Ne olacak darbe magdurlarinin hali?

Yurt disindaki bir bölüm 12 Eylül magduru bir araya gelerek ’12 Eylül Magdurlari Yurtdisi Insiyatifi’ adiyla bir girisim baslattilar. Söz konusu girisim yayinladigi ve bize de gönderdigi açiklamasinda 12 Eylül darbesiyle mülteci durumuna düsen ve magdur olan binlerce insanimizin durumuna deginerek söyle diyor:
12 EYLÜL MAGDURLARI YURTDISI INSIYATIFI
12 Eylül Anayasasi kismen de olsa degismesi, çagdas hukuk devleti olma yolunda atilmis önemli bir adimdir. Anayasal degisiklikler, ülkeyi ve toplumu sikan 12 Eylülcülerin deli gömleginden kurtarmis degil. Yeni anayasa hazilik çalismalarini ilgi ile izlemekteyiz. Bugüne kadar çok önemli çabalar sarf edilmistir.
12 EYLÜL MAGDURLARI YURTDISI INISIYATIFI olarak konuyla ilgili bazi noktalar üzerine sizleri bilgilendirmek istiyor ve duyarli olmaya çagiriyoruz.
Türkiye’deki son yillarda yasanan en önemli gelismelerden biri 12 Eylül darbecilerinin yargilanmasidir. Darbeciler yargilaniyor ama ne olacak darbe magdurlarinin hali? Yaralari sarilacak mi? Yoksa oh olsun! Deyip geçilecek mi?
Siyasal görüs, örgütlenme ve faaliyet yüzünden agir hapis cezalarina çarptirilan insanlarin önemli bir kismi 12 Eylül den sonra yurtdisina çikti. Bu siyasi ilticacilarin çogunlugu bugün de ülkeye, ailelerinin yanina dönemiyorlar.
Bu kategoride olan insanlarin yasadiklari ve halen yasamakta olduklari eziyetler anlatmakla bitmez.
Yüksek ögretimini yarida birakip yurtdisina çikan ögrenciler, bir daha geriye gelmemek üzere yakaladiklari firsatlari kaçirdilar.
Serbest meslek sahipleri, memurlar, isçiler islerinden oldular, yurtdisina çikmak zorunda kaldilar. Çiktiklari ülkelerde ise dikensiz gül bahçelerinde bulmadilar kendilerini.
Yillarca mülteci kamplarinda kalmak, siyasal iltica ve oturma izni alip almama endisesi bu insanlari ruhsal ve fiziksel olarak yipratti. Ülkesinden, halkindan, ailesinden, mesleginden ayri düsmek zorunda kalan bu insanlarin ödedikleri bedeller romanlara, filimlere konu oldular.
Oturma izni veya iltica alabilen insanlari yabanci dil ve meslek kurslari bekliyordu. Dil kursunu bitiren bir avukat, diplomasinin taninmamasi, firsat esitsizligi yüzünden, kisa yoldan bulasikçi meslegini tercih etmesi hiç de nadir olan bir durum degil.
Uzun yillar süren issizlik, sinirli sosyal yardimlarla gettolar da yasamak bir kader durumuna geldi siyasi mülteciler için. Ruh sagliklarinin bozulmasi, ruh doktoruna sik sik ziyaretler, psikoloji kiliniklerinde kalma artik siyasi mülteci kitlesinin günlük yasam kültürü haline gelmis durumda. Tüm bu zorluklarin altinda ezilip intihar eden siyasi mültecilerin isim listesinin bir bölümü elimizde olmasina ragmen yayinlamak istemiyoruz
Sahip olduklari mesleklerden çok daha agir mesleklerlerde çalisma firsatini bulan ‘sansli mülteciler’, aradan 30 yila yakin geçmesine ragmen, toplam ancak 10 yil çalisabilmis degiller.
12 Eylül öncesi ülkeyi karanliga bogan odaklar, 12 Eylül sonrasinda da yurt disinda ya benimlesin ya da düsmanimsin zihniyetinde olanlarla beraber siyasi mülteci avina çiktilar. Onlarca siyasal mülteci canlarini kurtarmak için kimlik, ülke, sehir ve is degismek zorunda kaldi. Bu gün bile iki kimlik arasini sikismis onlarca 12 Eylül siyasi magduru bulunmaktadir.
Emeklilik yasina yaklasmis veya gelmis bu insanlar bu haktan magdur kaliyorlar. Bugün Avrupa da 40 yasindan sonra issiz kalan bir siyasi mültecinin is bulmasi mucize gibi bir sey. Bir çok Avrupa ülkesinde evsiz ve issiz kalan mülteciler var.
Yukarda degindigimiz durumlarin disinda mültecilerin yasadiklari trajedilerin en önemli bir bölümü de ülkeye dönememelerinden kaynaklaniyor. 20 ve ya 30 yil ailesi ve akrabalari ile görüsme hakkindan yoksun olan siyasi mülteciler bugün de ayni zorluklari yasiyorlar. Ölmeden önce, bu kadar yil sonra anne ve babayi görmek, maalesef bugün de mümkün degil. Kesinlesmis cezalar, askerlik sorunu yüzünden ülkeyi ziyaret etmek mümkün degil. Göçmen isçiler veya birtakim isadamlari, parali askerlik olanaklarindan yararlandilar. Siyasal mülteciler maalesef olanaklardan yararlanamadilar.
Elli, altmis ve hatta yetmis yasindan büyük siyasi mültecilerin, bu yastan sonra askerlige alinmasini nasil karsiliyorsunuz.? Birçok Avrupa ülkesinde, Yunanistan da dahil, 42 yasindan sonra insanlar askerlikten muaf tutulluyor. Yeni anayasa ile bu duruma son verme zamani gelmedi mi?
Yunanistan, Ispanya,Sili,Arjentin ve Portekiz diktatörlük magdurlarinin yaralarini sardi. Bu insanlardan özür dilendi, mesleki, sosyal haklari iade edildi. Tazminat ödendi, emeklilik yasina gelip de emekli olamayan tüm bu insanlara emeklilik hakki saglandi.
Genel bir afla siyasal mülteciler takipten kurtuldu.
Avrupa normlarina uygun çagdas bir ülke yolunda olan Türkiye’nin bu bariz haksizligi, insan haklari ihlalini bitirme zamani gelmedi mi?
Dengê Kurdistan