Makale

AB isleri: restlesme, ayar, kopus

Erdogan’in AB’ye verdigi ayar, kerli ferli adamcagizlarin sözcülügüne soyundugu vize komedisini trajediye dönüstürmekle kalmadi topyekûn AB iliskisinin de akibetini sorgulatan bir tercihi ortaya çikardi. Iktidar atesle oynuyor.

‘Herkes kendi yoluna’ salvosundan sonra 12 Mayis’ta Erdogan ‘Türk Siyasî Tarihinde Yerli ve Millî Irade Programi’ basligini tasiyan bir toplanti münasebetiyle AB’yi Türkiye’nin içislerine karismakla suçladi.

‘Schengen meselesi, vize meselesi, biz bu isi bitirdik yaa. Imzalarini attik. Simdi çiktilar 72 madde öne sürdüler, sonra da terörü araya sikistirdilar. Müktesebati göster bakalim. Nerede bu sart var? Güney Amerika’da Schengen’e üye olanlara uyguluyor musun? Birligin Türkiye hakkindaki çarpik ve ikircikli tutumundan vazgeçmesini istiyoruz. Bunlarin sebebinin ne oldugunu çok iyi biliyoruz. Kimse baska bir sey anlatmasin’ dedi. Ilâveten, ‘3 milyar nerede’ diye hesap sordu ve bu paranin ancak uluslararasi uzman kuruluslar üzerinden ve proje bazinda verilebilecek olmasini unuttu.

Devaminda ‘bana bak, siz ne zamandan beri Türkiye’yi idare etmeye basladiniz? Kim size bu yetkiyi verdi? Bunlar nasil demokrat, nasil demokrasiye inaniyor, anlamak mümkün degil.’ Terörle mücadele babinda ise ‘biz iki tane gülücügünüze bu vatanin degerlerini degismeyiz, bunu biliniz. Bize milletimizin gülücügü yeter. Biz uzun yillardir terörle mücadele eden bir ülke olarak bu meselenin üstesinden geliriz ama Avrupa ülkeleri bu isin altindan kalkamaz’ dedikten sonra AB’nin kendi degerlerini ayaklar altina aldigini söyledi.

Arkadan basbakanindan degil cumhurbaskanindan talimat aldigini söyleyen sadik AB Bakani, AB Komisyonu’nun Ankara temsilcisi ve Alman Disisleri kökenli büyükelçi Hansjörg Haber’e ayar verdi. Büyükelçi bir grup gazeteciye vize muafiyeti fiyaskosuyla ilgili yaptigi açiklamada, AB’nin vize muafiyeti için Türkiye’nin yerine getirmesini istedigi 72 kriterin 2013’ten itibaren belli oldugunu belirtmis, ‘bir atasözümüz var, ‘Türk gibi baslayip Alman gibi bitirmek’ burada tersi oldu’ demek gafletinde bulunmustu.

Bizim Bakan ‘AB’nin bu Alman Büyükelçisi, ‘Alman gibi ve Türk gibi’ derken ne kastettigini Türk milletine açiklamalidir. Hiçbir diplomat ve özellikle büyükelçi, görevli bulundugu ülkenin cumhurbaskanina bu sekilde hitap edemez. Bir Büyükelçinin bulundugu ülkeyi ve insanini asagilamaya ve cumhurbaskanina laf söylemeye hakki yoktur. Bu diplomasinin birinci kuralidir. Türkiye-AB iliskileri, bu tür diplomatik gaflari ve Türkiye’ye tepeden ve olumsuz bakisi kaldiramayacak kritik bir dönem geçirmektedir. Alman olmakla övünen AB Büyükelçisi Haber’in simdi ya bu hususa bir açiklama getirmesini ya da gerekeni yapmasinibekliyorum.’ Bu firçadan sonra AB’nin Alman büyükelçisinden ses çikmadi.

