan, Kürt sorunuyla ilgili olarak özetle sunlari söyledi: ‘Bir yandan terörle kararli sekilde mücadele ederken, es zamanli olarak, terörü doguran, besleyen, terörün istismar ettigi sorunlarin üzerine de kararlilikla gittik. Gerek demokratiklesme mücadelesinde, gerek teröre karsi verdigimiz mücadelede, 10 yil boyunca hem yalniz birakildik, hem de türlü türlü engellerle karsilastik. Biz bu meseleyi çözecegiz dedik, analarin gözyasini, babalarin gözyasini dindirecegiz dedik ve yalniz kalmamiza, engellenmemize, tüm tahriklere, tüm provokasyonlara ragmen yolumuzda kararlilikla ilerledik. Ne kadar yalniz olursak olalim, bu mücadeleden asla ve asla vazgeçmeyecegiz.
Ne gerekiyorsa yapariz
Bu kani durdurmak için, bu gözyasini dindirmek için, huzuru, refahi, barisi saglamak için, her ne gerekiyorsa, hangi adimi atmak, hangi reformu yapmak gerekiyorsa biz onu yaptik ve yapariz. Sunu herkes bilsin: Biz, bu ülkenin sehitlerine mahcup olmayacagiz, bu ülkedeki sehit analarinin, sehit babalarinin o magrur, o vakur duruslarini zedelemeyecek, onlarin basinin öne egilmesine asla müsaade etmeyecegiz. Benim, Dogu Güneydogu’daki, Türkiye genelindeki Kürt kardesimle, bu hain terör örgütü arasinda hiçbir bag yoktur ve olamaz. Benim Kürt kardesim, Sarkin sevgili sultani, Kudüs’ün Fatih’i Selahattin Eyyubi’nin torunudur. Benim Kürt kardesim, Idris-i Bitlisi’nin, Ahmede Hani’nin, Mela Ceziri’nin, FakiyeTeyran’in torunudur. Benim Kürt kardesimin, baska ülkelerin, baska rejimlerin, Türkiye düsmani çevrelerin taseronu haline gelmis bu eli kanli terör örgütüyle hiçbir ortak yani yoktur.
Kürtlere çagrimdir
AK Parti, Kürt meselesinin çözümü için, son derece kararli, son derece samimi adimlar atmis, hiçbir engele boyun egmeden reformlarini gerçeklestirmistir. Iste bugünden itibaren, biz, yeni bir sayfa açmak, o sayfayi da Kürt kardeslerimle birlikte doldurmak, o temiz sayfayi siddetten koruyup, barisin, kardesligin sayfasi yapmak istiyoruz. Biz, 10 yil boyunca yaptiklarimizi Kürt kardeslerimizin basina kakacak bir parti, böyle bir hareket asla degiliz. Biz Kürt kardeslerimize karsi yüzlerce adim attik; simdi artik, bu yeni dönemde, Kürt kardeslerimin bizlere karsi bir adim atmasini bekliyoruz. Kürt kardeslerimin, ‘yeter artik’ diyerek, teröre karsi cesaretle seslerini yükseltmelerini bekliyoruz.
Yeni dönemi, yeni süreci Kürt kardeslerimizle birlikte çizmek, bu ülkede kardesligi Kürt kardeslerimizle birlikte yüceltmek istiyoruz. Allah askina bu sürece artik sizler de yüreginizi koyun. Sizler de bize bir adim atin; bu ülkeyi, bu topraklari bastan basa gelin yeniden insa edelim. Annelerin, babalarin, evlatlarinin tabutuyla, evlatlarinin cesediyle degil; evlatlarinin mürüvvetiyle bulustugu bir ülkeyi gelin hep birlikte imar edelim. Bizim kardeslikten baska seçenegimiz yok. Iste bugün, hiç usanmadan, bikmadan, yorulmadan tekrar ediyorum: Inadina demokrasi, inadina baris, kardeslesme ve kucaklasma diyorum.’
