Adalet bu olamaz
Ali Ismail Korkmaz’in ölümü Gezi olaylari sirasinda kaybedilen canlar arasinda taammüden cinayet oldugu net bir biçimde tespit edilebilen tek ölümdü.
Bu tespit de kolay olmadi aslinda. Gerçegin açiga çikmamasi için elinden geleni yapan o kadar çok yetkili girdi ki araya… Cinayet dosyasinin faili- meçhuller rafina kaldirilabilmesi için çok çaba harcandi. Ama basarilamadi.
O videoyu hepimiz seyrettik:
Eskisehirde Ali Ismail’in öldügü gece, ayni semtin ara sokaklarinda ellerinde odun ve beysbol sopasi oldugu görülen bir grubu baska bazi eylemci gençleri döverken gösteren bir video
Eli sopalilardan en az ikisi, benim tecrübesiz gözlerimin bile rahatça ayirt edebilecegi kadar açik görüntüler vermisti sokak kamerasina. Bu grup büyük ihtimalle Ali Ismail Korkmaz’i öldüresiye döven gruptu. Içlerinden bir – ikisinin teshisi ve sorgulanmasi o geceyi bütünüyle aydinlatabilir, Ali Ismail Kokmaz’in katillerine ulasilmasini saglayabilirdi.
Ama nedense bir türlü teshis edilemediler!
Günler geçiyor ve yetkililer hâlâ, ellerindeki kamera görüntülerini incelemekte olduklarini, henüz bir sonuca varamadiklarini söylüyorlardi. Ve tabii, baska olaylarda gösterdikleri performansi göz önüne aldigimizda hiç de inandirici olamadilar.
O gece Eskisehir’de yasanan gariplikler bununla sinirli da kalmadi. Polis yetkilileri, o gece sopalilarin görüntülerini kaydeden üç isyerine ait güvenlik görüntülerinin tümüyle bozuk oldugunu iddia ederken, söz konusu isyerlerinden birinin sahibi israrla ‘Ben hard diskteki o görüntüleri polislerle birlikte izledim, sonra da onlara teslim ettim. Ben teslim ederken saglamdi’ diyordu. Valinin açiklamasi ise olayin üstünün örtülmek istendigini iyice açiga çikardi. CNN Türk’ün canli yayinina baglanan vali, Ali Ismail Korkmaz’in ölümüne neden olan darp olayini polisin yapmadigini iddia ederek inanilmaz bir yorumda bulundu. ‘Kendi arkadaslarina bile zarar verip ‘polis yapti’ süsüne büründürmeye çalisiyorlar’ dedi.
Sonunda bütün bu gizleme çabalari bir ise yaramadi ve dava açildi.
Savcilik taammüden cinayetten ömür boyu hapis istedi saniklar için. Ailenin acisi ve kamuoyunun vicdani bir parça olsun hafifleyecekti ki, karar geldi: Ali Ismail Korkmaz’i döve döve öldüren polisler bir de iyi hal indiriminden yararlanip topu topu 10’ar yil ceza yediler… Yani, infaz da düstükten sonra 4-5 yil daha yatip çikacaklar!
19 yasinda masum bir çocugu kafatasini kiracak, dayaktan taninmaz hale getirecek kadar büyük bir kin ve öfkeyle dövmenin ve öldürmenin karsiligi 4-5 yil…
Polis teskilatinin en zor degisecek reflekslerinden birinin suç isleyen polisleri korumak için gösterilen mesleki dayanisma oldugunu biliyoruz. O yüzden de dava öncesi girisilen örtbas etme çabalarini mahalli bazda bir meslek dayanismasi olarak degerlendirebilirdik.
Peki ama mahkemenin bu tutumunu nereye koyacagiz? Devlet içi kurumlar arasi bir dayanisma gelenegi mi bu?
Kimse bize, bu kararin hukukun geregi oldugunu söylemesin. Adalet bu olamaz. Eger hakimlerin ellerindeki kara kapli kitaplar buna adalet diyorsa, yanilan bizim vicdanlarimiz degil, o kitaplardir.
Simdi aile davayi temyize götürüyor.
Bakalim Yargitay hakimlerinin karari kamuoyu vicdanini rahatlatabilecek mi… Ismail’in annesinin ‘Ali’nin cani bu kadar ucuz mu?’ feryadi Yargitay duvarlarini asip hakimlerin yüregine ulasacak mi…
Verilen ceza, basi belaya giren bütün polislerin devletin kendisine kol kanat gerip koruyacagina dair güvenini sarsabilecek mi; katil ruhlu diger polislere ibret olabilecek mi…
Bakalim Yargitay, mahkemedeki son sözünde ‘Gerçek katil masum gençleri sokaga dökenler, Gezi Parki eylemlerinin arkasindakiler’ diyerek isledigi cinayeti hala mesru ve hakli gördügünü ortaya koyan, bir anlamda ‘siyasi savunma’ yapan saniga iyi halden ceza indirimi uygulanmasini makul bulacak mi…
———————————————
Aksam-24 Ocak
Gülay Göktürk