Simdi kisa ve uzun vadeli olasiliklara bakalim. Kisa vadede iktidarin amaci elindeki her imkâni kullanarak AB’nin 72 kosulunu delmek ve vize muafiyetini koparmak. Bunun için fena halde bas agritan ‘terör tanimi’ ve burada israrla görmezden gelinen ama yerine getirilmeyen ‘terör tanimi’ kosulu kadar önemli olan ‘yolsuzlukla mücadele’ kosulunu AB’ye unutturmak. Iktidarin yurtdisinda yazan, kulis yapan propagandistleri haril haril bu konuda çalisiyor. Gelecek hafta BM zirvesi için Istanbul’a gelecek olan Merkel’in ziyareti münasebetiyle ve öncesinde Berlin-Brüksel hattinda bir sürü sosyal mühendis cin fikir üretecek,emin olabilirsiniz. Ne var ki yukaridaki alintilarda görüldügü gibi Ankara’nin sert, köseli, asla diplomatik olmayan meydan okumalari, 72 kosulun sonradan uyduruldugu iddiasi ve 3 milyarin dogrudan Ankara’ya verilmesi talebi AB ülkeleri siyasetçilerini ve Brüksel’i rüyadan uyandirdi. Kamuoylari da bilvesile ’78 milyonTürkiyeliye vize kalkiyormus’ haberleriyle konuya vakif oldu. Schengen bölgesi vatandaslari yüzde 60’lar mertebesinde olumsuz görüs bildiriyor.

Ilâveten, Schengen bölgesinde olmayan ve hükümette hangi parti olursa olsun Türkiye’nin AB üyeligini desteklemis olan Birlesik Krallik dahi hükümetteki AB’den çikma taraftari bes bakandan biri Villiers’nin agzindan Türkiye’nin AB üyeliginin Brexit taraftarlarinca dikkate alinmasi gerektigini, vize muafiyetinin de AB’ye Türkiye’den ISID’li akimina neden olabilecegini dile getirdi.

Hâsili kelâm Ankara’nin üst perdeden salladiklari bosa düstü. 72 kosul konusunda taviz verilebilecegini sanmiyorum. AB tarafi Merkel’in ziyaretini kullanarak yazi geçirmek hedefiyle sonbaharda yeniden degerlendirelim diyebilir. Ankara da razi gelir veya gelmez.

Ancak Erdogan ve onu taklit etmeye çalisan iktidar mensuplarinin vize fiyaskosu dolayisiyla verdikleri demeçler vize meselesini çok asti, AB iliskisini yeniden tarif eden, iliskiyi bambaska bir yola sokan bir siyasete dönüstü.

Erdogan’in yol metaforu bosuna söylenmis bir lâf degil. Bozkir’in AB Ankara temsilcisine ‘gerekeni yapar’ diyerek kapiyi göstermesi de öyle. Ankara’daki istikbal belirleyici kadro AB degerlerinin ayakbagi oldugunu söylüyor artik. ‘Yeni Türk’ün yogurt yiyisine karismamasi gereken bu AB ile eski sartlarda devam edemeyiz diyor. ‘AB ne zamandir burayi yönetiyor’ kükremesiyle üyesi olmaya çalisilan kulübün kurallarini hiçe saydigini, Türkiye’nin iç meselelerine müdahil olma hakki olmadigini söylüyor. Böylece üyelik müzakerelerinin ve mevzuat uyum çalismalarinin temelini reddediyor. AB’den resmen kopmaya hazirlaniyor.

AB ülkelerinde uzun zamandir ama marjinal siyasî gruplarin dile getirdigi Türkiye karsiti radikal beyanat vardir. Son aylarda anaakim siyaset de benzer ifadeler kullanmaya basladi. ‘Iliskileri donduralim, askiya alalim, verilen malî destegi keselim’ sesleri artik her bir yandan duyulmaya baslandi. AB kamuoylari Türkiye’deki otoriterlesmenin farkina vardi. Bu gidisatin sonu kopustur. Yalniz bedeli, Ankara’dan sallayan akildânelerin hesaplayamayacagi kadar vahim olabilir. Sade siyaseten degil iktisaden esas. AB, üyelik perspektifi kalmamis bir ülkeyle, tipki bugün Ingilizlere hatirlatildigi gibi, iliskilerini bambaska bir zemine tasir.

Bahsettigim, 2015’te 61.607 milyar avroyla ihracatimizin yüzde 44’ünü yaptigimiz,açik ara bir numarali ithalat ve ihracat ortagimiz, toplam dogrudan yabanci sermaye yatirimlarinin hem stok hem yillik bazda % 65-70’inin kaynagi olan yer. Durmak yok, atesle oynamaya devam…

—————————————–

Haberdar-18 Mayis

Cengiz Aktar

Balkêş e ?
Close
Back to top button