Avrupa Birligi kitapta kaldi
AB’ye üyelik yolunda reform vaatleriyle iktidara gelen AKP’nin kongresinde Avrupa ve Bati vizyonundan eser yoktu. AB’den tek kelimeyle söz etmeyen Erdogan, Bati dünyasina çatip Mogadisu’ya, Mekke’ye selam gönderdi
AKP Genel Baskani ve Basbakan Erdogan partisinin 4. Olagan Büyük Kongresi’nde yaptigi konusmasinin dis politikayla ilgili bölümünde Avrupa Birligi’ne üyelik sürecine hiç deginmedi.
Salonda, Türkiye’nin 7 cografi bölgesinden, 81 ilinden tüm renklerin, çiçeklerin, 75 milyonun bulundugunu söyleyen Erdogan, bu salonda Ortadogu’dan Balkanlar’a, Kuzey Afrika’dan, Asya’ya, büyük bir kardeslik ve dostlugun bir arada oldugunu kaydetti. Bakü, Lefkosa, Saraybosna, Üsküp, Gümülcine, Süleymaniye, Kabil, Islamabad, Darüsselam, Mogadisu, Kahire, Gazze ve Ramallah’a selam gönderdigini belirten Erdogan, söyle devam etti: ‘Bugün buradan, Suriye’nin bütün kahramanlarini saygiyla selamliyorum. Dera’ya, Idlip’e, Rakka’ya, Halep’e, Sam’a, orada bagimsizlik mücadelesi veren, insanlik mücadelesi veren kardeslerime yürekten selam gönderiyorum. Bu muhtesem salondan, insanliga bir anit gibi yükselen Kudüs’ü hasretle selamliyorum. Bu muhtesem salondan, sevgililer sevgilisinin sehri Medine’yi, kiblemiz Mekke’yi hürmetle selamliyorum. Avustralya’dan Brezilya’ya, Japonya’dan Kanada’ya kadar yeryüzündeki tüm dost baskentlere, tüm dost halka, Türkiye’nin dostluk, kardeslik, dayanisma mesajlarini iletiyorum.’
Erdogan, Avrupa ve Bati vizyonundan uzak konusmasinda Türkiye’nin dünyaya yayilmis 35 sehitligi bulundugunu, batida Almanya’dan, doguda Myanmar’a kadar, güneyde Avustralya’dan en kuzeyde Sibirya’ya kadar Türkiye’nin sehitlerinin yattigini anlatarak, ‘Sizin orada ne isiniz var” diye yapilan elestiriler için ”Bizim ecdadiniz oralara ne için gittiyse ayni görevi ifa etmek için o yoldayiz’ dedi.
Ermeniler bilsinler ki…
Azerbaycan ile Ermenistan arasindaki Karabag meselesiyle ilgili olarak da Erdogan su ifadeleri kullandi: ‘Kibris ve Karabag meselelerinde ayni sekilde proaktif çözüme zorlayan, barisi empoze eden ilkeli tutumumuzu sürdürecegiz. Onun için Ermenistan, Ermeniler, onlarin yaninda yer alanlar, içeride ve disarida fark etmezler, bilsinler ki Azeri kardeslerimizin haklari yerine gelmedikçe bizim tutumumuzda da bir degisme olmayacaktir. Somali için baslattigimiz girisimi, Pakistan, Afganistan Bosna-Hersek, Sirbistan girisimini, bölgesel isbirligi platformlarini, Birlesmis Milletler’deki aktif girisimlerimizi en güçlü sekilde sürdürecegiz.’
Rusya, Çin ve Iran tavrini gözden geçirsin
Konusmasinda Suriye’de yasananlara da önemli bir bölüm ayiran Erdogan bu konuda da sunlari söyledi: ‘Suriye’de bir zalim iktidar var, bu zalim iktidar halkini acimasizca katlediyor. Suriye’deki rejim su ana kadar 30 bini askin Suriyeli’yi öldürdü. 250 bini askin su anda göç var, bunun 90 bine yakini su anda misafirimiz. Biz, onlari agirlamaya devam edecegiz, bir o kadar Lübnan’da var, toplami Ürdün’de var. Biz, kardesligimizin geregini yapacagiz ve lojistik destegimizi vermeye de devam edecegiz, ama Rusya’ya, Çin’e, bunun yaninda Iran’a sesleniyoruz, lütfen su ana kadar olan tavrinizi tekrar gözden geçirin. Bu zalim yönetimlerin yaninda olanlari tarih affetmeyecektir diyorum.’
HAMAS LIDERI MESAL’E BÜYÜK ALKIS
AKP’nin 4. Olagan Büyük Kongresi’ne çogu Ortadogu ülkeleriyle Türki cumhuriyetlerden 200’e yakin yabanci konuk katildi. Yabanci konuklar arasinda öne çikan isimler sunlar: Misir Cumhurbaskani Muhammed Mursi, Kirgizistan Devlet Baskani Almazbek Atambayev, Irak Meclis Baskani Usame Nuceyfi, Sudan Devlet Baskan Yardimcisi Ali Osman Muhammed Taha, Irak Cumhurbaskan Yardimcisi Tarik Hasimi, Irak Federal Kürdistan Bölgesel Baskani Mesud Barzani, Pakistan Eyalet Basbakani Sahbaz Serif, eski Almanya Sansölyesi Gerhard Schröder, eski Pakistan Basbakani Yusuf Riza Gilani, Tunus Nahda Hareketi Lideri Rasit el Gannusi, Filistin Hamas Lideri Halid Mesal. Basbakan Erdogan kongrede konusmasina baslarken bir çok yabanci katilimcinin ismini takdim etti. Hamas Lideri Halid Mesal, kongre katilimcilarindan yogun alkis alirken, ayaga kalkarak kendilerini selamladi.
Islam dünyasini kucaklayan bir konusma
SÜMEYRA TANSEL
Mehmet Ali Birand, Basbakan Erdogan’in 2.5 saatlik konusmasinda AB sürecinden tek kelimeyle söz etmemesini, ‘AB dosyasi kapandi’ diye degerlendirirken Hadi Uluengin, ‘Otoriterlesmenin sonucu’ dedi
Basbakan Erdogan’in AKP’nin 4. Olagan Kongresi’ndeki konusmasini Taraf’a degerlendiren uzmanlar, bu durumun AB sürecinin kapandigini gösterdigini söyledi. Görüsler söyle:
Gazeteci yazar Mehmet Ali Birand: Avrupa Birligi dosyasinin kapandigini görüyoruz. Hem salona baktigimizda, hem de konusmaya baktigimizda, daha çok Ortadogu’ya, bölgemize dönük, Islam dünyasini kucaklayan bir konusma. Avrupa yok. Temsilcileri yok. Bir tek Schröder var ki Alman eski Basbakan’i, o da Gazprom’un temsilcisi. Bu bir manzara getiriyor ortaya, çok açik. Avrupa’daki kriz bitmeden, AB ile tam üyeligin tekrar gündeme gelebilecegine inanmiyorum. Bu kriz biter, Avrupa nereye gidecegini, kendi içinde saptar, Türkiye’de Avrupa Birligi ve Ortadogu’daki gelismelere göre, yeniden bir niyet yenileme olabilir. Güç, ama olabilir. Fakat bu krizin bitmesine bagli. Bu demokratik degerlerden kopus anlamina gelmiyor. Demokratiklesmeye, özgürlüklere çok vurgu yapti. Ama tabii alti tane gazetenin temsilcisinin o kongreye kabul edilmemesi, beni çok sasirtti. Askerler bunu yapardi, elestirirdik. Ve özellikle de muhafazakâr basina karsi yaparlardi. Simdi aynisinin AK Parti tarafindan yapilmasi, dogrusu beni hayretler içinde birakti. Ve bir çeliski getirdi ortaya, siz özgürlüklerden bahsederken, kalkip da böyle bir sey yaptiginiz zaman, inandiriciliginiz azaliyor.
Gazeteci yazar Hadi Uluengin: Kamuoyu sondajlarinda görüyorsunuz, Türkiye’de AB’yi isteyen kesim çok hizli bir sekilde düsüse geçti. Hatta simdi azinlikta kaldilar gibi, görünüyor. Bu en azindan AKP’nin kendi kitlesi için bu asamada bir seçim yatirimi anlami ifade etmiyor. Ikinci olarak AKP’nin otoriterlesme sürecine girmesine paralel olarak Avrupa’da da belirli bir mesafe koyma egilimi görülüyor. AKP tabaninda Avrupa’ya karsi bir yakinlik emaresi görülmüyor. Ama bu Basbakan’in hakli oldugu anlamina gelmiyor. Çünkü son tahlilde iktidara geldiginden itibaren gerek vermis oldugu sözler babinda, gerek ilk basta uygulamis oldugu siyaset babinda, Avrupa’yla yakinlasmayi birinci plana çikartmisti. Fakat maalesef ki AKP’nin son zamanlardaki otoriterlesme tutumuna paralel olarak, bundan uzaklasiyor gibime geliyor.
Emekli diplomat Akin Özçer: Ben AB dedigim zaman birincisi demokratiklesmeyi anliyorum. Orada ben üç basliktan bahsettigini görüyorum. Biri yeni anayasa, öbürü demokratiklesmeye devam. Kürt sorununda açilim kelimesini kullanmadi ama ‘Milli birlik ve kardeslik projesi’ olarak söyledi. Buna demokratiklesme olarak bakarsak, AB’nin demokratiklesme ayagina yönelik bir takim veriler var elimizde. O yönde mesajlar verdi. Ikinci yönü ise AB ile bütünlesme, topluluk müktesebatinin üstlenilmesi konusu. O önemli tabii. Bu, atlanmamasi gereken bir konuydu. Konusma açisindan bir eksiklik olarak degerlendiriyorum.
Kongreyi 63 madde kurtardi
MELIH ALTINOK
Basbakan Erdogan’in konusmasi, kongre öncesi olusan beklentinin çok altinda kaldi. Reform mesajlari ise salonda dagitilan 63 maddelik vizyon bildirisinde yer aldi.
‘Büyük Millet, Büyük Güç, Hedef 2023’ temasiyla baslayan AKP 4. Olagan Genel Kurulu, Erdogan’in saat 11:30’da kürsüye çikmasiyla start aldi. Dev dünya haritasinin önündeki konusmasinda Avustralya’ya, ABD’ye ve pek çok tarihî karaktere selam gönderen Erdogan’in bu girizgâhi tam 30 dakika sürdü. Basbakan’in yaklasik iki buçuk saat süren konusmasi boyunca izleyicilerin dikkati zaman zaman dagilsa da, yogun alkis ve tezahüratlar hiç kesilmedi. Erdogan’in konusmasini salon disinda kurulan çadirlarda, dev ekranlardan izleyen partililer arasinda da zaman zaman aglayanlar oldu. Ancak kongre öncesi yapacagi konusmanin bir manifesto oldugu, radikal reform mesajlari verecegi bizzat partinin kurmaylarinca açiklanmasina karsin Erdogan’in konusmasi duygusal mesajlarin verildigi ‘3 yil vadeli’ bir veda konusmasinin ötesine geçemedi.
Reformlar zarftaki metinde
Merkez Karar Yürütme Kurulu listelerinin asagi yukari bilindigi, rekabetin yasanmadigi kongre salonunda Basbakan Erdogan’in konusmasi da beklenen heyecani yaratmayinca partililerin ve basin mensuplarinin ilgisi dagildi. Ancak bu sirada basin mensuplarina ‘AK Parti’ amblemi tasiyan zarflar içinde, iki sayfalik ve toplam 63 maddeden olusan bir metin dagitildi. ‘AK Parti’nin önümüzdeki dönemde yapmayi planladigi icraatin yol haritasi niteliginde’ oldugu belirtilen ve Basbakan’in konusmasini hazirlayan ekip tarafindan çalismalar sirasinda sekillendirildigi ögrenilen metinde, radikal öneriler ve tartisma basliklari yer aliyor. AKP kurmaylari tarafindan ‘Basbakan Erdogan’in konusmasinin tamamlayici unsuru’ olarak nitelendirilen metinde yer alan önemli basliklardan bazilari sunlar:
Baskanlik sisteminden vazgeçmiyor
Partilerin kapatilmasinin tamamen kaldirilmasi.
Siyasete katilmanin önündeki tüm engellerin kaldirilmasi.
Seçimlerle ilgili mevzuatin topyekûn gözden geçirilmesi.
Temsilde adaletin saglanmasi için YSK’nin yeniden yapilandirilmasi.
Baskanlik, yari baskanlik ve partili cumhurbaskani meselelerinin tartisilmasi.
Sartlar ne olursa olsun mutlaka yeni bir anayasanin ülkeye kazandirilmasi.
Dokunulmazlik meselesinin yeni anayasa çerçevesinde evrensel kriterlere göre yeniden düzenlenmesi.
Yarginin hizlandirilmasi, il yargilanma ve demokratiklesme baglaminda 4. Yargi Paketi’nin kanunlastirilmasi.
Nefret suçu ile ilgili düzenleme yapilmasi.
Hafif suçlarda mahpuslugun istisnai hale getirilmesi.
Mahkûm veya tutuklularin esleriyle biraraya gelmeleri.
Anadilde savunmanin sorun olmaktan çikarilmasi.
Anadilde kamu hizmetlerine erisim.
Darbelerin dayanagi olan mevzuatin ayiklanmasi.
Ismi darbelerle anilan sahislarin isimlerinin kamu alanlarindan kaldirilmasi.
Askerî okullardaki müfredatin yenilenmesi.
Kürtçe tercümanlik (kamu hizmetlerinde)
Jandarmanin kolluk hizmeti sunan sivil bir yapiya dönüstürülmesi.
Isteyen her lise mezununa üniversite.
YÖK’ün koordinasyon kuruluna dönüsmesi.
AB hedefinden sasmamak.
Bu konusmadan Oslo çikmaz
LALE KEMAL
AK Parti olagan kurultayi, örnegin, bir CHP kurultayina göre daha düzenli ve daha az kaotikti
AK Parti olagan kurultayi, örnegin, bir CHP kurultayina göre daha düzenli ve daha az kaotikti. Taraftarlarin sloganlarini ölçülü attiklari ve partinin tabaniyla ve Türkiye ile önemli bir bulusma gerçeklestirdigi söylenebilir.
10 yildir iktidarda olan AK Parti, Türkiye’de, askerin siyasetteki baskin rolü, özgürlüklerin önünün açilmasi, milletin devlete erisemezligi gibi insani insan yapan degerleri sinirlayan tabulari yikti. Erdogan’in, dünkü konusmasinda degindigi üzere, halki Müslüman olan bir ülkede demokrasinin yasayabilecegini bu parti uygulamaya koydugu politikalariyla gösterdi. Bütün bu tabu konulari tartisilabilir kildigi içindir ki ileri demokrasi yolunda beklentilerimiz artti. Ama, 12 Haziran 2011 seçimlerinde yani üçüncü iktidar döneminde daha ileri reformlari yapmadi, hayal kirikligina ugradik.
Türkiye’deki liberal çevreler, dünkü kurultayda Erdogan’in, yapacagi konusmadan çikacak mesajlarla bu hayal kirikliginin yerini bir ümit isiginin alacagi beklentisi içindeydi. Ama, Erdogan’in, iki saati askin konusmasinda, örnegin, içerikli bir yol haritasini sunmasini bekledigimiz Kürt ve terör sorunlari konusunda dag fare dogurdu denebilir, bu konusmadan ikinci bir Oslo çikmayacak gibi. Zira, Erdogan, Kürt ve terör sorunlarinin aslinda ne oldugunu anlatmadi, iktidari dönemindeki kimi iyilestirmeleri anlatti. Üstelik de gerek kendisi gerekse bazi bakanlarin, terör örgütüyle yeni bir müzakere ya da görüsme sürecinin baslayabilecegi sinyallerini verdigi bir dönemde. CHP’yi, Kürt sorunu basta olmak üzere demokratiklesme adimlarina sekteye ugratmakla suçladi. Erdogan, sorunun ne oldugunu, nasil bir yol haritasi izlenmesi gerektigini anlatmayarak paradoksal olarak, adeta Kürt sorununa bakisini elestirdigi CHP’nin çizgisine gelmis gibiydi. Erdogan, birlik, beraberlik, kardeslik vurgusu ile Kürt sorununa deginirken bu sorunun çözümünde, dinsel temayi ön plana çikartarak, gizli bir Müslümanlik vurgusu yapti.
Sehir Üniversitesi ögretim üyesi Profesör Ümit Cizre, Erdogan’in konusmasini degerlendirirken; ‘Aslinda Kürt sorununda neyin çözülecegi hala belli degil. Sorunun kardesligin yeniden kurulmasi ile çözülecegini ögrendik ama AK Partisi’nin gözünden terörizm disindabunu gerektiren gerçek problemin ne oldugu dillendirilmiyor. Kendi iktidarlari döneminde Kurt varliginin reddiyesinin ve asimilasyonunun sona erdirildigini iddia eden bir basbakanin bir adim öteye geçip ‘bizim için PKK disindaki asil sorun sudur ve onun giderilmesine dönük bir diplomatik atak daha planliyoruz’ diyerek Oslo’yu açmasini beklerdik. Ortada – yine terörizm disindane sorunun tanimi, ne yol haritasi, ne de Oslo gündemi var. Sadece Kürtlerin varligini reddetmeyen bir durum var. Sonrasi yok. Bu konusmadan nasil bir Oslo yolculugu çikar’ yorumunu yapiyordu.
Erdogan, 2007 seçimleri sonrasi meshur balkon konusmasinda dile getirdigi, iktidarlarinin 10 yilinda hiç kimsenin hayat tarzina karismadiklarini, herkesin hayat tarzini garanti altina aldiklari söylemini yineledi. Erdogan, ‘yüzde 99 ile iktidar olsak da yüzde 1’in hakkini korumak boynumuzun borcu, azinligin da çogunlugun da tahakküm altina alinmasini kabul etmedik,’ derken, akla, partisinin, bazi gazete ve televizyonlara, kurultayi izleme yasagi getirmesinin azinliklar ne ölçüde korunuyor sorusunu da getirmedi degil. Bu medya kuruluslari da azinlik sinifina girmiyor mu? Erdogan’in, kurultay konusmasinda bir bölümünü okudugu ve hemen sonrasinda kongre salonunda çalinan Asik Veysel’in, ‘Uzun ince bir yoldayim’ dizeleri ile baslayan türküsü çalinirken ki yüzündeki hüzünlü ifade, ‘böylesine duygusallik belki öfkeyi de beraberinde getiriyor’ dedirtiyor insana.
Barzani: Kanin durmasi için biz yardima haziriz
Kongreye katilan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baskani Mesud Barzani, ‘Bölgede kan dökülmesi gerçekten canimizi acitiyor. Kanin dökülmemesi için her türlü yardima haziriz’ dedi
Kongreye katilan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baskani Mesud Barzani, ‘Bölgede kan dökülmesi gerçekten canimizi acitiyor. Kanin dökülmemesi için her türlü yardima haziriz’ dedi. Hiçbir sorunun siddetle çözülemeyecegini ifade eden Barzani, söyle devam etti: ‘Bugün Türkiye’nin daha önemli bir rolü öne çikiyor. Ancak biliyoruz ki bölgemizin önemli sorunlari var. Fakat hiçbir sorun çözülemez degildir. Herhangi bir gencin kaninin dökülmesi gerçekten bizim canimizi acitiyor. Kanin dökülmemesi için her türlü yardima haziriz. Bu bölgede yasayan halklar olarak birbirimize el uzatmaliyiz. Hiçbir sorun siddetle çözülemez. Bir devletin gücü gerçekten ne kadar silaha sahip olduguyla ölçülmez. Barisin, birbirini dogru anlamanin dogru yol oldugunu anliyoruz. Türkiye önemli bir ülke. Biz ümit ediyoruz ki Türkiye ile Irak’in iliskileri kalici ve sürekli olur.’
Kürsüye ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganiyla çikan Barzani, dönüste Basbakan 15 bin kisilik Arena Salonu, kapasitesinin çok üzerinde bir kitleye ev sahipligi yapti. Erdogan tarafindan ayakta karsilandi.
01 Ekim 2012, Taraf
Dengê Kurdistan